Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3112 E. 2025/1410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Limited şirket ortağının, diğer ortağın ortaklıktan çıkarılması talebiyle açtığı davada aktif husumetin bulunup bulunmadığına ve haklı sebebin varlığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortağının, diğer ortağın çıkarılmasını talep etme hakkı bulunmadığı, TTK m. 640/3 uyarınca çıkarma davası açma hakkının şirkete ait olduğu gözetilerek, gerçek kişi davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine, şirket tarafından açılan davanın ise esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/391 Esas, 2024/386 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi(Yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle )

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/1335 E., 2020/470 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili Fatma ile davalının kardeş olup davacı şirketin de ortağı olduklarını, davalının müvekkili hakkında haksız ve gerçeğe aykırı beyanlarla suç duyurusunda bulunduğunu, bu suç duyurusu ile kardeşler arasındaki ilişkinin tamamen bozulduğunu ve şirket faaliyetlerini birlikte yürütmelerinin imkansız hale geldiğini, bu şekilde devam etmesi halinde telafisi imkansız zararların doğacağını ileri sürerek davalının şirketteki hissesine karşılık uygun bir ayrılma akçesi ödenerek şirket ortaklığından çıkarılması ve payının müvekkiline devrine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müdürlük görevini kullanarak usulsüz işlemler yaptığını, haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının hukuka aykırı olmayacak şekilde şikayet yoluna başvurarak yasal haklarını kullanmış olmasının, ortağı olduğu şirkete karşı yükümlülüklerini ihlal ettiği ve şirket ortaklığından çıkarılması için haklı sebebin doğduğu anlamına gelmeyeceği, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/2192 E., 2016/136 K. sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece tarafların sundukları deliller değerlendirilip, gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda haklı nedenle çıkarma hususunun irdelendiği, haklı nedenin varlığının tespitine rağmen Mahkemece bilirkişi raporunun bu yönden dikkate alınmayarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı yönündeki istinaf nedeninin yerinde görülmediği, davacı şirketin iki ortaktan oluştuğu ve şirket ortaklarının kardeş olup davalının babadan intikal eden muris payı kapsamında şirkete ortak olduğu, yine şirket ortakları arasında müteveffa babalarının ölümünden sonra miras nedeniyle ihtilaflar bulunduğunun da dosya kapsamından ve tanık beyanlarından anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesinde işaret edildiği üzere, şirket ortaklarının aralarındaki ihtilaflar kapsamında davalının, davacı diğer ortak ve ilgililer hakkında şikayet hakkı kapsamında dava ve şikayet haklarını kullanmasının ortağı olduğu şirkete karşı yükümlülüklerini ihlal ettiği ve çıkarma için haklı neden oluşturduğunun kabulüne yeterli olmayacağı, ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 640/3 hükmü uyarınca çıkarma davası açma hakkının şirkete ait olup, şirket ortağının diğer bir ortağın çıkarılmasını talep etmesinin mümkün olmadığı gözetilerek gerçek kişi davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddinin gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün re’sen kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak; davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacı şirket tarafından açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, haklı sebep iddiasına dayalı olarak limited şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 03.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.