"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/2336 Esas, 2024/586 Karar
HÜKÜM :Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2019/257 E., 2021/427 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin babası merhum ...’in 1985 yılında Türkiye İş Bankası .... Şubesi'nde hesap açarak Boğaziçi Köprüsü, Keban Barajı ve Atatürk Barajı hisse senetlerini satın aldığını, 1987’de vefat ettiğini, bankanın bu menkul kıymetleri zaman aşımı nedeniyle ilgili devlet kurumlarına devrettiğini, devlet kurumlarının ise alacakların zamanaşımına uğradığını bildirdiğini, bu durumun anayasal hak ihlali oluşturduğunu ileri sürerek müvekkillerinin menkul kıymet ve alacaklarının tespiti ile güncel değerinin hesaplanarak tazminat ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu menkul kıymetlerin hisse senedi değil, kamu teşekküllerine ait gelir ortaklığı senetleri olduğunu, bu senetlerin mülkiyet hakkı sağlamadığını, hamiline yazılı kıymetli evrak niteliğinde olup fiziksel olarak ibraz edilmesi gerektiğini, ancak davacıların bu senetleri sunamadığını, ayrıca söz konusu senetlerin zamanaşımına uğradığını, ödenmesi gereken sürenin çoktan geçtiğini, bu nedenle davacıların zararı kanıtlayamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, miras bırakan ...’e ait hesap cüzdanı fotokopisinden menkul kıymet kaydının 12.08.1985 tarihli olduğu, 10 yıllık saklama süresinin 1995 yılında dolması nedeniyle ilgili belge ve kayıtların ibraz edilemediği, davacıların alacaklı olup olmadığının bilirkişi tarafından tespit edilemediği, gelir ortaklığı senetlerinin hamiline yazılı olup fiziken alıcılara teslim edildiği, davalı bankada bu senetlere ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, 1995 yılında zamanaşımına uğrayan senetlerin TMSF’ye devredildiği, bankanın sadece satışa ve ödeme aracılığı yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacıların murisi ...'in 19.03.1985 tarihinde satın aldığı menkul kıymetlerin zamanaşımı nedeniyle usulsüz şekilde fona devredildiği iddiasından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.