"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/567 Esas, 2024/77 Karar
HÜKÜM : Asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne,
Taraflar arasındaki asıl davada fesih, alacak, tazminat davası ile birleşen davada alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; cilt bakım cihazlarını araştıran müvekkilinin davalı satıcının iş yerine gittiğini, fiyatların daha ekonomik olduğunu, cihazların üretici adı, plan çizimleri, alet cinsleri, alet seri numaraları, tıp bilgilerinin olduğunu, CE onayı taşıdığını gördüğünü, bu cihazların alımı hususunda düzenlenen 10.09.2012 tarihli satış sözleşmesi uyarınca 63.000,00 TL üzerinden bir adet ütüleme lazer, 14.000,00 TL üzerinden bir adet kavitasyon cihazı alımı hususunda mutabakata varıldığını, ürünlerin Danimarka’da tesliminin kararlaştırıldığını, müvekkilinin peşin 19.740,00 euro (45.500,00 TL) ödediğini, davalının kesin süreye rağmen orijinal marka ürünleri müvekkiline göndermediğini, sonradan gönderilen ürünlerin yapılan ilk incelemesinde orijinal olmadıklarının, irsaliye, fatura, kullanma kılavuzu gibi hiçbir belgenin bulunmadığının, eski model ve bir aletin de hasarlı olduğunun görüldüğünü, davalı ile yaptığı sözleşmeye güvenen müvekkilinin Danimarka’ya dönüşte iş yeri için yer kiraladığını, böylece kira masrafı yaptığını, elektrik, su, personel için ödemelerde bulunduğunu, yeni aletler almak zorunda kaldığını, maddi zararların yanında reklamlar verdiğinden müşterileri karşısında zor durumda kaldığını, kişilik haklarının saldırıya uğradığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile peşin ödenen 45.500,00 TL’nin ihtarname tebliğinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini, kazanç kaybı ve masraflar için şimdilik 1.000,00 TL’nin ve 15.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte tahsilini, ayıplı malların davalıya iadesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 10.09.2012 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin 77.000,00 TL bedelle sattığı cihazların 45.500,00 TL’sini davalının ödediğini, bakiye 31.500,00 TL’nin cihazların tesliminde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının talebi üzerine cihazların lojistik firmasına teslim edildiğini, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının bakiye 31.500,00 TL’yi ödemediğini ileri sürerek 31.500,00 TL’nin 20.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının inceleyip beğenerek cihazı satın aldığını, bakiye 31.500,00 TL satış bedelini ödemediğini, geç teslim iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ithalat izni olmayan davacının hiçbir yetkisi ve izni olmadığı halde ithalat yapmaya kalktığını, bu şekilde cihazların gümrüklerde beklemesine kendisinin sebebiyet verdiğini, cihazların ayıplı olmadığını, davacıya bildirilen nitelikleri taşıdığını, Kanunun öngördüğü şekil ve sürede ayıp ihbarının yapılmadığını, CE belgesi, kullanım kılavuzu ve faturanın davacıya gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Birleşen davada davalı vekili yargılama sırasındaki beyanlarında; davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile, 31.500,00 TL alacağın 27.06.2013 dava tarihinden itibaren avans temerrüt faizi ile birleşen dava davalısından tahsiline, faizin yürütülme tarihine ilişkin fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davanın davalısı, birleşen davanın davacısı tarafından satılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1 ve 2 nci maddeleri.
2.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4, 5 ve 23 üncü maddeleri.
3.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 219 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Asıl ve birleşen davalar asliye ticaret mahkemelerinde açılmış, davaların birleştirilmesinden sonra İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.12.2015 tarih, 2014/677 E., 2015/1096 K. sayılı kararı ile asıl ve birleşen davaların esası hakkında karar verilmiş, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 12.02.2019 tarih, 2017/2379 E., 2019/819 K. sayılı kararı ile makinelerde üretime dayalı ayıp bulunup bulunmadığı, ayıplı ise açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, buna göre makinelerin davacı alıcıya ne zaman teslim edildiği, 6102 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi gereğince ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı hususlarında yapılacak tespit ile toplanacak delillere göre bir karar verilmesine işaret edilerek asliye ticaret mahkemesinin kararı bozulmuş, görev noktasında bir bozma kararı verilmediğinden asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu kesinleşmiştir. İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce bozma ilamına uyulmuş, bilirkişi raporu alınmış, ancak 16.06.2022 tarih ve 2020/301 E., 2022/ 538 K. sayılı kararla uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiğinde bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Görevsizlik kararı ile dosya kendisine gelen Asliye Hukuk Mahkemesince de uyuşmazlıkta asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu hususunun kesinleştiği nazara alınmadan işin esası hakkında hüküm tesisi doğru olmamış, kararın re'sen bozulmasını gerektirmiştir.
2.Bozma sebebine göre asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Mahkeme kararının re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davacının davacısı, birleşen davanın davalısı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.