"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/800 Esas., 2024/760 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/783 E., 2024/192 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile ihyası istenilen CSD İnsan Kaynakları Danışmanlık Ltd. Şti. arasında İstanbul 21. İş Mahkemesinin 2023/919 E. sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası bulunduğunu, davanın yargılaması sırasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından ihyası istenilen şirketin resen ticaret sicilinden terkin edildiğini, mahkemece davalı şirketin ihyası yönünden dava açmak ve mahkemeye bildirmek üzere taraflarına süre verildiğini ileri sürerek, devam eden davanın görülebilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması için CSD İnsan Kaynakları Dan Ltd. Şti. 'nin ticaret sicile yeniden tescili ile ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun (6102 sayılı Kanun) 32 nci maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği 34 üncü hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, resen terkin işleminin 6102 sayılı Kanunun Geçici 7 nci maddesi ve ilgili yasal mevzuat kapsamında yapıldığını ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Ticaret Sicil Müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, CSD İnsan Kaynakları Dan Ltd. Şti. unvanlı şirketin sicildeki terkin kaydının İst. 21. İş Mahkemesinin 2023/919 E. sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olarak iptali ile, TTK'nın 547 nci maddesi gereğince aynı unvanla ticaret siciline tescili sureti ile ihyasına ve şirketin son yetkilisi olan ...'ın TTK'nın 547/2 maddesi gereğince tasfiye memuru olarak atanmasına, ihyası istenen şirketin, TTK'nın Geçici 7 nci maddesine göre 07.07.2014 tarihinde re'sen terkin edildiği, TTK’nın Geçici 7 nci maddesinin 4. fıkrasının “(a)” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirkete ve şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı, buna ilişkin tebliğ mazbatalarının dosyaya sunulmadığı, terkin işlemini TTK'nın Geçici 7 nci maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı yararına vekalet ücreti ve yargı giderine hükmedilmemesi için davalının terkin öncesi tebliğ işlemlerini tam olarak yerine getirmesi gerektiği, bu nedenle terkinde kusurlu sayılan Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine yargı gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, şirket ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.09.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi