Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2734 E. 2025/1274 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından tescil ettirilen markanın, davacının telif hakkı ve tanınmış markasıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasının, davacının telif hakkıyla korunan şekil eserini içerdiği ve bu durumun 556 sayılı KHK'nın 8/5. maddesi kapsamında hükümsüzlük sebebi oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin ispat yükü ve tanınmış marka incelemesine ilişkin gerekçesi bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1793 Esas, 2024/334 Karar

HÜKÜM : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/431 E., 2023/104 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "... Labaratories Servier" şekil eserine ait telif haklarının ve 5. sınıfta tescilli 127167 ve 164484 numaralı "...+şekil" markalarının sahibi olduğunu, davalının "...+ şekil" markasını 2010/16774 numara ile 39. sınıfta tescil ettirdiğini, davalının bu kullanımının 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerine aykırı olduğunu, ayrıca 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında eser olarak korunan güzel sanat eserinin 01.12.1989 yılında ilk kez müvekkili tarafından umuma arz edildiğini, müvekkilinin marka koruması yanında telif korumasından da faydalanmasını gerektiğini, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli "...+şekil" markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın beş yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, markalar arasında iltibas bulunmadığını, davacı markalarının tanınmış marka olmadığını, davacının markalarının tanınmış marka olduğunu ispat etmesi halinde dahi 556 sayılı KHK’nın 8/4 hükmünde düzenlenen koşullar gerçekleşmediğinden markanın hükümsüzlüğüne karar verilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının "..." ibareli logosunun hususiyet taşıyan, estetik grafik tasarımı olup FSEK'in 4/6 hükmü gereğince grafik eser yani güzel sanat eseri olduğu, taraf markalarının ilişkilendirme ihtimali de dahil iltibas yaratacak derecede benzer bulunduğu, davacı markasının tanınmış marka olduğu, davacı markasının benzerinin, davalı tarafından kullanılmasının ilgili sektörde davacı ile ilişkilendirilerek haksız yarara sebebiyet vereceği gibi, işaretin tek bir kaynağa işaret etme fonksiyonu ile özgünlüğünü ortadan kaldıracağı, bu sebeple 556 sayılı KHK'nın 8/4 hükmü anlamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirket adına tescilli 2010/16774 numaralı "... Kayıt Saklama ve Yönetimi Güvende ve Elinizin Altında+şekil" ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı markasının pek çok ülkede tescilli olması yahut davacı yanca sunulan önceki tarihli 3 adet gazete ilanı ve yazışmanın tek başına tanınmışlığın ispatına yeterli olmadığı, marka başvurusundan sonraki tarihli deliller yahut açıkça bir tarih içermeyen delillerin tanınmışlığın ispatı için yeterli olmadığı, bu durumda mevcut delil durumuna göre davacının markasının 15.03.2010 tarihi itibarı ile tanınmış marka olduğunun ispatlandığından söz edilemeyeceği, bunun yanında taraf markalarının tescil sınıflarının da farklı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.02.2025 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

Davacı vekili, müvekkilinin ... Labaratories Servier şekil eserine ait telif haklarının ve 5. sınıfta tescilli 127167 ve 164484 numaralı "...+şekil" markalarının sahibi olduğunu, davalının "...+ şekil" markasını 2010/16774 numara ile 39. sınıfda tescil ettirdiğini, davalının bu kullanımının KHK'nın 8/5 ve 4. maddelerine aykırı olduğunu, FSEK kapsamında eser olarak korunan güzel sanat eserinin 01.12.1989 yılında ilk kez müvekkili tarafından umuma arz edildiğini, müvekkilinin marka koruması yanında telif korumasından da faydalanmasını gerektiğini, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, davalı adına TPE nezdinde tescilli 2010/16774 numaralı "...+şekil" markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davacının "..." ibareli logosunun; hususiyet taşıyan, estetik grafik tasarımı olup FSEK 4/6 maddesi hükmü gereğince grafik eser yani güzel sanat eseri olduğu, ilişkilendirme ihtimali de dahil iltibas yaratacak derecede benzerinin davalının 2010/16774 tescil numaralı markasında asıl unsur niteliğinde şekil unsuru olarak kullanılması nedeniyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, yine davacının "...+şekil" markasının tanınmış marka olduğu, davacı markasının 5. sınıf, davalı markasının 39. sınıfta tescilli olduğu ancak davacı markasının tanınmış marka olması nedeniyle 556 sayılı KHK.'nın 8/4. maddesi anlamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalının marka başvurusu 15.03.2010 tarihli olup markanın pek çok ülkede tescilli olması yahut davacı yanca sunulan önceki tarihli 3 adet gazete ilânı ve yazışma tek başına tanınmışlığın ispatına yeterli olmadığı gibi, marka başvurusundan sonraki tarihli deliller yahut açıkça bir tarih içermeyen deliller tanınmışlığın ispatı için yeterli görülmediği, markaların tescil sınıfının farklı olup benzer sınıf olduğundan da bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair karar verilmiştir.

556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesine göre; “Tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.” Bu düzenlemedeki nisbi red sebebi, mevcut şahsiyet, fikri veya sınaî mülkiyet haklarını korumak maksadıyla getirilmiştir. Bu hakkın kapsamına; Medeni Kanun’daki şahsiyet haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak ve FSEK kapsamındaki telif hakları ile sınai mülkiyet hakları girer. Sınai mülkiyet hakları ise, markalar dışında, patent ve faydalı modeller, endüstriyel tasarımlar ile ticaret unvanı, işletme adı, alan adı (domain name) vb. ayırt edici işaretler üzerindeki haklardır (YASAMAN- MARKA HUKUKU cilt 1, 2004). Marka tescilinin içerdiği şekil veya logonun aynı zamanda telif hakları ile koruma şartları taşıması halinde, farklı bir sınıfta yapılmış marka başvurusunun bir parçası olan logonun önceki markanın logosu ile ayırtedilemez derecede benzer olduğu durumda davacıya ait figür eser niteliğinde olduğundan markanın hükümsüzlüğüne karar verilir (Dairemizin 21.05.2018 tarih ve 2016/11834 E.-2018/2753 K., 02.02.2010 tarih ve 2008/4915 E.-2010/1130 K.).

Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi tarafından uzman bilirkişiden alınan raporda davacının "..." ibareli logosunun; hususiyet taşıyan, estetik grafik tasarımı olup FSEK 4/6 maddesi hükmü gereğince grafik eser yani güzel sanat eseri olduğu ve bu eserin davalı markasında aynen kullanıldığı tesbit edilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu husus hiç tartışılmaksızın yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Bu itibarla dava konusu olayda KHK.'nın 8/5. madde şartları gerçekleştiğinden bu husus değerlendirilmeden (kaldıki sırf bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken) yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığını düşündüğümüzden sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamamaktayız.