Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2875 E. 2025/1287 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: TMSF kayyımı tarafından alınan şirket satış kararının iptali için açılan davanın görevli mahkemenin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: TMSF'nin kayyım olarak aldığı şirket satış kararının, kamu gücü kullanılarak tesis edilmiş idari işlem niteliğinde olduğu ve bu nedenle iptal davasına idare mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, Hukuk Mahkemesinin yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle verdiği usulden ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI :2023/1588 Esas, 2024/463 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/398 E., 2023/467 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma yürütüldüğünü, davacının hissedarı olduğu ... Gaz San. ve Tic. A.Ş.'ye Sulh Ceza Hakimliğince TMSF'nin kayyım olarak atandığını, şirketin diğer davalılar tarafından kayyım sıfatı ile idare edildiğini, TMSF Fon Kurulu tarafından şirketin satışına ilişkin karar alındığını, kayyım sıfatı ile davalı TMSF'nin ve şirkete atanan yöneticilerin şirketi satma yetkilerinin bulunmadığını, kayyım ve yöneticilerin görevini şirketi basiretli tacir gibi yönetmek ve şirket mal varlığını korumak olduğunu, buna aykırı tesis edilen işlemlerin hukuka aykırılık taşıdığını ileri sürerek dava konusu şirketin satışına ilişkin tüm iş ve işlemlerin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, şirketin hisselerinin satış ve devrine ilişkin olarak tesis edilen karar ve işlemlerin denetlenmesine ve sonuçta bu iş ve işlemlerin yoklukla malul olduklarının tespiti ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Tensiben karar verildiğinden dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının hissedarı olduğu ... Gaz San. ve Tic. A.Ş.'ye Sulh Ceza Hakimliği kararı ile kayyım olarak TMSF'nin atandığı, TMSF'nin kamu kurumu olduğu, diğer davalıların da TMSF adına kayyım olarak hareket ettikleri, dava konusu şirkete ait hisselerin satılmasına ilişkin kararın idari işlem niteliği taşıdığı, yasayla kurulan ve kamu tüzel kişiliğine sahip TMSF'nin tek taraflı kamu gücü kullanılarak tesis edilen satış işleminin ve diğer işlemlerin idari işlem niteliğinde olması nedeniyle bu işlemlerin iptaline yönelik incelemenin idare mahkemelerince yapılması gerektiği, dolayısıyla işbu davada idare mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 114/1-b ve 115/2 hükümleri gereğince yargı yolunun caiz olmamasından dolayı usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu edilen dava dışı ... Gaz Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin taşınır-taşınmaz varlıkların satışına ilişkin olarak şirket yönetim kuruluna izin verilmesine dair kararın TMSF Fon Kurulunca alındığı, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 111. maddesi uyarınca kurulun kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip bir kuruluş olduğu, Sulh Ceza Hakimliğince adı geçen şirketin FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle TMSF'nin kayyım olarak atandığı ve TMSF Fon Kurulu tarafından önce 674 sayılı Kanun Hakkında Kararname, ardından 6758 sayılı Kanun'la kendisine verilen görevlerin ifası çerçevesinde kamu gücü kullanılmak suretiyle dava konusu işlemin tesis edildiği, TMSF Fon Kurulu'nun taşınır ve taşınmaz varlıkların satışına izin kararının kamusal bir görevin ifası amacıyla, kamu gücü kullanılarak, tek taraflı olarak alınmış idari bir karar olup uyuşmazlığın çözümünde Türk Ticaret Kanununun uygulanamayacağı, bu itibarla Fon Kurulunun olağanüstü hal kapsamında tanınan görev ve yetki çerçevesinde kamu gücünü kullanmak suretiyle ve tek yanlı irade beyanıyla tesis etttiği dava konusu karar ve işlemlerin iptali istemine ilişkin iş bu davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait olduğu, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kayyım işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.