Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3123 E. 2024/8050 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, parasının bankanın aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık yoluyla off-shore hesabına aktarıldığı iddiasıyla bankaya karşı açtığı alacak davasının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının parasının off-shore hesabına aktarıldığı tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2023/445 Esas, 2024/93 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... A.Ş.'ye 14.10.1999 tarihinde para yatırdığını, banka yöneticilerinin off shore hesaplar üzerinden bankanın aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum edildiğini ileri sürerek paranın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı vekili, 12.11.2015 tarihli dilekçesi ile toplam 78.617,48 TL’nin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, ...’nin borçları üstlendiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Feri Müdahil vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak davacının davalı bankaya 25.11.1999 yılında para yatırdığı ve aynı yıl paranın off-shore hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 08.07.2014 yılında yani yasada ( 8181 sayılı Kanun'un 60. maddesi; 6098 sayılı Kanun'un 72. maddesi) öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, bu itibarla davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı ...Ş.'nin külli halefi olduğu ... A.Ş.’de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu'nun (3095 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 41, 49, 55, 60 ve 133 üncü maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 321 ve 336 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 72 nci maddesi ve 154 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu'nun (3095 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 41, 49, 55, 60 ve 133 üncü maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 321 ve 336 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 72 nci maddesi ve 154 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına. 19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.