"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1524 Esas, 2023/1577 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/100 E., 2022/258 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların kardeş olduğunu, davalının ise davacıların halası olduğunu, davacıların 2000 yılından beri halaları ile görüşmediklerini, davacıların vefat eden annesi ... adına bir tebligat zarfı geldiğini, Niğde 1. İcra Dairesinin 2017/1010 E. sayılı takip dosyasından 20 yıla yakın süredir görüşmedikleri halalarının alacaklı, anneleri ...'ın borçlu olarak gösterildiğini, senet bedelinin ise 450.000,00 TL olduğunu, senedin vade tarihinde oynamalar olduğunu, takibe konu senedin düzenleme tarihi olan 08.12.2016 tarihinde, senet borçlusunun hastanede yataklı hasta olarak tedavi gördüğünü, borçlu ...'ın kanser tedavisi için 05.12.2016 tarihinde Niğde Özel Hayat Hastanesine yataklı hasta olarak yattığını 10.12.2016 tarihinde taburcu olduğunu, davalının hakkı olmayan bir alacağı sahte düzenlenmiş bir senetle yasal olmayan bir icra takibi yoluyla almaya çalıştığını ileri sürerek söz konusu icra takibine konu senet üzerinde inceleme yapılmasını, senedin iptali ile müvekkili davacılar ve ölü annelerinin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların mirasçı olması nedeniyle murisin borçlarından sorumlu olduklarını, senetteki tahrifat ve borçlunun borcu olmadığı iddialarının tamamen gerçek dışı olup, imzanın annelerine ait olmadığı iddiasında bulunmadıklarını, davacıların borçtan haberdar olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfetinin, senedi elinde bulundurup takibe girişen ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı üzerinde olduğu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporları ve taraflar arasında görülen soruşturma dosyasında aldırılan bilirkişi raporlarında senet altındaki imzanın davacıların murisine ait olup olmadığı hususunda kanaat bildirmenin mümkün olmadığının belirtildiği, davalı alacaklının senet altındaki imzanın borçluya ait olduğunu ispatlayacak herhangi bir delili dosyaya sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların Niğde 1. İcra Müdürlüğünün 2018/1010 E. sayılı dosyasından ve söz konusu icra takibine konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın niteliği gereği ispat yükünün davalı alacaklıda olması ve İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.