"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Adana’da 20 yıla yakın süredir restaurant alanında faaliyet gösteren saygın firmalardan biri olduğunu, ticaret hayatına başladığı ilk günden bu yana kullanım ve ihdas yolu ile meşhur ve maruf hale getirdiği ana unsuru "..." olan ibareyi 2004/37593 numara ile 05, 29, 30, 43. sınıflarda başvuru yaparak tescil ettirdiğini, 07.05.2019 tarihinde davalılardan ... tarafından yapılan 2019/45649 başvuru numaralı marka başvurusuna itiraz edildiğini, davalı gerçek kişinin davacı tarafın faaliyetlerinden ve emeğinden yararlanmak gayesi marka tescil başvurusu yaptığını, davalılardan ...'nun marka tecavüzü teşkil eden kullanımına karşı Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/327 E. sayılı dosyası ile marka tecavüzü davası ikame ettiğini ancak davacı taraf ile davalının anlaşması sonucunda davadan feragat edildiğini, davalı ... ile 2004/37593 başvuru numaralı "..." ibareli markasının kullanılmasına ilişkin franchise sözleşmesi yapıldığını ileri sürerek 2019/45649 başvuru numaralı marka dosyasında verilen 2020-M-6695 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının "..." ibareli marka başvurusu ile davacıya ait "..." esas ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1. maddesindeki iltibasın bulunmadığı, dava konusu başvuru markası açısından SMK'nın 6/9. maddesi anlamında kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiasının da kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının başvurusuna konu markanın kapsamının 43. sınıfı, davacının itirazına mesnet markalarının ise 29., 30. ve 43. sınıfları içerdiği, kullanım ispatı talebi nedeniyle iltibas değerlendirmesinde 43. sınıfın dikkate alınamayacağı, ancak 29. ve 30. sınıfların iltibas değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiği, zira kullanım ispatı talebinin 43. sınıf için yapıldığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmede 29 ve 30. sınıftaki malların davalının başvurusunun kapsamında bulunan 43/1. sınıf hizmetler ile benzerlik sağladığı, karşılaştırılan mal ve hizmetin aynı sektörde, aynı/benzer ihtiyaçları karşılamak için verildiği, birbirini tamamlayan ve birbirini ikame edebilen hizmetler olduğu, müşterek alıcı kitlesi nezdinde, taraf markaları ve/veya işletmeleri arasında idari ya da ekonomik bir bağ olduğu izlenimini doğurarak karıştırma ihtimali yaratabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TÜRKPATENT'in 2020-M-6695 sayılı YİDK kararının 43. sınıfa konu “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri." yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararı iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde davalılara iadesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.