"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI :2022/1046 Esas, 2024/618 Karar
HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2020/162 E., 2021/406 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının yiyecek ve içecek ürünlerinin üretimi, satımı ve pazarlanması konularında dünya çapında faaliyet gösterdiğini, davalılardan ... Meşrubat San. ve Tic. Ltd. Şti. (... Meşrubat), Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde haksız tescil teşebbüslerini sürdürürken ihlal oluşturan pazarlama faaliyetlerinin de diğer davalı ... Zirai Mefruşat Nakliyat Gıda Unlu Mamüller İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti. (... Mefruşat) tarafından yürütüldüğünü, müvekkiline ait ... ... marka ve logosunun enerji içecekleri sektöründe, ... markasının ise meyve suları sektöründe tanınmış markalar arasında yer aldığını, müvekkilinin bu markaların gerçek hak sahibi olduğunu, işbu markaların dünya çapında ilk kez 2005 tarihinde tescil ettirildiğini, markaları korumak üzere ülkemizde ilk kez 27.07.2005 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, mezkur markaların 2005-2015 yılları arasında TÜRKPATENT nezdinde müvekkili adına tescil edildiğini, yenilemesinin yapılmaması sebebiyle davalılar tarafından müvekkiline ait tüm marka ile telif haklarının gasp edilmeye çalışıldığını, davalıların ... ... ve ... markalarına ilişkin kötüniyetli seri marka başvurularında bulunduklarını, müvekkiline ait markaları birebir yazım karakteri ve logo unsurları dahil seri şekilde aynı ürünler için marka olarak tescil ettirmiş/etmeye çalıştıklarını, aynı zamanda müvekkiline ait ürünlerin birebir aynı ambalaj tasarımı/ticari takdim biçimini de kullandığını, işbu ambalaj tasarımları için TÜRKPATENT nezdinde 2019/03383 numaralı tasarım başvurusunda bulunduklarını, bu tasarım başvurusunun müvekkilinin itirazı üzerine iptal edildiğini, ... markasının 27.07.2005 tarihinde TÜRKPATENT nezdinde 32. sınıfta usulüne uygun olarak tescil ettirildiğini ancak süresi içerisinde yenilenmediği için halihazırda TÜRKPATENT nezdinde 2020/37433 başvuru numarası ile müvekkili adına 29, 30 ve 32. sınıflarda geçerli bir marka başvurusu da bulunduğunu, müvekkiline ait ... ... ve ... markalarına ait özgün ambalaj tasarımları ve ... logosu ile at şekli logosunun, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) uyarınca güzel sanat eseri -grafik sanat eseri- niteliğinde olduğunu ve koruma altında olduğunu, müvekkili ile Mahmood Saeed Collective Company (Mahmood Saeed) unvanlı şirket arasında 2006 yılında bir franchise sözleşmesi imzalandığını, ... ... ve ... markaları dahil olmak üzere pek çok markanın kullanımında bahse konu firmanın yetkilendirildiğini, 2005 yılından 2015 yılına kadar ... ... markasının 32. sınıfta müvekkili adına TÜRKPATENT nezdinde tescilli olduğunu, kötüniyetli olarak ... markasını Türkiye'de tescil ettiren ve müvekkiline ait ticari görsel kimliği birebir kopyalayan davalıların, müvekkilinin dünya çapındaki tanınmışlığından haksız ve izinsiz olarak yararlanmaya çalıştığını, davalının 2016/11076 sayılı ... ... markasını 32. sınıfta Türkiye'de kötüniyetle tescil ettirdiğini ileri sürerek işbu markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, davalıların davacının gerçek hak sahibi olduğu ... ... ve ... markalarının aynı ürünler üzerinde birebir aynı şekildeki kullanımlarının müvekkilinin ticari görsel kimliğinin birebir kopyalandığı da göz önünde bulundurulduğunda haksız rekabet ve müvekkiline ait marka ve telif haklarına tecavüz oluşturduğunun ve davalıların kötüniyetli olduğunun tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, markalara ilişkin kullanımların olduğu ürün, ambalaj, etiket, kutu, iş evrakı, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konularak imhasına, marka hakkına tecavüz teşkil etmesi sebebiyle dava dilekçesinde gösterilen alan adlarına ve sosyal medya hesaplarına Türkiye'den erişimin engellenmesine karar özetinin ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; marka hakkı sahipliği bulunmayan müvekkili ... Mefruşat için husumet itirazları bulunduğunu, dava konusu markaların sahibinin ... Meşrubat olduğunu, markanın hükümsüzlüğü davalarında hak düşürücü sürenin tescilden dava açma süresine kadar olan zaman dilimini kapsadığını, davacı şirketin davaya konu markalarının 27.07.2015 tarihinde müddet olduğunu ve dava konusu markalar üzerinde bir marka hakkı sahipliği de kalmadığını, marka hakkı sahipliği sona erdikten sonra gereken yenileme sürelerine riayet etmeyen ve işbu markaları kullanmayan davacı şirketin aradan geçen 5 yılın üzerine müvekkillerine husumet yöneltmiş olmasının kabul edilemeyeceğini, davacının müvekkiline ait sonraki tarihli markanın kullanıldığını bildiği halde ve /veya bilebilecek durumda olmasına rağmen aradan geçen süreye rağmen sessiz kaldığını, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde 25.10.2016 tarihli 2016/11076 sayı ile tescilli ve koruma altında olan ... ... markasının sahibi olduğunu, 2016/11076 sayılı tescilli markayı taşıyan tasarımla meşrubat sektörü alanında gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında aktif ve yoğun şekilde kullanıldığını, 2016/11076 numaralı tescilli markası üzerinde müvekkil şirketin münhasır hakkı bulunduğunu, müvekkili ... Meşrubat'ın 11.04.2019 tarihinde Kemal Ali Yamanyılmaz adlı gerçek şahıs adına tescilli ... ... markasını devir almak suretiyle kullanmaya başladığını, markanın yasal olarak ilk kullanımının müvekkili ve müvekkilin markayı devraldığı kişilere ait olduğunu, müvekkili şirket tarafından markasını korumak adına davalar ikame edildiğini, bunun karşılığında ise davacının yıllarca kendine ait olduğunu iddia ettiği marka hakkında sessiz kaldığını, davacının kötüniyetli olduğunu, davacı şirketin söz konusu müddet markalarını 2005 yılında tescil ettirdiğini ancak hiçbir zaman Türkiye'de kullanımını gerçekleştirmediğini, yurtdışı tescillerinin de müddet olduğunu, kullanımın ise markasal kullanım olmadığını, markanın müddet olduğu 2015 yılından sonrasına dair de bu kullanımı ispat edecek hiçbir fatura ve/veya belge ibraz edemediğini, müvekkilinin 26.12.2019 yılında Almanya'da yapılan marka başvurusunun 32. sınıf emtiasında enerji içecekleri sınıfında tescil aldığını, tescilin geçerliliğini koruduğunu, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, müvekkiline ait 2019/31387 tescil numaralı ... markasının da fuarlardaki tanıtımlar, sosyal medya ve web sitesi kanalıyla tanınmasını sağladığını, meşhur ve maruf hale getirdiğini, davacının müddet markasının ise müvekkilinin tescilli markası ile birbirine benzemediğini, davacı yan aradan geçen 15 yılın ardından işbu müddet markayı ülke çapında hiç kullanmamış olmasına rağmen tamamen kötüniyetli olarak 2020 yılında müvekkilinin tescilli markası ile birebir aynı olacak şekilde tescil başvurusunda bulunduğunu, bu başvuruya itirazda bulunulduğunu, davacının hükümsüzlüğünü talep ettiği müvekkili adına tescilli ‘‘...’’ markası ve ''...'' markası ile davacının müddet olmuş markaları arasında görsellik itibariyle benzerlik bulunmadığını, davacının eser hakkı sahibi olduğunu iddia ettiği müddet markaların yaratıcısı olamayacağını, eser ortaya çıkarmanın gerçek kişiye hasredilebilecek bir durum olup davacı tarafın bir tüzel kişilik olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla olası bir hak iddiasının da ancak eseri ortaya çıkaran kişi tarafından öne sürülebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre davacının .... markasını 2005/31321 numarasıyla 27.07.2005 tarihi itibariyle 32. sınıfta tescil ettirdiği, 2015 yılında süresi dolan markayı yenilememesi sebebiyle markanın müddet olduğu, davacının 2005 yılından itibaren pek çok ülkede markayı tescil ettirmiş olduğu ve franchise ile kullandırdığı, ancak davacı markasının tanınmış marka olmadığı, davacının müddet durumundan sonraki marka girişimlerine düzenli olarak TÜRKPATENT nezdinde müdahale ettiği ve ibareyi korumak üzere harekete geçtiği, davalının ise dünyanın farklı ülkelerinde bilinir hale gelen marka için gerek tescil gerek web sitesi kayıtları açısından 2016 yılından itibaren girişimlerde bulunduğu, davacının ... markası üzerinde eskiye dayalı gerçek hak sahipliği bulunduğundan davalı ... Meşrubat adına tescilli "..." ibareli 2016/11076 nolu markanın gerçek hak sahipliği ve kötüniyetli tescile dayalı olarak hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 155. maddesi uyarınca, tescilli marka kullanımının tecavüz davalarında önceki hak sahibine karşı savunma olarak kullanılamayacağı, markaya tecavüz ve haksız rekabet iddiaları yönünden her ne kadar davaya konu markalar yönünden davacının markasının tanınmış marka olduğunun kabulü mümkün değil ise de davacının “...” ve “şekil (at) logosu üzerinde tescile dayalı hak sahibi olduğu, ... ibaresi üzerinde ise öncelikli kullanım nedeniyle gerçek hak sahibi olduğu, davalının şekil (at) logosu ile ... markalarına tecavüzünün gerçekleştiği, ... markası açısından da Mahkemece hükümsüzlük kararı verildiğinden ve hükümsüzlük kararı geriye etkili olduğundan bu markaya davalı tecavüzünün gerçekleştiği, bu tecavüz aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinden davacının markaya tecavüz ve haksız rekabete yönelik açmış olduğu davanın kabulüne, davalıların davacının gerçek hak sahibi olduğu ve adına tescilli (2020/53176 no ile başvuru/tescilli şekil - at logosu -, 2020/53284 no ile tescilli ... ... + şekil ve 2020/37433 no ile tescilli ...) markalar ile davacının ürün ambalajı ve ürün tasarımını içeren kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tescilli tasarım bulunmadığı da gözetilerek davacının telif hukukuna ilişkin talepleri yönünden davaya konu şekil tasarımlarının -at logosu- hususiyet arz edecek nitelikte olmadığı, at figürünün çokça kullanılan figürlerden olduğu gibi davacı tüzel kişinin eser olduğunu iddia ettiği figürler yönünden FSEK kapsamında eser olarak kabulü mümkün olmadığından davacının telif hakları ihlaline dayalı açmış olduğu davanın reddine ve hükmün, ilanına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, marka haklarına ve eser sahipliğine tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, 27.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.