"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/856 Esas, 2024/321
HÜKÜM : Davanın açılmamış sayılmasına
KARAR
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin imzaladığı 04.07.2003 tarihli taahhütname ile “KUMTEL” ve “LUXELL” ürünlerinin satışının, pazarlamasının, ihracatının yapılması ve diğer tüm ticari ilişkilerin yürütülmesi hakkının müvekkiline ait olduğunu kabul ettiğini, bu ürünlerin yurt dışındaki merkezlerine pazarlanmayacağını veya satılmayacağını, ihraç edilmeyeceğini veya herhangi bir ticari ilişkiye girilmeyeceğini taahhüt ettiğini, bu taahhüdün ihlali halinde ise davalının yaptığı ticaretin %50’sinin cezai şart olarak davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının tahhüdünü ihlal edip taahhütname konusu ürünleri İtalyan Girmi firmasına ihraç ettiğini, böylece taahhütname kapsamında 92.500,00 USD’yi ödemesi gerektiğini, müvekkilinin bu tutarın ödenmesi yönündeki ihtara verilen cevapta taahhütname altındaki imzanın şirketi bağlayan bir yetkiliye ait olmadığı yönünde itiraz edildiğini, yetkisizlik bahanesinin kötü niyet dışında açıklanamayacağını iddia ederek şimdilik 5.100,00 TL’nin 20.09.2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 29.09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 464.070,65 TL’nin dava değerine eklenerek ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dayanak belgedeki kaşe üzerindeki imzanın temsil ve ilzama yetkili kişi tarafından atılmadığını, müvekkilinin taahhütnamede sözü edilen SDC Elcotek ve İtalya’da mukim GİRMİ isimli şirketlerle hiçbir ticari ilişkiye girmediğini, bu şirketlere mal satmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde, bozma sonrası yeniden taraf teşkili yapılarak taraflara usulünce duruşma günü tebliğ edildiği, 19.03.2024 tarihli duruşmada, duruşma saatinin 10:50 olmasına karşın 11:02'de başlanan duruşmada, davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı, davalı vekilinin de davayı takip etmediğini bildirdiği için dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin sunmuş olduğu tarih içermeyen yenileme dilekçesi üzerine dosya yeniden işleme alınıp 30.04.2024 tarihine duruşma günü bırakılmış ise de, davalı vekilince duruşma öncesi sunulmuş olan 03.04.2024 tarihli dilekçe ile dosyanın daha önce iki kez işlemden kaldırılıp yenilendiği dikkate alınarak son kez işlemden kaldırma kararının hatalı olup mevcut davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiğinin anlaşıldığı, mevcut davada 30.12.2005 tarihli duruşmaya davacı vekilinin mazeretsiz olarak katılmaması üzerine dava dosyasının yenileninceye kadar birinci kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 02.01.2006 tarihli dilekçesi ile yenileme talebinde bulunduğu, 04.01.2006 tarihli tensip tutanağı ile yeni duruşma günü verilerek yargılamaya devam edildiği, 23.03.2007 tarihli duruşmaya davacı vekilinin mazeretsiz olarak katılmaması, davalı vekilinin de dosyayı takip etmeyeceğini beyan etmesi üzerine dosyanın yenileninceye kadar ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, akabinde davacı vekilinin 26.03.2007 tarihli dilekçesi ile yeniden yenileme talebinde bulunduğu, 28.03.2007 tarihli tensip tutanağı ile yeni duruşma günü verilerek yargılamaya devam edildiği, mevcut davada dava dosyasının daha önce iki kez işlemden kaldırıldığı ve yenilendiği anlaşıldığından 30.04.2024 tarihli celsede söz konusu 19.03.2024 tarihli dosyanın takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırma kararının 3. kez ve gözden kaçırılarak hatalı verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasındaki atipik nitelik gösteren taahhütnamede yer alan yükümlülüklere aykırı davranışları nedeniyle davalıdan cezai şart istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.