Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2034 E. 2024/3315 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilememesi nedeniyle davanın kabulünün davalı tarafından temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin görev itirazı ve bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının yerinde görülmemesi ve dosyadaki delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2006/925 Esas, 2008/83 Karar

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri hakkında Trabzon 3. İcra Müdürlüğünün 2006/4482 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin 19.10.2006 tarihinde davacılara usulen tebliğ edilmiş sayıldığını, senedin müvekkillerince düzenlenip imzalanmadığını, bu hususun bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, davacı ...'ın okur yazar dahi olmadığını, dolayısıyla senet düzenleme yetkisinin bulunmadığını, buna rağmen senette kefil olarak gösterildiğini, ayrıca bono metninde "Bedeli Nakden Ahzolunumuştur" ibaresinin bulunduğunu, davalı yanca müvekkillerine borç para verildiğinin ispat edilmesinin gerektiğini ileri sürerek, Trabzon 3. İcra Müdürlüğünün 2006/4482 Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan bono vasfındaki senet dolayısıyla davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve davalı aleyhine % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılardan Faik'in 02.05.2005-01.06.2005 tarihleri arasında kurumlarında yatarak tedavi görmesi üzerine verilen hizmet ve kullanılan ilaçların karşılığı olarak KTÜ Farabi Hastanesince düzenlenen 01.06.2006 gün ve F5087413 no'lu faturaya istinaden davacılar tarafından 5.575,33 YTL tutarındaki senedin kuruma verildiğini, kurum hizmetinden faydalanan davacılar tarafından 11.06.2006 tarihinde 3.649,94 TL tutarında ödemenin yapıldığını, bakiye ödemenin yapılmaması üzerine müvekkili tarafından 1.925,39 TL üzerinden takip başlatıldığını, davacıların borçlarının olmadıklarını iddia etmelerine rağmen 3.649,94 TL tutarında ödemede bulunmalarının hayatın olağan akışına uygun düşmediğini savunarak, davanın reddine karar verilerek, davacıların % 40'dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen raporda da açıklandığı üzere incelemeye konu 5.575,33 YTL bedelli senetteki imzaların davacıların elleri ürünü olup olmadığının tespit edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevin kamu düzenine ilişkin olduğunu, bilirkişi raporunda senette yer alan imzaların davacılara ait olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiğini, oysa ki tespitin net olarak yapılması gerektiğini, üstelik borçluların senetteki borcun bir kısmını ödediklerini, borçlu olunmadığı halde ödeme yapmanın hayatın olağan akışına aykırı düştüğünü, bu itibarla davanın reddinin gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun'un) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.