"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI :2023/307 Esas, 2024/881 Karar
HÜKÜM :Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2022/717 E., 2022/1158 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin 18.06.2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4, 5, 7 ve 10 numaralı genel kurul kararlarının öncelikle geçersizliğinin tespitine, aksi taktirde iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı pay sahibinin (pay sahibini temsilen vekili), yapılan genel kurula ilişkin tüm itirazlarını ve muhalefetlerini tek seferde ve toplantı gündemindeki hususlar henüz oylamaya sunulmadan yaptığını, bu nedenle dava şartının gerçekleşmediğini, pay sahiplerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) m. 446/1.b'de sayılan usulsüzlük sebeplerine dayanarak açacakları bir iptal davasında, kararın iptali için, iddia olunan kanuna aykırılık sebebinin genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu, dolayısıyla iddia olunan kanuna aykırılık olmasaydı bile, karar yine alınabilecek idiyse, sebep kanuna aykırı olsa bile kararın iptal edilemeyeceğini, TTK m. 420 hükmü, doğrudan doğruya finansal tablolarla ve bu tabloların müzakeresiyle nedensellik ilişkisi içinde bulunan konuların ertelenmesi zorunluluğunu öngördüğünü, finansal tabloların görüşülmesi ertelendiğine göre, kaderi finansal tablolara bağlı olan konuların görüşülmesinin de erteleneceğini, davacının finansal tabloları inceleme imkanının bulunması ve kendisine tüm bilgi ve belgelerin ayrıca e-posta yoluyla gönderilmesine rağmen TTK'nın 420. maddesi uyarınca erteleme talebinde bulunmasının sunulan muhalefet şerhinde yer alan iddiaların somut olmadığı, geçersiz, dayanaktan yoksun ve haklı bir neden belirtilmemesi sebebiyle davacının kötüniyetli olduğunu, dürüstlük kurullarına aykırı hareket ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aldırılan bilirkişi raporuyla davalı şirketin 2020 yılı aktif toplamı ile net hasılatının bağımsız denetim için aranan sınırın üzerinde olduğundan davalı şirketin 2021 yılı için bağımsız denetim yaptırmasının zorunlu olduğunun tespit edildiği, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığının da denetim kapsamı içerisinde olduğu, denetime tabi olduğu halde denetlenmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporlarının düzenlenmemiş sayılacağı, finansal tabloların yıllık faaliyet raporunun bir parçası içinde yer alan unsur olduğu, 18.06.2022 tarihli genel kurul tutanağından 2021 yılı bağımsız denetim raporunun genel kurul tarihi itibariyle henüz yayımlanmadığı ve genel kurulda okunmadığı, denetçinin dahi genel kurula katılmadığının tespit edildiği, bu durumda iptali istenen genel kurul kararları ile bağımsız denetim raporu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi ve buna göre genel kurul kararlarının irdelenmesi gerektiği, iptali istenilen 2 nolu gündem maddesi yönetim kurulunun faaliyet raporunun okunarak müzakeresi, 3 nolu gündem maddesi bilanço, kar ve zarar hesaplarının okunarak müzakeresi, 4 nolu gündem maddesi yönetim kurulu kararlarının ibrası, 7 nolu gündem maddesi geçmiş yıllar kâr tutarının dağıtılması, 10 nolu gündem maddesi yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ücreti ödenmesine ilişkin olduğu, açıklanan işbu gündem maddelerinin finansal tablolarla, dolayısıyla bağımsız denetim raporunun okunması ile doğrudan ilintili maddeler olduğu, bağımsız denetim raporundaki tespitlere göre bu maddelerle ilgili olumlu veya olumsuz oy kullanılmasının söz konusu olabileceği, bağımsız denetim raporunun genel kurul tarihi itibariyle henüz hazırlanmamış ve okunmamış olmasının kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak kabul edildiği, iptali istenilen 5 nolu gündem maddesi ise ''şirket yönetim kurulu ve temsil ilzamının seçilmesine'' ilişkin olduğu, 11.06.2022 tarihli olağanüstü genel kurulda yönetim kurulu üyeliklerine seçim yapıldığından bu maddenin konusuz kaldığından bahisle yeniden seçim yapılmamasının oylanarak oy çokluğuyla kabul edildiği, davacının olumsuz oy kullandığı, TTK'nın 413. maddesi gündem başlığını taşımakta olup, 3. maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yeniden seçilmelerinin yıl sonu finansal tabloların müzakeresiyle ilgili sayıldığı, dolayısıyla gündeme bağlılık gereği yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yeniden seçiminin yapılması gerekirken daha önce yapıldığından bahisle maddenin konusuz kaldığı gerekçesiyle seçim yapılmamasının oylanarak gündeme bağlılığın ihlal edildiği, yani kanunun emredici hükümlerine aykırı davranıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 18.06.2022 tarihinde yapılan genel kurulda alınan 2, 3, 4, 5, 7 ve 10 numaralı kararlarının hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı şirketin 18.06.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2, 3, 4, 5, 7 ve 10 numaralı kararların öncelikle hükümsüzlüğünün tespiti, aksi taktirde iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.