Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3402 E. 2024/4818 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın kesinleşmiş kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulup başvurulamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda karar düzeltme yoluna yer verilmediği ve Yargıtay'ın kesinleşmiş kararlarına karşı bu yolla başvurulamayacağı gözetilerek, davacı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiş ve kötüniyetli başvuru nedeniyle para cezasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI :2020/790 Esas, 2022/1122 Karar

HÜKÜM :Yeniden hüküm kurularak davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ :Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2019/81 E., 2019/538 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.03.2024 tarihli ve 2022/5685 E., 2024/1968 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (6100 sayılı Kanun), 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndan (1086 sayılı Kanun) farklı olarak kanun yolları arasında karar düzeltme müessesesine yer verilmemiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere Bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra Yargıtay tarafından 6100 sayılı Kanun uyarınca yapılan temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı tarafların karar düzeltme hakkı bulunmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddi gerekir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, İstinaf ve Temyiz olmak üzere iki olağan kanun yolu öngörülmüştür. Mülga 1086 sayılı HUMK’da düzenlenen Karar Düzeltme müessesine ise yer verilmemiştir. Buna rağmen birçok birçok dosyanın, varolmayan bu yöntem üzerinden yeniden Yargıtay’a gönderildiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Hak arama hürriyeti veyahut mahkemeye erişim hakkı kapsamında Dairemize intikal ettirilen bu tür dosyalar, Dairemiz esasına kaydedilmekle; müteakiben gelen birçok dosyanın, temyiz inceleme sırasını ötelemenin yanı sıra, kararın kesinleşme sürecini de akamete uğratarak; lehine karar verilen tarafı da mağdur etmektedir.

“Dürüst Davranma” başlıklı Türk Medeni Kanunun 2 nci maddesi “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” hükmünü amirdir.

Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemelerinin fiilen devreye girmesinden sonra istinaf ve temyiz denetiminden geçen bir kararın her ne ad altında olursa olsun yeniden Yargıtay gündemine taşınması kötüniyetli kanun yolu başvurusu addedilip, talep reddinin yanısıra, para cezası tayinini de gerektirir.

Tartışmalar esnasında; “karar düzeltme ve buna bağlı kötüniyetli başvuruyla ilgili bir yaptırım düzenlenmediğinden disiplin para cezası tayininin” kanunilik ilkesine aykırı olup olmadığı değerlendirilmesi de yapılmıştır. Neticede, olağan kanunyollarından olan temyiz ve istinaf taleplerinin kötü niyetli yapılması halinde bile ceza öngören kanun koyucunun, kanunda hiç yer almayan “karar düzeltme” yoluna özel yaptırım getirmemiş olmasının yegane sebebinin müessesenin kanun metninde yer almamasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Doğal olarak kanun metinleri, bünyesinde düzenleyip tarif ettiği hususlara ilişkin düzenlemeler içerir. Dolayısıyla kanunda hiç yer almayan ve dolayısıyla kötü niyetin en bariz şekilde tezahür ettiği bu halin yaptırımdan muaf tutulduğu sonucuna varmanın kanunun özü ve ruhuyla bağdaşmayacağı izahten varestedir.

O halde, kötü niyetle istinaf yoluna başvurmaya dair 6100 Sayılı Kanunun 351 inci ve kötüniyetle temyiz başlıklı 6100 Sayılı Kanunun 368 inci maddelerinin atıfta bulunduğu aynı Kanunun 329 uncu madde metinlerinin özünde, mahkemeye erişim hakkının kötüye kullanıldığı tüm halleri kapsadığı kanaatine varılmakla; haksız ve yersiz talep reddinin yanısıra disiplin para cezasını içeren aşağıdaki hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin karar düzeltme talepli dilekçesinin REDDİNE,

Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmayıp karar düzeltme talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 329 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar düzeltme talep eden davacı asılın takdiren 5.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,

Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.