Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3791 E. 2025/2125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından inançlı işlem iddiasına dayanılarak, limited şirkette davalı adına kayıtlı payların iptali ve kendi adına tescili istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İnançlı işlemin yazılı delille ispatlanması gerektiği, dosyada yazılı delil veya açık ikrar bulunmadığı, tanık dinletme talebine davalı tarafından açıkça rıza gösterilmediği ve HMK m.203/1-a’daki istisnaların uygulanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesince yemin teklif edilen davalının yemini etmesi üzerine davanın reddine, istinaf başvurusunun da reddine karar verilmiş olup, temyiz incelemesinde de bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1239 Esas, 2024/869 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/753 E., 2023/280 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 48 yıldır gerçek kişi tacir olduğunu, kendi adına ticari işletmesi bulunduğunu, müvekkilinin oğlu olan davalının babasının işletmesinde yıllardır sigortalı işçi sıfatıyla çalıştığını, limited şirketler iki ortaklı olarak kurulabildiğinden davalıyı ortak göstererek dava dışı ... ... Plastik Ziraat ve Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin müvekkilince kurulduğunu, davalının ortaklığının inançlı işleme dayandığını, davalının ne kuruluşta ne de sermaye artırımlarında tek kuruş sermaye ödemediğini, davalının şirketin feshi, yöneticilikten azil ve genel kurul kararının iptali ile ilgili davalar açtığını, davalının uhdesinde olan şirket paylarının kendisinden istenmesine rağmen müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek ... ... Plastik Ziraat ve Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'ndeki davalıya ait payın iptali ile davalının şirket ortağı olmadığının ve bu payların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin hiçbir zaman davacının işçisi veya yardımcı elemanı olarak çalışmadığını, tüm mesaisini ve çabasını şirket için harcadığını, 1997 yılından itibaren babası ile birlikte çalıştığını, şirketin %10 ortağı olduğunu, normalde %20 oranında ortaklık payı ödemesi yaptığını, ancak şirketin diğer ortağı davacının müvekkiline %10 nispetinde hisse verdiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı tarafın iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay'ın emsal kararları ve 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inanç sözleşmesinin ancak yazılı delille ispatlanabileceği, dosya kapsamında yazılı delil başlangıcı veya açık ikrar mahiyetinde delil bulunmadığından tanık dinletme talebine davalı tarafça açıkça rıza gösterilmediğinden ve ispat konusunun mahiyeti gereği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 203/1-a hükmündeki senetle ispat kuralının istisnaları somut olayda uygulanamayacağından davacı tarafa dayandığı yemin delilinin hatırlatıldığı, davalının kendisine teklif olunan yemini eda ettiği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, inançlı işlem nedeniyle davalı adına tescilli şirket payının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.