Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4383 E. 2024/8802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait bir transformatör tekerleği tasarımının davalı tarafından gasp edilerek tescil ettirildiği iddiasıyla açılan tasarımın hükümsüzlüğü, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti davasında, davalıya ait tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ve manevi tazminata hükmedilmesi üzerine davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya ait tasarım tescilinin hükümsüz kılınmasına rağmen, hükümsüzlük kararı öncesinde mülga 554 sayılı KHK hükümlerine göre korunan tescilli bir tasarıma dayalı kullanımların, kötü niyetli tescil olmadığı sürece tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2 Esas, 2024/856 Karar

HÜKÜM : Yeniden hükümle kısmen kabul kısmen ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2017/535 E., 2021/38 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tasarımın hükümsüzlüğü, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men'i, maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının İtalya'da faaliyet gösteren ve 20 yılı aşkın süredir dünya çapında yenilikçi fikirler üreterek elektrik transformatörler için tekerlek üreten ve ürünü pazarlayan bir şirket olduğunu, İtalya'da bu ürünü yaratabilmek için uzun yıllar boyunca emek, mesai ve para harcanıp elektrik transformatörler için kullanılmak üzere davaya konu ürünü Türkiye dahil uluslararası piyasaya süren ilk firma olduğunu, tekerleğin teknik özelliğinin ise demir dökümden değil naylon/fiber glasstan yapıldığını, göbeği her istenilen ağırlığa uygun olacak şekilde tekerleklerin piminin demir borudan yapıldığını, davalı şirketin, davacının ürettiği ürünün iltibasa neden olacak şekilde taklit ederek ürettiğini, davacının kataloglarını dahi birebir kopyalayarak davacının satış yaptığı şirketlere ürünleri pazarlayarak, müşterileri, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatlerinin zarar gördüğünü, davalıya gönderilen 15.10.2014 tarihli mektup ile ihlale son verilmesinin talep edildiğini ancak bildirimin akabinde davalının ürünü kendi tasarımı gibi Türkiye'deki endüstriyel tasarım tescillerinde uygulanan incelemesiz sistemden yararlanarak 18.11.2014 tarihinde 201407869 tescil numarasıyla tescil ettirdiğini ileri sürerek gerçek hak sahibi olan davacının tasarımının davalı şirket tarafından gasba uğraması nedeniyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 71 inci maddesi gereğince davacının tasarım hakkından doğan diğer hakların saklı kalması kaydıyla, tasarım sahipliğinin kendisine devredilmesini, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğinden büyük bir elem duyduğunu, yaşadığı bu olumsuz tecrübenin onun daha fazla üzüntü duymasına neden olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakların saklı kalması kaydıyla tasarımın gerçek sahibinin davacı şirket olduğunun tespitine, davalının tasarım gasbı sebebiyle tescilin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine aksi halde tescilin hükümsüzlüğüne, davalının muhtemel tecavüz fiillerinin önlenmesine, tecavüzün durdurulmasına, ürünlerin üretiminde kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasına, davacının uğradığı zararın tespiti ile şimdilik 40.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline, kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesine ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tescilli bir tasarımı olmadığı gibi başkaca bir sınai hakkı da bulunmadığını, davalının da davacı gibi uzun yıllardır trafolarda kullanılan birçok tip tekerlek ürettiğini, demir döküm tekerleklerin kullanım sonucu paslandıklarını, üzerine boya yapılsa dahi boyanın aşındığını ve paslanmanın devam ettiğini tespit ettiklerini, müşterilerden gelen talep üzerine, fizibilite çalışması yapıldığını, ürünlerde iyileştirilme yapılması gerektiği kanaatine varıldığını, paslanma probleminin oluşmasını engellemek için plastik malzemeden yapmaya başladıklarını, var olan tekerleği yeni bir malzeme ile üreterek hem maliyeti düşürdüklerini hem de müşteri memnuniyetini sağladıklarını, davalının yarattığı yeni ürün için Türkiye'de herhangi bir tescil olup olmadığının araştırıldığını, kayıtlarda aynı/benzer ürüne rastlanmayınca da tasarım tescil belgesi müracaatı yaparak 2014 yılında belge aldığını, davacının hak iddiasında bulunduğu ürünün 1992 yılında Deutsche Norm olarak yayınlanan standart ürünün aynısı olduğunu, davacının her ne kadar 6769 sayılı Kanun'un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine dayanarak hükümsüzlük talep etmiş ise de somut olayda 554 sayılı KHK uygulanması gerektiğini, müvekkilinin tescilli ürününü yaratırken birçok ürün incelediği, birçok firma ile görüştüğünü, firmalarca aksesuarları geliştirdiğini, davacı firmanın davalı firma ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2022/1557 E., 2023/5388 K. sayılı ilamı ile; "... Somut olayda öncelikle incelenmesi gereken husus davalı tasarımının hükümsüzlük koşullarını taşıyıp taşımadığı hususudur. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında ve yine hükme esas alınan 05.06.2020 tarihli kök bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere; davalı tarafa ait 2014/07869 numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırtedici nitelik özelliklerine sahip olmadığı gözetildiğinde davalı tasarımının hükümsüzlük şartları oluştuğunun kabul edilerek davacının hükümsüzlük talebi yönünden bir karar verilmesi gerekirken davacı tasarımının harcı alem olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi somut olaya 554 sayılı KHK uygulanması gerekirken 6769 sayılı Kanun'un uygulanması da bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dosyaya sunulan kök ve ek raporda davalının 2014/07869 numaralı başvurusunun yenilik unsuru içermediği, iki tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu nedenle benzer olarak algılandıklarının tespit edildiği, anılan rapordaki tespitler göz önüne alındığında, davalının başvurusunun başvuru tarihinde yürürlükte olan 554 sayılı KHK'nın 6.ve 7. maddelerindeki ayırt edicilik ve yenilik unsurunu taşımadığı, 554 sayılı KHK’nın 43/1-a maddesi gereği tasarım tescilinin hükümsüz olduğu anlaşılmış, bu nedenlerle hükümsüzlüğe ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacı 28.02.2024 tarihli dilekçe ile maddi tazminat isteminden feragat ettiğinden, feragat nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine, dosyaya sunulan 05.06.2020 tarihli kök ve ek raporda davalının 2014/07869 numaralı başvurusunun yenilik unsuru içermediği, iki tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu nedenle benzer olarak algılandıklarının tespit edilmesi karşısında şartları oluşan ve tarafların ekonomik durumları, davalının eyleminin yoğunluğu ve paranın alım gücü değerlendirilerek 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tasarımın hükümsüzlüğü, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men'i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 307, 311, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 554 sayılı KHK’nın 6.ve 7. maddeleri, 43/1-a.

3. Değerlendirme

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tasarımın hükümsüzlüğü, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men'i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 307, 311, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. Mülga 554 sayılı KHK’nın 6 ve 7 nci maddeleri, 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi.

3.Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23.06.2021 tarihli ve 2020/6743 E., 2021/5348 K. sayılı kararı

3. Değerlendirme

1.Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıda 2 ve 3 no.lu bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Bozma ilamında belirtildiği gibi somut olaya mülga 554 sayılı KHK hükümleri uygulanacağından Dairemizin bu döneme ilişkin yerleşik içtihatlarına göre; tescilli bir tasarıma dayalı kullanımların kötü niyetli tescil olmadığı müddetçe tasarıma tecavüz oluşturduğundan bahsedilemeyeceği ve eylemin haksız rekabet de oluşturmayacağı, davalı adına tescilli olan tasarımın hükümsüzlüğünün kötü niyete dayanmaması ve davalının tescilli tasarımının, hükümsüz kılınıncaya kadar mülga 554 sayılı KHK hükümlerine göre korunması karşısında, Bölge Adliye Mahkemesince davacı yararına, tecavüz nedeniyle manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

3. Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından davacıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine, 09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.