Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3636 E. 2025/2421 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacılardan aldığı teminat senetlerine dayalı olarak başlattığı icra takibinin miktar itibariyle fazla olması nedeniyle, davacıların borçlu olmadıkları kısmın tespiti ve kötüniyet tazminatı istemiyle açtıkları menfi tespit davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın asıl alacak miktarının çok üzerinde takip başlatması ve takibin fazla kısmından feragat etmemesinin davacıların menfi tespit davası açmalarına hukuki yarar sağladığı, bankanın basiretli bir tacir gibi davranmayarak alacağından fazla miktar için teminat senedini takibe konu etmesinin kötü niyetli olduğu gözetilerek, davacıların borçlu olmadıkları kısmın tespitine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yönündeki istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

HÜKÜM : Davanın Kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2018/773 E., 2019/931 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılardan ... Tüketim Malları Pazarlama Bilişim Hizmetleri Otomotiv ... Gıda ... İnşaat Taahhüt Tic. Ltd. Şti.'nin davalı bankadan kredi kullandığını ve teminat mektubu aldığını, davalı bankanın bu işlemler sırasında tüm davacılardan 16.02.2016 tanzim 05.12.2016 vade tarihli 250.000,00 TL, 16.02.2016 tanzim 05.12.2016 vade tarihli 300.000,00 TL'lik 2 adet teminat senedi aldığını, davalı bankanın teminat senetlerine ilişkin davacılar aleyhine aldığı ihtiyati haciz kararı gereği davacıların birden fazla ev ve işyeri adreslerine hacze çıkıldığını, davacıların sahibi olduğu taşınmazların ve araçların üzerine haciz şerhi işlendiğini, daha sonra Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2016/35349 E. sayılı dosyası ile davacılar aleyhine icra takibi yapıldığını ve alınan ihtiyati haciz kararının kesin hacze çevrildiğini, takipte borçlu olarak gösterilen ...tarafından Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/827 E. sayılı dosyası ile takibe itiraz edildiğini, davada davalı banka tarafından söz konusu senetlerin kredi munzam senedi olduğunun ikrar edildiğini ve ...açısından mahkemece takibin iptaline karar verildiğini, öncelikle senedin bir kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinden ve ''sebepten mücerret olma'' özelliğini haiz olmadığından kambiyo vasfını taşımadığını, davalı banka tarafından takibe konu teminat senetlerinin verildiği kredilere ilişkin Hatay İcra Müdürlüğünün 2016/30554 E. sayılı dosyası ile de ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, davalı banka tarafından daha sonra kredi munzam senetlerine dayanılarak ikinci bir takip yapıldığını, davacıların gün itibarı ile davalı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de davacıların vermiş olduğu teminat senetlerine ilişkin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığını, 64.053,54 TL kabullerinde olsa da söz konusu bedelin haricen ödendiğini, müvekkillerinin bankaya hiçbir borcu bulunmamasına rağmen dosyadaki hacizler baki kalmak kaydı ile sadece birkaç haczin kaldırılması talebini gönderdiğini, bu nedenle iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2016/35349 E. sayılı dosyasından dolayı dava değeri miktarı bakımından davacıların borçlu olmadıklarının tespitine ve takibe dayanak senetlerin teminat senedi olması bakımından takibin iptaline, davalı banka aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının vadesi gelen kredi borcunu ödemediğini, icra takibi başlatıldığını, Hatay İcra Müdürlüğünün 2016/35349 E. sayılı dosyasında temlik cirosu yapılan bonoların takibe konulduğunu, davacı tarafın itiraz etmediğini, bakiye kalan 64.458,54 TL borçlarını ödediklerini, müvekkil bankanın takibe devam etmediğini, davacılardan alacağın tümünü aldığını, borcun bir sene önce kapatıldığını, davacı tarafın kambiyo senedi iddiasının yasal olmadığını, müvekkil bankaya senedin temlik cirosuyla devredildiğini, bankanın yasal hakkını kullanmasından dolayı davacı tarafın zarara uğramasının dayanağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı bankanın alacağın tahsili için yasal haklarını kullanarak davacılardan alınan senetleri takibe koyduğu ve borcun ödenmesinden sonra takibe devam etmediği, borcun davadan önce davalılarca yapılan ödeme ile sona erdiği, davalı bankanın yasal hakkını kullanmasından dolayı haksız hacizden söz edilemeyeceği, kötüniyet tazminatının söz konusu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı banka tarafından Hatay İcra Dairesinin 2016/30554 E. sayılı dosyası ile 64.458,54 TL'nin tahsili için takip yapıldığı, ayrıca Hatay İcra Dairesinin 2016/35349 E. sayılı dosyası ile de 552.531,51 TL üzerinden takip başlatıldığı, takip tarihi itibari ile davalı bankanın alacağının 64.458,54 TL olduğu, bu hususun her iki tarafın kabulünde olup aksinin de iddia edilmediği, bu durumda davalı bankanın asıl alacak miktarının çok üzerinde toplam 552.531,51 TL yönünden takip başlatılması karşısında davacıların menfi tespit davasını açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, takip alacaklısı bankanın, basiretli bir tacir gibi davranarak bakiye borç miktarı belirledikten sonra sadece bakiye borç miktarı yönünden kambiyo senedinin takibe konulması gerekirken, kambiyo senetlerinin toplam miktarı olan 550.000,00 TL asıl alacak ve 2.531,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 552.531,50 TL için takip başlatılması ve takibin fazla kısmında da feragat edilmemesi karşısından davacıların davalı bankaya borçlu olmadığı miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 72/5 hükmü gereğince de takip tarihi itibariyle ve davalının icra dosyasına talepte bulunduğu tarih itibariyle davacıların 485.946,50 TL borcunun bulunmadığı, bu nedenle basiretli bir tacir gibi davranması gereken bankanın alacağından açıkça fazla olan miktar için senedini takibe konu etmesinin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile davacıların Hatay İcra Dairesi'nin 2016/35349 E. sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya 485.946,50 TL borçlu olmadığının tespitine, menfi tespite karar verilen miktarın takdiren %20'si oranında belirlenen 97.189,30 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında alınan bonoya dayalı olarak başlatılan takip nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespiti istemiyle İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.