Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3325 E. 2025/1463 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından vergi dairesine bildirilen faturanın, mal teslimini kanıtlayıp kanıtlamadığı ve davalının ticari defterlerini ibraz etmemesinin hukuki sonucu uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya, HMK'nın 222/3. maddesi uyarınca, usulüne uygun ticari defterlerini ibraz etmesi gerektiği, aksi takdirde davacının defter kayıtlarının ve beyanının kabul edilebileceği hususunda, HMK 94. maddesi gereğince kesin süre verilerek ihtar edilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/27 Esas, 2024/494 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/381 E., 2023/1210 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında sözlü olarak akdedilen mal tedarik anlaşmasına göre müvekkilinin davalıya 30.08.2022 tarihinde 1.220.310,61 TL bedelli fatura keserek teslim ettiğini, ancak davalı tarafça fatura bedeli ödenmeyince davalı aleyhine Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/89183 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan işbu davanın haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, müvekkilinin teslim aldığı her ürünün bedelini ödediğini, davaya konu fatura konusu malların müvekkiline teslim edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın fatura tarihi itibariyle gerekli olan 2022 ve 2023 yılı tüm ticari defterlerini ibraz ettiği, davalı tarafın ise yalnızca 2022 yılı yevmiye defterini sunduğu, fatura tarihi itibarıyla yalnızca 2022 yılı ticari defterlerinin ibraz edilmesi yeterli görülebilir ise de, davalı taraf tutmakla mükellef olduğu defteri kebir ve envanter defterini sunmadığı, bu durumda mahkemece defterlerin ibrazına ilişkin 06.09.2023 tarihli celsesinde verilen ve usulüne uygun ihtarat yapılan süreye rağmen tüm ticari defterlerini sunmayan davalının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 220/3 hükmü gereği defter ibrazından kaçınmış sayılması gerektiği, alınan bilirkişi raporunda ise davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, birbirini doğruladığı, dava konusu yapılan faturanın kayıtlı olduğu tahsilat kaydının ise bulunmadığı, öte yandan Gaziler Vergi Dairesinin davalının 08/22 dönemi BA formunda davacıdan 1 adet belgeyle KDV hariç 1.035.216,35 TL alış yaptığını bildirdiği, dava konusu faturayı vergi dairesine kendisinin bildirmiş olduğu, bu hususun ise fatura konusu malların kendisine teslim edildiğini gösterdiği, takip konusu faturanın BA formu ile davalı tarafından bizzat vergi dairesine bildirilmiş olması, verilen usulüne uygun süreye rağmen yalnızca 2022 yılı yevmiye defterini ibraz ederek diğer tutulması zorunlu ticari defterlerini ibraz etmemek suretiyle defterlerini ibraz etmemiş sayılması, davacı tarafın ticari defterlerinin ise usulüne uygun olarak tutulması, takip konusu faturanın kayıtlı olup karşılığında tahsilat gözükmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde takip konusu fatura içeriği emtianın davalı tarafa teslim edildiği, bedelinin ise ödenmediği kanaatine varıldığı, takip öncesi davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin başkaca delil de sunulmadığı anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, fatura konusu malların teslim edildiğinin kabul edilmesi ve bir başka dava dosyasındaki başka bir faturayla ilgili değerlendirmelerin somut bu dosyada değerlendirilmesinin mümkün görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 1.220.310,61 TL asıl alacak hakkındaki itirazın iptaline takibin devamına, asıl alacağa takip tarihi sonrası %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacak likit olmakla %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibe konu faturanın davalı tarafça BA formu ile vergi dairesine bildirildiği, mal teslim olgusunun kanıtlandığı, aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Davacı dava dilekçesinde, açıkça davalı ticari defterlerine de dayanmıştır. Mahkemece 06.09.2023 tarihli celsede davalı vekiline ticari defterlerini sunması için kesin süre verilmiş ve davalı vekili tarafından ticari defterler ibraz edilmemiştir. Bilindiği üzere HMK'nın 219. maddesi kapsamında taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Anılan Kanun'un 222/1 hükmü gereğince mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. HMK'nın 220/3 hükmünde belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. Aynı Kanun'un 222/3 hükmü gereğince, ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Diğer tarafın belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Bu durumda mahkemece, davalıya anılan Kanun'un 222/3 hükmü uyarınca kanuna uygun olarak tutulmuş defterlerini ibraz etmesi, etmediği takdirde davacının defterlerindeki kayıtların davacı yararına delil olarak kabul edilebileceği ve davacının belge içeriği konusundaki beyanının kabul edilebileceği ihtarını havi HMK'nın 94. maddesi gereğince kesin süre verilip süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarının da bildirilerek ihtar edilmesi ve sonucuna göre inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken usule uygun olmayan şekilde verilen ihtar neticesinde eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

2.Bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK'nın 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.