Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4022 E. 2025/2694 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalıya borçlu olmadığının tespiti ve kambiyo senedine dayalı takibin iptalini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, senetlerin teminat senedi olduğu ve davalı ile arasında hukuki ilişki bulunmadığı iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/813 E., 2019/1131 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 567.540,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/2 hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili davacıya yönelik kambiyo senedine özgü takibe girişildiğini, ancak davalı ile davacının hakim ortağı olduğu şirket arasında ticari ilişki olduğunu, davacı ile davalı arasında hiçbir hukuki ilişkinin mevcut bulunmadığını, takibe konu senetlerin teminat senedi olduğunu ileri sürerek davalı alacaklıya borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline, davalı alacaklının kötü niyetli olması nedeniyle %20'den az olmamak üzere aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında yakın arkadaşlık ilişkisi bulunduğunu, bu nedenle takip konusu senetlerin ödenmesinin uzun zaman beklendiğini, ancak ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, senedin teminat senedi olduğu yönünde dosyaya sunulmuş bir delil ve belge bulunmadığını savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "dava konusu senetlerin davacının ortağı olduğu şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlendiği, senetlerin bu ilişkinin teminatını teşkil ettiği" hususunun davacı tarafça yazılı ve kesin delille kanıtlanmadığı, bu hususta yemin deliline de başvurulmadığı, dolayısıyla mübrez rapordaki mütalaya iştirak edilemediği, borçsuzluk iddiasının ve davanın davacı tarafça kanıtlanamadığının sübuta erdiği, davacının dava açmakta kötüniyeti sabit olmadığından yerinde görülmeyen davalı yanın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafın şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen kötüniyet tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.