Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3801 E. 2024/8920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından tasarlanan gemi projesinin davalı tarafından izinsiz kullanıldığı iddiasıyla açılan itirazın iptali, tazminat ve karşı dava taleplerinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı arasında gemi projesinin satışı konusunda sözlü anlaşma yapıldığı, davacının uzun süre sessiz kalması, davalıya gönderilen faks mesajı ve tanık beyanlarıyla projenin birden fazla gemi inşası için kullanılmasına izin verildiği, davacı tarafından ödenen miktarın piyasa değerinin üzerinde olduğu, ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve davacının iddialarını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017 /319 Esas, 2020/268 Karar

HÜKÜM : Ret

BİRLEŞEN DAVA :1.İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2013/120 E.

2. İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/132 E.

İlk Derece Mahkemesi kararı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı vekili asıl ve birleşen davalarda dava dilekçesinde; davacının gemi dizaynı ve mühendisliği tasarımı alanında dünya çapında bir şirket olduğunu, müvekkilinin tasarımını yapmış olduğu “... 109” inşa nolu geminin dizayn ve endaze proje tasarımının davalı tarafından kopyalanmak suretiyle bir bedel ödenmeksizin 19 gemide daha kullanıldığını, bunun 554 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Karraname (554 sayılı KHK), 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 24 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 56 ncı maddelerine aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek kopyalama nedeniyle asıl davada İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/9654 numaralı dosyası için ve birleşen 2013/120 Esas sayılı davasıyla ilgili olarak İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/13032 Esas sayılı icra dosyası için başlatılan icra takibine vaki davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini birleşen 2014/132 Esas sayılı davasında ise projesinin altı kez izinsiz kullanımı nedeniyle istenebilecek bedelin üç katı olarak belirsiz alacak davası olarak talep etmiştir.

2.Karşı davadalarda davacı vekili dava dilekçesinde; davacı karşı davalının satın aldığı bir gemi çizim projesi ile çok sayıda gemi inşa etmek için anlaştıklarını, bu projenin ... Gemi İnşaatı A.Ş. tarafından “tailor made” (özel terzi yapım) haline getirildiği ve bu sebeple özel bir fiyat ilavesi ile bedeli arttırılarak rayiç piyasanın çok üstünde bir bedel ödenmek suretiyle projenin müvekkili şirketin mülkiyetine verildiğini, haklarının müvekkiline ait olduğunu, davacı-karşı davalının bu projeyi başkalarına satmayacağına dair taahhütte bulunduğunu, ancak daha sonra kabul ve taahhüdüne aykırı olarak projeyi ... Holding Grubuna sattığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla 300.000,00 TL tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı vekili asıl ve birleşen davalarda cevap dilekçesinde; davayla ilgili zamanaşımının dolduğunu, müvekkilinin dünyaca ünlü bir şirket olduğunu, ... Şirketler Grubunda olan bir şirket olduğunu, aynı konuda Danimarka'da açılan dava sonucunda müvekkili lehine karar verildiğini, davalı-karşı davacı şirketin Türkiye'deki tersane ile bir sözleşme akdettiği, satın aldığı bir gemi çizim projesi ile çok sayıda gemi inşa etmek için anlaştıklarını, bu projenin ... Gemi İnşaatı A.Ş. Tarafından “tailor made” (özel terzi yapım) haline getirildiği ve bu sebeple özel bir fiyat ilavesi ile bedeli arttırılarak rayiç piyasanın çok üstünde bir bedel ödenmek suretiyle projenin müvekkili şirketin mülkiyetine verildiğini, haklarının müvekkiline ait olduğunu, davacı-karşı davalının bu projeyi başkalarına satmayacağına dair taahhütte bulunduğunu, ancak daha sonra kabul ve taahhüdüne aykırı olarak projeyi ... Holding Grubuna sattığını, yapılan itiraz üzerine davacı-karşı davalı şirketin müvekkili şirketin CEO'su Metin Kalkavan'dan özür dilediğini ve ibra istediğini, müvekkilinin tazminat hakkının doğduğunu, davacı-karşı davalıdan alınan dizaynın “MARK VII” ismi ile sıfatlandırılan ve Orskov'da inşa edilen çok sayıda gemide kullanılan bir dizayn olduğunu, davalı-karşı davacının bu dizayn üzerinde pek çok değişiklik talep ettiği ve bu projenin “MARK VII-Kalkavan Versiyonu” veya “...” adı ile anılmaya başlandığını, davacı-karşı davalıdan projeyi sınırsız sayıda gemi üretmek için aldıklarını, proje bedeli 180.000,00 ABD doları olmasına rağmen sınırsız sayıda gemi üretmek için 1.000.000,00 ABD doları bedelin davacı-karşı davalıya ödendiğini, 20.12.1996 traihli faks yazısı ile davacı-karşı davalı şirketin yöneticisi ...'in planı başkalarına satmak için Metin Kalkavan'dan izin ve icazet istediğini belirterek, asıl davanın ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; asıl ve birleşen davalarda davacı taraflar arasında gemi projesinin satışı konusunda sözlü anlaşma yaptıkları, davacı vekilinin dosyaya sunduğu dilekçesine göre Türkiye'de kendi adlarına gemi projesi pazarlaması için yetkilendirdikleri Hasan Kemal Yardımcı'nın bu gemilerle ilgili komisyon istemesi üzerine 2005 yılında olaydan haberdar olmalarına rağmen 6 yıl boyunca yine sessiz kaldıkları, aynı ticari alanda faaliyet göstermelerine rağmen bu gemilerin inşaa edildiklerinden haberdar olmadıklarının düşünülemeyeceği, yine davacı-karşı davalı şirketin o dönemdeki yetkilisi ... tarafından davalı-karşı davacının yönetim kurulu başkanı olan Metin Kalkavan'a gönderilen ve davacı-karşı davalı tarafça da içeriğine ve mevcudiyetine itiraz edilmeyen 20.12.1996 tarihli faks mesajının (3) numaralı bendinde geçen “normal çalışmanın aksine size telif ücreti ödemeden birden çok gemi inşa etme hakkı verdik” ifadesinin, davalının dava konusu projenin birden çok gemi inşasına izin verildiği şeklindeki savunmasını doğrular nitelikte olduğu, bu yazılı beyanın yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiği, tanık anlatımları ile de bu hususun doğrulandığı, yine davalı-karşı davacı şirketin yer aldığı şirketler grubundaki şirketlerin ticari kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ve dosyaya sunulan ödeme belgeleri ile bir gemi için hazırlanan proje bedelinin 180.000,00 USD olduğu, yerleşik ticari teamüle göre birden fazla gemide kullanılması halinde diğer kullanımlar için alınacak bedelin asıl bedelin %10'u kadar olabildiği, davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya 1996-1997 yılları arasında dava konusu proje için piyasa bedelinin çok üzerinde ödeme yapıldığının tespit edildiği, her ne kadar ödeme belgelerinde yapılan ödemelerin ne için yapıldığına dair bir açıklık bulunmasa da, davacı-karşı davalının sunduğu ıslah dilekçeleri ile davalı-karşı davacı şirket ile aralarında bir ilişki bulunmadığını iddia ettiği, ödemelerin yapıldığı şirketlerin davalı-karşı davacı ... İnşaatı A.Ş.'nin ve ... Holding A.Ş. ile bağlantılı şirketler olması karşısında, davacı-karşı davalı tarafça bu ödemelerin ne için yapıldığına dair bir delil ve beyan sunulmadığı, bu nedenle söz konusu projenin birden çok gemi inşası için kullanılmak üzere davalı-karşı davacı tarafa satıldığının anlaşıldığı, aradan geçen uzun süreden ve sözleşme ifa edildikten sonra davacı-karşı davalının sözleşmenin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun (5846 sayılı Kanun) 52 inci maddesinde belirtilen şekil şartına uygun yapılmaması nedeniyle geçersizliğini ileri sürmesinin 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesindeki iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı, öte yandan asıl ve birleşen davalarda davacı taraflar arasında gemi projesinin satışı konusunda anlaşma yaptıklarını, ancak yalnızca bir geminin üretilmesi için anlaşmalarına rağmen 19 gemide daha projenin kullanıldığını iddia etmesine rağmen, aslında davalı-karşı davacı ile hiç bir anlaşmaları bulunmadığını beyan ederek takibe konu olan borcun dayanağını değiştirmişse de; davalarda ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olduğu, alacaklı alacağını ispatla yükümlü olduğu, takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebini değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için mevcut olmadığından açılan itirazın iptali davasının ve bu dava ile birleştirilen diğer asıl davaların da reddine, her ne kadar davalı-karşı davacı davaya konu edilen gemi projesinin kendilerinden başka kişilere satılmayacağı konusunda anlaşma yapmalarına rağmen davacı-karşı davalı tarafından projenin ... Holding Grubuna satıldığı iddiasıyla birleşen 2013/120 Esas sayılı davada karşı dava açımışsa da; davalı-karşı davacı tarafça mahkemenin 2017/319 Esas (İstanbul Anadolu Kapatılan 2. FSHHM'nin 2015/149 Esas) sayılı dosyasında aynı konuda karşı dava açtığı, açılış tarihinin daha önce olduğu, bu nedenle derdestlik bulunduğundan birleşen 2013/120 Esas sayılı davadaki karşı davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine, yine davalı-karşı davacı tarafça birleşen 2014/132 Esas sayılı dava da aynı nedenle karşı dava açmışsa da, eksik harcı tamamlaması için kesin süre verildiği halde harcı tamamlamadığından, 26.01.2017 tarihli duruşmada davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, süresi içinde yenilenmediğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 30 uncu maddesi uyarınca 26.04.2017 tarihi itibariyle karşı davanın açılmamış sayılmasına, davalı-karşı davacının asıl davada açmış olduğu karşı dava ise davaya konu projenin kullanıldığı iddia edilen gemilerin projeleri ... şirketinden istenildiği ... şirketi bu gemilerin 10 yıldan daha fazla süre önce başka şirketlere satıldığını, kendilerinin gemicilik sektöründen çıktığını, endaze projelerinin kayıtlarında yer almadığının bildirildiği, gemilerin inşa ve endaze projeleri bulunamadığından ve davalı-karşı davacı tarafça yalnızca kendilerine satılması konusunda anlaşmaya vardıklarına ve buna rağmen projenin ... şirketine de satıldığına dair iddialarını başkaca delillerle de ispatlayamadığından karşı davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davalarda davacı karşı davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davalar, davacı-karşı davalı tarafça meydana getirilen gemi inşa projesinin izinsiz kullanıldığı iddiasıyla açılan itirazın iptali ve tazminat davaları, karşı davalar ise, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat davalarıdır.

2. İlgili Hukuk

5846 sayılı Kanun'un 52, 4721 sayılı Kanun'un 2 ve 24, 6102 sayılı Kanun'un 56 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davacı karşı davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Asıl ve birleşen davalarda davacı karşı davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.