"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2568 Esas, 2024/226 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/170 Esas, 2019/125 Karar
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 12.08.2014 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin konusu olan malın davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşme gereği borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğünü, davalıya borçların 60 günde ödenmesi, aksi halde bu sürenin sonunda sözleşmenin fesh edileceğinin ihtar edildiğini, 60+3 günlük yasal sürenin 26.01.2017 tarihinde sona erdiğini, süre bitiminden sonra borç ödenmediği gibi finansal kiralama konusu malın iade de edilmediğini ileri sürerek mülkiyeti davacıya ait olan sözleşme konusu malın davacıya iadesine, iadesinin mümkün olmaması halinde mal bedelinin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde; davacının İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1168 D.İş sayılı dosyasından önce dava konusu makine ile ilgili olarak İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1669 D.İş sayılı dosyasından tedbir kararı aldığını ve bu kararı infaz ettiğini, sonrasında yasal süre içinde esas hakkında dava açılmadığından dolayı tedbirin kendiliğinden kalktığını, yine davacının fesih ihbarından sonra borcunu ödediğini, ancak davacı tarafın kötü niyetli olarak tedbir kararı aldığını ve davalıyı mağdur ettiğini, davacı tarafın tam hasat dönemi başlamak üzereyken haksız tedbirle pancar makinesine el koyduğunu, bu nedenle davalının hasar döneminde çalışamadığını ve borcunu ödeyemez duruma geldiğini, davacının taleplerinin dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu, davalıyı edimlerini ifa edemez hale getirdikten sonra işbu davaya açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira borcunu ihtarname ile tanınan 60 günlük süre içerisinde ödemediği, davacının sözleşme uyarınca kiralananı teslim ettiği halde davalının sözleşme ile yükümlendiği kira bedelini ödeme edimini yerine getirmediği, buna ilişkin olarak keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığı, sözleşmenin davacı yanca haklı nedenle feshedildiği, davalının temerrüde düştüğü, keşide edilen ihtara rağmen edimini yerine getirdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının 2015 yılı Mayıs ayından itibaren ödenmeyen kira borcunun bulunduğu, bu kapsamda muaccel kira borcunu ödemeyen davalı hakkında yasal yola başvurularak temerrüt ihtarnamesi keşide edilmesinin, tedbir kararı istenmesinin sözleşmenin davacı tarafça ihlali olarak nitelendirilmesine olanak vermediği, makinenin 09 Kasım 2016 - 07 Aralık 2016 tarihleri arasında davalıdan Mahkeme kararı gereği alınmasının malın iadesi kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği, ikinci ihtarname tarihinde mal tedbiren davacı elinde ise de, ihtiyati tedbirin kararı gereği malın teslim edilmesinin tedbir kararının infazı niteliği taşıdığı, tedbiren teslimin taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlığı sonuçlandıran nihai bir karar olmadığı, davalıya temerrüt ihtarı yapılması ve esas davanın açılabilmesi için davacının usulüne uygun ikinci ihtarnameyi keşide etmesinin yasal hakkı kapsamında kaldığı, Mahkemece teslime dair nihai hüküm kurulması suretiyle davanın kabulü kararının dosya kapsamına ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava finansal kiralama sözleşmesine konu malın iadesi talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 05.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.