"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/210 Esas, 2024/528 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/40 E., 2022/716 K.
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına Şanlıurfa 3. İş Mahkemesinin 2021/90 E. sayılı dosyasında dava dışı Özkar İnşaat A.Ş. aleyhine hizmet tespiti davası açtıklarını, yargılama sırasında söz konusu şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine davada taraf teşkili sağlanması için anılan Mahkemece dava dışı şirketin ihya edilmesi için süre verildiğini ileri sürerek Özkar İnşaat A.Ş.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ihya davasının açılmasına gerekçe gösterilen hizmet tespit davasında, tespiti talep edilen hizmet döneminin sona erdiği tarih olan 01.12.1986 olduğu, hak düşürücü süre nedeniyle davacının hizmet tespit davası açabileceği son tarihin 31.12.1991 olduğunu dava dışı şirketin 28.12.1998 tarihinde sicilden telkin edildiğini ve tasfiye işlemlerinin sonuçlandırıldığını, davacının talebine ilişkin hak düşürücü sürenin sona erdiğini, şirketin ihyasının istenmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddini, aksi takdirde esastan reddini istemiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde; ihyası istenilen Özkar İnşaat ve Tesisat A.Ş.'nin 31.03.1989 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı alındığını, şirket tasfiye memurluğuna diğer davalı ...'ün seçildiğini, ilanların yapıldığını, şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair genel kurul kararının tescilinin 28.12.1998 tarihinde yapıldığını, şirketin usulüne uygun olarak tasfiye edildiğini, ihyaya hükmolunması halinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tasfiye memuru atanmasını, davalının yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine dava açıldığı, yargılama sırasında şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığı, dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, 28.12.1998 tarihinde ticaret sicilinden tasfiye kapanışı ile kaydının silindiği, eksik işlemler ile tasfiyenin sonuçlandırılması halinde usulüne uygun yapılmış bir tasfiyeden söz etmek mümkün olamayacağından şirketin yeniden ihyası gerektiği, şirket hakkında açılmış dava olduğu tartışmasız olduğundan, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle devam eden dava ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin son tasfiye memuru olan ...'ün atanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; derdestlik itirazının İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmediğini, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin sicilden terkin edildiği tarihte açılmış herhangi bir dava bulunmadığını, şirketin 31.12.1998 tarihinde tasfiye ve sicilden terkin edildiğini, davanın ise yaklaşık 15 yıl sonra 19.09.2013 tarihinde açıldığını, hizmet tespit davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 77 yaşında olup, sağlık durumu nedeniyle tasfiye memuru görevini yürütmesinin fiilen mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenilen şirketin genel kurulunun 31.03.1999 tarihinde tasfiye kararı aldığı, ortaklardan ... tasfiye memuru olarak atandığı, ve şirketin 04.05.1998 tarihli kararla tasfiyenin sonlandığı, 28.12.1998 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, davacı ... tarafından ihyası istenen şirket aleyhine hizmet tespitine yönelik dava açıldığı, davalı tasfiye memurunca bu davanın akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının açtığı hizmet tespit davasından ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, ayrıca açılan davanın anonim şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumlu tutulmasının gerektiği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 03.06.2014 tarihli 2014/7827 E., 2014/10350 K. sayılı kararı), öte yandan, tasfiye memuru atama yetkisi İlk Derece Mahkemesinin yetki alanı içerisinde kalmakta olup, yeni bir tasfiye memurunun atanması isteminin İlk Derece Mahkemesi yetkisinde olmakla bu konudaki istinaf başvurusuna itibar edilmediği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.