"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/310 Esas, 2024/830 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/1315 E., 2022/2535 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin arazisini davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalattırıldığını, 04.05.2022- 30.10.2022 tarihleri arası için dolu, fırtına, hortum, heyelan, yangın, deprem, sel ve su baskınına karşı sigortalı bulunan ekinlerin 05.05.2022 tarihinde dolu ve sağanak yağış dolayısı ile zayi olduğunu, aynı gün hasar ihbarında bulunulduğunu, incelemede bulunan eksperlerin ekili pamuk bitkisinin zarar gördüğü gerekçesi ile rapor tutup müvekkiline sulh için imzalatmak istendiğini, müvekkilin tespiti kabul etmediğini, ürünlerin zayi olduğunu, daha sonra yeniden şirket ile iletişime geçilerek gönderilen eksperin maddi gerçeklikten çok uzak tespitleri izah edilip ikinci eksper görevlendirilmesi istenildiğini ancak bu talep davalı şirket tarafından reddedildiğinden Diyarbakır 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/22 D.İş sayılı dosyası delil tespiti yaptırıldığını, yapılan keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların 05.05.2022 tarihinde meydana gelen hava olayları sonucunda zarar gördüğünün tespit edildiğini ileri sürerek şimdilik sigorta poliçesi kapsamında kalmasına rağmen davalı tarafça ödenmeyen sigorta bedelinin 50.000,00 TL' sinin davalı şirkete başvuru tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili olduğu kurumca tüm işlemlerin mevzuata ve poliçe hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; görevsiz mahkemeye dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında, ticari davanın arabulucuya başvurmadan açılmasının kanuna aykırılık taşdığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 20. maddesinde belirtilen sürede görevsizlik kararını vermiş olan mahkemeye başvuru üzerine dosyanın gönderilmesi halinde, görevli mahkemede görülmeye başlanan davanın, yeni bir dava olmayıp, görevsiz mahkemede açılmış olan davanın devamı niteliğinde olduğu, görevsiz mahkemede dava açılması ile kazanılmış olan haklar saklı tutulmuş olacağından, zorunlu arabuluculuk dava şartının da görevsiz mahkemede davanın açıldığı tarihe göre belirlenmesi gerektiği, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyeceği anlaşılmakla, kamu düzeninden olan dava şartı eksikliğinin yargılamanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden gözönüne alınacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece, re'sen gözetilmesi gereken ve sonradan tamamlanabilir nitelikte olmayan dava şartına ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (6102 sayılı TTK) 5/A ve 7155 sayılı Kanun 18/A(2) hükümleri gözetilerek davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, sigorta hasar tazminatı istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.