Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2090 E. 2024/2797 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tasfiye edilerek ticaret sicilinden silinen bir limited şirketin, işçilik alacakları nedeniyle açılacak dava için ihya edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının işçilik alacakları nedeniyle dava açma hakkının bulunduğu ve şirketin ihyası için haklı sebeplerin mevcut olduğu gözetilerek, mahkemenin limited şirketin ihyasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI :2024/178 Esas, 2024/275 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2023/500 E. 2023/1013 K.

BİRLEŞEN DAVA :İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/880 E. sayılı dosyası

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı ....Sağlık Güvenlik Birimi Hizmetleri Tic. Ltd Şti'de işyeri hekimi olarak çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini, bir takım işçilik alacakları kıdem, maaş ve senelik izin vb. alacaklarının ödenmesi için yapılan ihbarlara karşı işyerinin oyaladığını, 18.05.2023 tarihinde İzmir Arabuluculuk Bürosuna başvurduklarını, 1 ve 2 nci arabuluculuk toplantılarına karşı taraf olarak ...'in katıldığını, arabuluculuk konusunda durumdan haberdar olduğunu ancak dava dışı bu şirketin ticaret Sicil kayıtlarına göre ocak 2023 tarihinde tasfiye işlemlerine başlanıp 06.06.2023 tarihinde sicilden terkin edildiğini, terkin edilen bu şirket aleyhine işçilik alacaklarının tahsili talebiyle alacak davası açılacağını ancak şirket terkin edildiğinden alacakların tahsilinin imkansız hale geleceğini ileri sürerek dava dışı şirketin ihya edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; dava dışı şirketin tasfiye memuruna yöneltilen davada aynı gerekçelerle şirketin ihyasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı asıl davaya cevap dilekçesinde; dava dışı şirketin tasfiyesinin gerçekleştirilmesinin, sona erdirilmesinden tasfiye memurluğunun sorumlu bulunduğunu, Müdürlüklerinin bu konuda herhangi bir tetkik sorumluluğunun bulunmadığını, davalının yasal hasım olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını istemiştir.

2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; tasfiye edilen şirket için yasal ilanların yapılmasına rağmen herhangi bir talepte bulunulmadığını, 4 adet alacaklılara çağrı ilanı yapılıp yasal 4 aylık süre sonunda herhangi bir talep gelmediğinden tasfiye bilançosunun kabul edilerek tasfiye memuruna ibra edildiğini, alacak hakları varsa dahi yasa gereği hakkın söndüğünü bu nedenle davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ayrıca usulden reddi gerektiğini, tasfiye işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığını davacının yasaya aykırı hareket ile arabuluculuk gizlilik kuralın aykırı harekette bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre dava dışı şirketin 31.05.2023 tarihli genel kurul kararı ile sicilden silinmesine karar verilip 06.06.2023 tarihine kapanışın tescilli yapıldığı, davacı tarafından bu şirkete karşı işçilik alacaklarından dolayı dava açılacağını ve işçilik alacakları ile ilgili açılacak dosya için ihya talep edildiği, dava dışı şirketin 28.12.2022 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye edildiği, tasfiye memurunun birleşen dosya davalısı olup dava dışı şirket adına işçilik alacaklarından dolayı İş Mahkemelerinde dava açılacağı, davacı tarafın dava dışı şirketin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebeplerinin mevcut olduğu ve davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı ... sicil memurluğunun davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda olduğu, bu sebeple ticaret sicil memurluğu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği, davalı tasfiye memuru ...'in dava dışı şirket hakkında davacı tarafça işçilik alacakları ile ilgili dava açmak üzere arabuluculuk yoluna başvurulduğundan haberdar olmasına rağmen söz konusu sürecin tamamlanmasını beklemeden tasfiyenin tamamlandığından bahisle ünvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesi için 31.05.2023 tarihli genel kurul kararını aldığı ve şirketin sicil kaydının terkinine sebebiyet verdiği bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, işçilik alacaklarına ilişkin açılacak dava dosyası ve tasfiye ile sınırlı olmak üzere dava dışı şirketin ihyasına birleşen dosya davalısının tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye işlemlerine usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, usul ve yasaya uygun resmi tasfiyesi yapılan şirkete alacak bildirimlerini yapmaları için alacaklılara yasal süre tanınmış olup tasfiye edilen şirket için yasal ilanların yapıldığını, talepte bulunulmadığını, 4 aylık süre sonunda talep gelmediğini, buna göre yasa gereği bu hakkın söndüğü, ancak amme alacaklarının ve rehin alacaklılarının ek tasfiye talebinde bulunabileceklerini, yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının terkin edilen şirketten herhangi bir işçilik alacağının olmadığını, hukuki dayanaktan yoksun bir iddiaya istinaden emek zaman ve masraf doğuracak şekilde şirketin ihyasına karar verilmesinin yasaya uygun olmadığını ayrıca müvekkili aleyhine hükmolunan yargılama giderinin de tasfiye süreci yasaya uygun olduğundan kabulünün mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmadığı, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olma gerekçesiyle birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Birleşen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın yazılı yargılama usulüne göre görülmediğini ayrıca istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup birleşen davada davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.