"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/182 Esas, 2023/861 Karar
HÜKÜM : ... yönünden davanın kabulü, diğer davalılar yönünden davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında davalı ... tarafından İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü' nün 2012/10828 E. sayılı dosyası ile 300.000,00 TL asıl alacak tutarında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığını, senedin diğer borçlu ... tarafından ciro edildiğini, müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığını, müvekkilinin daha önce araç kiralarken aracı kiralayan kişiye senet imzalayıp verdiğini, davalının aracı teslim ederken senedi ele geçirdiğini, müvekkilinin senedi sorduğunda imha ettiğini söylediğini, senet üzerinde düzenleme ve vade tarihinin 2009 olarak yazıldığını, senet üzerindeki pulların ve müvekkilinin adresinin 2009 yılından daha eskiye dayandığını, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını, İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/654 E. Sayılı dosyası ile imzaya ve borca itiraz edildiğini ve savcılığına şikayette bulunulduğunu belirterek takibe konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu senede dayanılarak yapılan icra takibi yapılması akabinde davacı tarafından açılan davada imzaya ve borca itiraz edildiğini, İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/654 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılamada bilirkişi incelemesi neticesinde senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu tespit edilerek davanın reddine karar verildiğini, diğer davalı ile müvekkili arasındaki taşınmaz satışından dolayı senedin diğer davalı tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, senedin tanzimi sırasında müvekkilinin hiçbir ilgisinin olmadığını, senedin, davacının iddiasının aksine kambiyo vasfına haiz olup, tüm unsurları tam olarak taşıdığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ...'a usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı ...'ın soruşturmada verdiği ifade kendisini bağlayacağı bu sebeple senedin hisse devrine ilişkin verildiği davacı lehine olan beyanı çerçevesinde bu davalı yönünden kabulü gerektiği, davalı ...'ın senedi boş olarak alıp kendine göre doldurduğunu duruşmada da ifade ettiği nazara alındığında senedi boş verenin sonucuna katlanacağı fakat davalı ...'ın senet bedelini kendi düşüncesine göre doldurduğunu beyan etmesi karşısında artık senedin tarafların anlaşmasına aykırı doldurulduğunu iddia edenin ispatı gerekmeyeceği yani tarafların anlaşmasına aykırı doldurulması halinde boş verilen senet geçersiz olacağı ve senet bedeli konusunda anlaşma olmadığına göre senedin artık geçersiz hale geldiği kaldı ki hisse devri sözleşmesinde devir bedelini aldığı hususunda imzasının olduğu nazaran bedel alındığından, davalı ...'a karşı bu senetten dolayı borçlu olmadığı, diğer davalı ... ise senedi ciro yoluyla aldığı, keşideci ile lehtar arasındaki ilişkiyi karine olarak bilmesi mümkün olmadığı aksinin ispatı gerektiği fakat davalı ...'a yada ...'a hisse devir eden beyanları ile el ve iş birliği olduğu hususu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden kabulü ile davalı ...'a karşı açtığı davada ise davalı ...'dan temlik alan ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ...'a yükletilmesine, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.