Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2789 E. 2025/1591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının kefil olduğu sözleşmelerden kaynaklanan ve davacıya temlik edilen alacakların tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalının kefaletinin bulunduğu sözleşmelerden kaynaklanan ve davacıya temlik edilen alacakların miktarını bilirkişi raporuna dayanarak belirlemesinde ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI :2021/257 Esas, 2024/389 Karar

HÜKÜM :Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2018/1369 E., 2020/321 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı ... Turizm Seyahat ve Taş. Ltd. Şti. ile yine dava dışı ... Hizmetleri A.Ş. ve ... Hizmetleri A.Ş. arasında genel faktoring sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmelerin yanı sıra dava dışı ... Turizm Seyahat ve Taş. Ltd. Şti. ile Denizbank A.Ş. arasında da genel kredi sözleşmesi aktedildiğini, her üç sözleşmeden doğan borçların ödenmediğini, sözleşmenin tarafı olan faktoring şirketleri ile bankanın bu şirketten olan alacaklarını temlik aldıklarını, davalının her üç sözleşmede de müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takiplerinin kesinleştiğini, davalının takiplerin kesinleşmesinden sonra İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açtığı davalarla takiplere karşı zaman aşımı itirazını ileri sürerek kötüniyetle takiplerin durmasına neden olduğunu, icra takibine ve bu davaya konu çek ve senetlerin kambiyo vasfını yitirdiğini ileri sürerek toplam 431.810,41 TL asıl alacağın temlik tarihinden itibaren akdi temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sözleşmelerde kefil sıfatı ile yer aldığını, asıl borçlunun ne kadar borcu olduğunun bilinmediğini, müvekkiline herhangi bir hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğini, talep edilen faize ilişkin faiz başlangıç tarihlerinin yasaya aykırı olduğunu, faiz başlangıcının dava tarihi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının temlik sözleşmeleri uyarınca devraldığı alacakların dayanağını teşkil eden faktoring sözleşmeleri ve banka genel kredi sözleşmesinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının yer aldığı, bilirkişi raporuyla davacının davalıdan talep edebileceği miktarların dava dışı temlik eden şirketlerin kayıtları incelenerek belirlendiği, raporun gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olması nedeniyle hükme esas alınabileceği, buna göre davacının davasında haklı olduğu, davacı tarafça temlik sözleşmesi tarihlerinden itibaren sözleşmelerde mevcut akdi faiz oranının uygulanması talep edilmiş ise de sözleşmelerde böyle bir faiz oranı bulunmadığının tespit edildiği bu durumda davacının temlik aldığı alacak kalemlerine dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 431.810,41 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalının kefaletinin bulunduğu faktoring sözleşmeleri ve banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davacının temlik aldığı alacağın tahsili istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.