"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara kat ihtarı gönderilmesine rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu borcun ipotek ile güvence altına alındığını, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu hakkında yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılabileceğini, ilamsız takip yapılamayacağını, ödeme emirlerinin ekinde dayanak belge bulunmadığını, asıl borçluya kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğini, uygun bir tebligat yapılmaksızın ihtarnamenin sonuçsuz kaldığından bahsedilemeyeceğini savunarak davanın reddi ile asgari %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipotek belgelerine göre davalı ...'nun hem kendi kefalet borcuna, hem de davalı ... İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.'nin davacı bankadan çekeceği kredi borçlarına teminat olarak 400.000,00 USD ve 440.000,00 TL tutarında ipotek verdiği, takip talebinde bu ipotekler mahsup edildikten sonra bakiye kalan bedel üzerinden takip başlatıldığına dair bir ibare bulunmadığı, bu durumda aktif olan ipotek bedelinin toplam alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, toplam ipotek miktarının da borç miktarından fazla olduğundan davacının davalıya ilamsız takip başlatmasının 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 45. maddesi uyarınca yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın ve davalıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kat ihtarnamesinde bakiye kredi borcu davalılardan TL cinsinden talep edilmişse de, banka ile asıl borçlu şirket arasında 05.05.2009 tarihinde 100.000,00 USD limit ile Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi akdedildiği, dava dışı ... ve daval kefil ...'nun aynı tarihte müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 100.000,00 USD kefalet limiti ile anılan sözleşmeyi imzaladıkları, 05.04.2012 tarihinde 150.000,00 USD limit artırımı yapılarak sözleşmenin toplam limitinin 250.000,00 USD'ye çıkarıldığı, davalı kefil ...'nun ve ...'ın 250.000,00 USD kefalet fimiti ile dava dışı ...'ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla anılan sözleşmeye dahil oldukları, davacı ile davalı şirket arasında 20.03.2013 günü 1.100.000,00 TL ve 600.000,00 USD limit ile Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve 2.000,000,00 USD limit ile 18.12.2013 tarihinde Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, kat ihtarnamesine konu 6323-12608 taksitli ticari kredi kalemi ile 6323-13313 BCH kredisinin dövize endeksli kredilerden olduğu, 6323-12608 taksitli ticari kredinin taksitlerinin de dövize endekslendiği, kurulan yabancı para ipoteğinin geçersizliğinden söz edilemeyeceği, davalı ...'nun 11.06.2015 tarihli, 19050 yevmiye sayılı ipotek senedinden de anlaşılacağı üzere hem kendi kefalet borcuna, hem de davalı şirketin davacı bankadan çekeceği kredi borcuna teminat amacıyla 400.000,00 USD ipotek verdiği, her iki davalı açısından önce rehine başvuru kuralının uygulanacağı, hal böyleyken, kredi borçlarına teminat olarak 400.000,00 USD ipotek mevcut olduğu ve bu ipotek bedelinin de dava konusu borcu karşıladığı halde, davalılara doğrudan ilamsız takip başlatılmasının 2004 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca önce rehine müracaat kuralı uyarınca yerinde olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hukuki niteliği itibariyle; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bakiye kredi borcunun tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.