"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI :2022/1447 Esas, 2022/1857 Karar
HÜKÜM :Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ:İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı mirasçıları ... ve ... tarafından adli yardım talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, adli yardım talebinin kabulüne, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında davalı tarafından İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 E. ve 2014/5428 E. sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin M. Kuzu Gıda İnş. Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalı bankadan kullandığı kredinin 150.000,00 TL tutarındaki kısmı için taşınmazını ipotek verdiğini, davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekirken müvekkili hakkında aynı borca ilişkin ilamsız takip yapıldığını ve sonra ipotek takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından imzalanan sözleşmenin 150.000,00 TL tutarında olduğunu, 11.06.2011 tarihindeki 36 ay vadeli bu kredi işlemine ilişkin olarak taşınmazların 11.06.2011 tarihinde ipotek verildiğini, ancak takiplerde düzenleme tarihi “28.08.2010” olan ve müvekkilinin imzası bulunan matbu bir evrakın sonradan kalemle doldurularak borca dayanak yapıldığını, kredi borçlusu asıl şirketin 31.07.2012 tarihinde 700.000,00 TL tutarında yeni bir kredi kullandığını, mevcut kredisi yani 150.000,00 TL’ye kefil olunan kredi devam ederken bu tarihten sonra 20.10.2012 tarihinde ise 150.000,00 TL daha kredi kullandığını, bu sözleşmelerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, ancak davalı bankanın tüm bu sözleşmelerde müvekkili kefilmiş gibi işlem yaptığını, müvekkilinin kefil olarak sorumluluğunun sözleşmede bulunan ve haksız şart niteliğindeki maddeye dayandırıldığını, ancak bankanın sözleşmeyi okutmadığını ve boş alanları sonradan kalemle doldurduğunu ileri sürerek, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 E. ve 2014/5428 E. sayılı dosyalarında davalıya 497.097,91 TL asıl alacak, %100 temerrüt faizi, masraf ve vekalet ücreti istemli takipler ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili bankanın Ödemiş Şubesi ile M. Kuzu İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının 500.000,00 TL için müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, bu sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığını, bu kredilerin ödenmemesi üzerine davacı ve kredi borçlusu şirket hakkında İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 E. sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve ayrıca 2014/5428 E. sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının 2014/5428 E. sayılı icra dosyasına kısmi itirazda bulunduğunu, davacının dava dışı şirket lehine doğmuş ve doğacak her türlü kredi borçlarının teminatı olmak üzere 740.000,00 TL bedel ile taşınmazını ipotek ettiğini, ayrıca ipotek limiti kadar kefil olmayı kabul ve taahhüt ettiğini, genel kredi sözleşmesinin geçerli olduğunu, sonradan doldurulduğu yönündeki iddianın dayanaksız olduğunu, davacının sadece 150.000,00 TL krediye kefil olduğu şeklindeki iddiasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli ve 2015/322 E., 2017/1315 K. sayılı kararıyla; davalı banka ile dava dışı şirket arasında 23.08.2010 düzenleme tarihli 500.000,00 TL limitli, 31.07.2012 düzenleme tarihli 700.000,00 TL limitli ve 19.09.2012 düzenleme tarihli 150.000,00 TL limitli 3 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, 23.08.2010 düzenleme tarihli 500.000,00 TL limitli sözleşmede davacının "müşterek borçlu-müteselsil kefil" sıfatıyla imzasının bulunduğu, davacı vekili 23.08.2010 tarihli bu sözleşmede limit ve yazıların sonradan banka yetkilileri tarafından yazıldığını ileri sürmüş ise de, bu şikayet ve iddianın Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2015/3614 sayılı soruşturma dosyasında incelendiği, bu soruşturma çerçevesinde aldırılan bilirkişi raporunda yazı yaşının belirlenmediği görüşüne yer verildiği, "kovuşturmaya yer olmadığına" ilişkin verilen kararın kesinleştiği, genel kredi sözleşmesinin anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu yönündeki iddianın yazılı delillerle ispatlanamadığı, bu sözleşme ile birlikte davacının ayrıca üzerine kayıtlı 8966 parsel numaralı taşınmazını 07.06.2011 tarih ve 1736 yevmiye numaralı resmi senetle 740.000,00 TL bedelle dava dışı şirketin borçlarını teminen banka lehine ipotek ettirdiği, ipotek senedinin 14 üncü maddesi gereğince 740.000,00 TL ipotek tutarı kadar dava dışı borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı kredi borçları için müşterek borçlu müteselsil kefil olmayı kabul ve taahhüt ettiği, davalı bankanın, dava dışı borçlu şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle 399.167,09 TL nakdi ve 91.120,00 TL gayri nakdi alacağının bulunduğu, davacının, ipotek senedi, kefalet düzenlemesi, kesinleşen karar ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı bankaya belirtilen miktarda borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli ve 2018/1025 E., 2020/61 K. sayılı kararıyla; davacı vekilinin genel kredi sözleşmesinde yer alan limit ve yazıların sonradan banka yetkilileri tarafından doldurulduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile genel kredi sözleşmesi imzaladığı ve 07.06.2011 tarih 1736 yevmiye numaralı resmi senetle 740.000,00 TL bedelle dava dışı şirketin borçlarının teminen taşınmazını banka lehine ipotek ettirdiği, ipotek senedinin 14 üncü maddesi gereğince 740.000,00 TL ipotek tutarı kadar dava dışı borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı kredi borçları için müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluk altına girdiği, davalının davacı aleyhine tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız takip ile birlikte ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmasında yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5428 E. sayılı dosyası yönünden açılan menfi tespit davasının reddine ve İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 E. sayılı dosyası ile yapılan takipte asıl alacak yönüyle davacının talebinin reddine, takip tarihi itibariyle talep edilen faiz miktarının 6.362,01 TL, %5 BSMV'sinin 318,18 TL olarak belirlenmesine, takibin bu şekilde devamına karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.06.2022 tarih, 2021/2627 E. ve 2022/5127 K. sayılı kararıyla menfi tespit davalarında davacının varsa borçlu olmadığı miktara karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin genel kredi sözleşmesinde yer alan limit ve yazıların sonradan banka yetkilileri tarafından doldurulduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi ve 07.06.2011 tarihli resmi senetle 740.000,00 TL bedelle dava dışı şirketin borçlarının teminen taşınmazını banka lehine ipotek ettirdiği, ipotek senedinin 14 üncü maddesi gereğince 740.000,00 TL ipotek tutarı kadar dava dışı borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı kredi borçları için müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluk altına girdiği, davacı hakkında İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5428 E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde takip borçlusu ...’ın kısmi itirazda bulunması sebebiyle banka tarafından İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/582 E. sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığı, Mahkemece davalı ...’ın itirazında kısmen haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karar taraflarca temyiz edilmeyerek 08.09.2015 tarihinde kesinleştiğinden davacı yönünden kesinleşmiş karar kabul edildiği, davalının davacı aleyhine tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız takip ile birlikte ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmasında yasal bir engel bulunmadığı, mahkemece aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 E. sayılı dosyasına yönelik davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddine karar verildiğinden davacı mirasçılarının istinaf isteminin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne, davacıların İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 E. sayılı dosyasında 6.486,57 TL faiz ve 324,25 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 6.810,82 TL'den dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazla istemlerin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları ... ve ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçıları ... ve ... adli yardım talepli temyiz dilekçelerinde özetle; hukuka aykırı düzenlenen sözleşmeler nedeniyle evi ve dükkanının hukuka aykırı bir şekilde satıldığını, davalının imzalarının bulunmadığı sözleşmelerden dolayı şahıslarını mağdur ettiğini, eşinin hastalanarak ölümüne sebep olduğunu, davalının evrakta sahtecilik yaparak 23.08.2010 tarihli 500.000,00 TL limitli sahte bir genel kredi sözleşme hazırladığını, eşine hile ile açığa imza attırdığını, mahkemece bilirkişi olarak atanan Avukat ... ...'ün kendilerinden inceleme gerekliliği için istediği mecburi belgeleri vermediğini, delilleri kararttığını 2014/5450 E. sayılı takip dosyasındaki sözleşmelerde hiçbir imza ve sorumluluklarının bulunmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra takiplerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı mirasçıları ... ve ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Alınmadığı anlaşılan 427,60 TL temyiz ilam harcı ile 2.107,80 TL temyiz başvuru harcının HMK 339 uncu maddesi gereğince Karar kesinleştiğinde Adli Yardımdan Yararlanan temyiz eden davacı mirasçıları ... ve ...'dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.