Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3019 E. 2025/1468 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli marka ile davalının marka başvurusu arasında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı ve davalının marka başvurusunun hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacı markası ile davalı marka başvurusu arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davalı marka başvurusunun kısmen hükümsüzlüğüne karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/30 Esas, 2024/284 Karar

HÜKÜM :Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/175 E., 2020/428 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ...’ta ve Bodrum merkezde deniz ürünleri başta olmak üzere yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri sektöründe çok tanınmış bir firma olduğunu, 2009/36238 sayılı “... ...+şekil” ibareli markanın 43. hizmet sınıfında müvekkili adına tescilli olduğunu, ayrıca müvekkilinin işletmesinde "...+şekil" ibaresini kullandığını ve ...'ta ..., BALIKÇI ... ve ... BALIKÇI olarak bilindiğini, müvekkile ait ticaret unvanı, tabelalar, menüler, "www.saitcom.tr" alan adındaki kullanımlar dâhil olmak üzere markanın esas unsurunun “...” ibaresi olduğunu, müvekkilinin bu işaret üzerinde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun(SMK) 6/3. maddesi uyarınca 43. sınıfa konu hizmetler için gerçek hak sahibi olduğunu, davalının 12.10.2017 başvuru tarihli, 2017/90502 sayılı, "...+şekil" ibareli marka başvurusuna bu sebeplerle itiraz edildiğini, ancak YİDK kararı ile itirazın nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa davalı markasında asıl unsurun “...” ibaresinden oluştuğunu, “güneş” ibaresinin adeta görülmeyecek şekilde konumlandırıldığını, davalının "balıkcısait.com" websitesindeki balık figürü şekli içine yazılmış "..." kelimesinden oluşan fiili kullanımlarının gerek şekil gerekse renk kompozisyonu bakımından müvekkilinin kullanımlarıyla ayniyet teşkil etmesinin kötüniyete işaret ettiğini ileri sürerek davaya konu YİDK Kararının iptali ile başvuruya konu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 2017/90502 sayılı marka başvurusunun müvekkilinin ad ve soyadından oluştuğunu, davacı markasının “Balıkçı ....” değil, “... ....” olduğunu, davacı markasındaki ... ve davaya konu markadaki .... ibaresinin taraf markalarına yüksek derecede farklılık ve ayıredicilik kattığını, markaların benzer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "...+şekil" ibareli marka başvurusu ile davacının "... ...+şekil" ibareli tescilli markası arasında dava konusu markanın kapsamında yer alan 43. Sınıftaki "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri." yönünden ortalama tüketici kesimi nazarında görsel, sescil ve kavramsal benzerlik oluştuğu, itiraza mesnet markanın yiyecek ve içecek sınıfı hizmetlerinde kullanıldığının kanıtlandığı, kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK kararının dava konusu edilen 2017/90502 sayılı markanın kapsamında yer alan 43. Sınıftaki "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri." yönünden iptaline, markanın bu hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin ise sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davaya konu markanın kapsadığı 43. sınıfa konu “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri."nin davacının itiraza mesnet markasının kapsamında aynen bulunduğu görülmekte olup, bu hususun İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği, ancak karakteristik özellikleri itibarıyla “Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri”nin de, yiyecek ve içecek sağlama hizmetleri ile bağlantılı olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla davanın bu hizmetler yönünden de kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalıların vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer istinaf istemlerinin esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne, 2019-M-1067 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2017/90502 sayılı markanın kapsamında yer alan 43. sınıftaki "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri" yönünden iptaline ve markanın bu mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup; uyuşmazlık davacı adına tescilli, itiraza mesnet 2009/36238 sayılı “... ...+şekil” ibareli marka ve yine davacının "..." esas unsurlu önceye dayalı tescilsiz kullanımları ile davalının başvuru konusu 2017/90502 sayılı, "...+şekil" ibareli markanın arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde ilgililere iadesine, 04.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.