Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4159 E. 2024/7260 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaleten verilen ipotek yetkisinin, vekaletnamede açıkça belirtilmediği halde, üçüncü kişi borcu için ipotek tesisini kapsayıp kapsamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede üçüncü kişi borcu için ipotek tesis etme yetkisi açıkça yer almadığı ve vekaletnamenin sınırları dışında işlem yapılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin ipoteğin geçersizliğine ve terkine ilişkin kararının onanması uygun bulunmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/1139 Esas, 2022/1242 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 12.01.2013 tarihinde vefat eden müvekkillerinin murisi İsmail Koşucu'nun sağ olduğu sırada kendisine sağlanacak para yardımı karşılığında vekaletnameli vekili ... vasıtasıyla davalı şirket lehine ipotek tesis ettiğini, ancak davalı şirketin taahhüdünü yerine getirmediğini, aksine muris aleyhine icra takibi başlattığını, ilgili kanun ve Yargıtay kararlarına göre vekâletname ile ipotek senedinin geçersiz olduğunu, zira vekâletnamenin ipotek tesisi yetkisi içermemesine rağmen murisin maliki olduğu taşınmaz üzerinde ipotek kurulacağını bilmediğini, murisin maliki olduğu çok sayıda taşınmaz ve bu taşınmazlardan elde ettiği kira geliri dışında ayrıca emekli maaşı bulunduğunu, ipotek tesisini gerektiren bir nedeninin olmadığını, vekâletnamede murisin kendisi dışında üçüncü bir kişinin borcu için ipotek konulması hususunda verilmiş bir yetkinin bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu ipoteğin geçersiz olduğunu, davalı ile muris arasında mal alışverişinin bulunmadığını, ortada geçerli bir ipoteğin olmadığını, borcun da bulunmadığını, davalı şirketin belirttiği alacağın varlığını gösteren hiçbir belgeyi icra dosyasına sunmadığını, alacağın varlığını ispat yükünün davalı tarafa ait olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmaz üzerine davalı şirket lehine tesis edilen 30.12.2010 tarihli ipoteğin terkini ile ipoteğin geçersiz olması nedeniyle ipotek konusu taşınmazın satışının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ipoteğin davalı ...’nun para ihtiyacı için tesis edilmediğini, davacı mirasçılarından ...’ün gelini olan dava dışı ...'e ait ... Gıda firması ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacakların teminat altına alınması için ipoteğin tesis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini, davacıların durumu bilmelerine rağmen kötü niyetli olarak eldeki davayı açtıklarını, ipotek senedinde bahsi geçen malların dava dışı ... Gıda firmasına verilen mallar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak 30.12.2010 tarih ve 15808 sayılı ipotek resmi senedinin incelenmesinde, ipoteğin muris İsmail Koşucu adına vekaleten ... tarafından, Besler Süt Ürünleri Sanayi ve Ltd. şirketi lehine 200.000,00 TL bedelle ticari mal karşılığı doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık konulduğu, dava konusu taşınmazın maliki olan muris İsmail Koşucu'dan alınan ve ipotek tesisinde kullanılan ipoteğe dayanak vekaletnamede murisin kendisi dışında üçüncü bir kişinin borcu için taşınmaz üzerine ipotek konulması yetkisinin olmadığının görüldüğü, davalı şirketin cevap dilekçesinde dava konusu ipoteğin davacılardan ...'ün yerine ...'e ait ... Gıda Firmasının davacı şirkete karşı doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı tesis edilmiş olduğunun beyan ve ikrar edildiği, bu durumda murisin davalı şirkete doğmuş ve doğacak borcunun olmadığı, ipoteğin üçüncü bir kişinin borcu için konulduğunun sabit olduğu, ipoteğe dayanak vekaletnamede de üçüncü bir kişinin borcu için taşınmaz üzerine ipotek konulması yetkisinin muris tarafından ...'ya verilmediğinin net bir şekilde anlaşıldığı, bu durumda vekaletnamede üçüncü kişi lehine ipotek tesisine ilişkin yetki bulunmadığı anlaşılmakla ipoteğin geçersiz olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 08.01.2024 tarihli, 2023/2006 E. ve 2024/37 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.

IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, borçlu bulunmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

V. SONUÇ: Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.