"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11.12.2016 tarihinde, 2016/100192 başvuru numaralı, "..." ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı Şirketin "Fito" ibareli markasına dayalı olarak, bu marka başvurusuna yaptığı itirazın TÜRKPATENT Markalar Dairesi Başkanlığı (MDB) tarafından kısmen kabul edilerek, 5/1 sınıfta bulunan mallar bakımından davacının başvurusunun kısmen reddedildiğini, bu karara karşı davacının yaptığı itirazın ise Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa tarafların markaları arasında iltibas bulunmadığını, "fito" ibaresinin uyuşmazlık konusu mallar bakımından ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu, anılan ibarenin ilaç ve ilaçlarla ilgili malların türünü, niteliğini belirttiğini, "fito" ibaresinin ortak olarak yer almasının uyuşmazlık konusu malların tüketicisi dikkate alındığında iltibasa sebebiyet vermeyeceğini ileri sürerek 2017-M-8784 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında iltibas koşullarının oluştuğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı şirketin başvurusu olan "..." markasının tescil edilmek istendiği 5. sınıf malların içerik itibariyle bilinçli tüketici kitlesine hitap ettiği, bilinçli tütetici kitlesinin de markaları ayırt etmede diğer tüketici kitlelerine göre daha dikkatli olduğu, bitkilerden elde edilen ilaçlar için bitki anlamına gelen "fito" ibaresinin ayırt ediciliği zayıf olan bir ibare olduğu, ayırt ediciliği zayıf olan ibareler bakımından marka sahibinin markada küçük değişiklikler yapılarak oluşturulan markalara katlanmasının doğal zorunluluk olacağı, ayrıca zayıf markaların bilinçli tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin daha basit değişikliklerle daha kolay bertaraf olacağının kabul edilmesi gerektiği, bu anlamda davacının markası ile itiraza mesnet marka arasında çıkartılan mal ve hizmet sınıfları yönünden iltibasa neden olabilecek düzeyde benzerlik bulunmadığı ve işbu markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK'in 2017-M-8784 sayılı kararının 5. sınıftaki "insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler" mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm, davalı şirket ve davalı Kurum vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraf markaları arasında, başvurunun reddedildiği 5/1. sınıftaki "İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler." malları bakımından, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin ( 556 sayılı KHK) 8/1-b hükmü anlamında iltibas koşullarının oluştuğu, bu bağlamda dava konusu YİDK kararının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davalı şirket ve davalı Kurum'un istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, davacının "..." ibareli başvuru markası ile davalı şirketin "Fito" ibareli markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı, YİDK kararının iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.