"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/799 Esas, 2024/329 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının SSK prim borcunu kredi kullandırılarak ödenmesi için davalıya yazılı talimat verdiğini, ancak davalının talimat gereğini tam olarak yerine getirmeyip davacının SSK borcunu kısmi olarak ödediğini, davacının kamu borcunun bulunması nedeniyle kazanmış olduğu iki ayrı ihalede ihale dışı bırakıldığını, davacının ihaleler için yatırmış olduğu geçiçi teminatların gelir kaydedildiğini, davacının ihale dışı bırakılması nedeniyle ticari itibarının sarsıldığını ileri sürerek 57.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;davacının, ihaleye girmeden 4 gün önce SSK prim borçlarının eksik ödendiğini bildiğini, davacının kendi kusuru ile zararın artmasına neden olduğunu, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak davacının, davalı bankaya 02.02.2009 tarihli talimatı verip, 74.358.85 TL tutarında SSK ödemesini kredi kullandırarak yapılmasını istediği, davalının talimata uygun şekilde aynı gün belirtilen tutarda kredi açtığı, yine aynı gün talimata aykırı şekilde 51.172.37 TL SSK ödemesi yaptığı, SSK borcunun tamamen ödenmediği, davacının kısa süre sonra girdiği iki ayrı ihaleyi kazandığı, SSK borcunun tamamen ödenmemesi nedeniyle ihale dışı bırakıldığı, davacı tacir olup, ticari işlerinde basiretli şekilde hareket etmek zorunda olduğundan ihalelere katılması dolayısıyla SSK borcunun ödenip ödenmediğini takip etmek zorunda olduğu, salt talimat vermesi yeterli olmadığı, ihale dışı kalmasında davalının talimata aykırı şekilde işlem yapması dışında davacının hesaplarını kontrol etmemesi de etkili olduğu, bu durum karşısında, talimatın verildiği tarih ile ihale sürecindeki hesap hareketleri de dikkate alınarak, ihale için gerekli SSK borcunun ödenip ödenmediğini takip etmekle yükümlü davacının da %30 müterafik kusurun olduğunun kabul edilip, davalı bankanın ise talimata rağmen davacı tacirin ihale dışı kalmasına sebebiyet vermekten %70 kusurlu bulunduğu, davacının 27.000,00 TL gelir kaydedilen geçici teminat miktarı ve ihaleye iştirak için harcanan mesai ve masraflar miktarının davalının kusur durumuna göre 18.694,347 TL'sinden sorumlu olduğu, davacı dava dilekçesi ile mahrum kaldığı kâr kaybının karşılığı olarak 30.000,00 TL tazminat isteminde bulunduğu, bozmadan sonra ıslah yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumda, davacının tazminat talebinin 30.000,00 TL olarak kabulü gerektiği, bu miktardan zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusuru olan % 30 oranındaki indirimin uygulanması gerektiğinden 21.000,00 TL maddi tazminatın 23.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebiyle ilgili verilen kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 21.000,00 TL maddi tazminatın 23.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalının davacının talimatına aykırı davranması ve davacının ihale dışı bırakılması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Yargıtayın bozma ilamına uyan Mahkeme bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Zira uyulan bozma kararı gereğince, bozma kapsamı dışında kalan hususlarda lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bozmadan önce Mahkemece verilen 14.07.2020 tarihli kararda, "davacının 27.000,00 TL gelir kaydedilen geçici teminat miktarı ve ihaleye iştirak için harcanan mesai ve masraflar miktarının davalının kusur durumuna göre 18.694,347 TL'sinden sorumlu olduğu," belirtilerek bu miktara ve davacının ihale dışı kalması nedeniyle 30.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplamda 48.694,34 TL tazminata karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine davacının tüm davalının sair temyiz itirazları reddedilerek davacının tazminat talebinin 30.000,00 TL olduğu kabul edilmekle, zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusuru olan % 30 oranındaki indirimin de, talep edilen bu tazminat miktarı üzerinden yapılarak karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek Mahkeme kararı bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde yukarıda yazılı şekilde karar verilmiştir.
Mahkemece, davalının sair temyiz itirazları reddedilip 14.07.2020 tarihli kararda hükmedilen ve davacı lehine usuli kazanılmış hak doğuran, davacının 27.000,00 TL gelir kaydedilen geçici teminat miktarı ve ihaleye iştirak için harcanan mesai ve masraflar miktarının davalının kusur durumuna göre 18.694,347 TL'sinden de sorumlu olduğuna dair karar verilmesi gerekirken, bu taleplerinin reddi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de geçerli olmayan ıslah neticesinde arttırılan müddeabih esas alınarak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca Mahkeme kararının BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.