Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4719 E. 2025/497 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şirket ortaklığından çıkarılan davacının, çıkma payı ve diğer çeşitli zarar kalemlerinin tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, uyulan bozma kararına uygun olarak hüküm verildiği, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı ve bekletici mesele olarak belirlenen iş mahkemesi dosyasındaki delillerin de değerlendirilerek sonuca varıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/618 Esas, 2024/97 Karar

HÜKÜM : Asıl dava yönünden hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada SGK primi ve maaşa ilişkin talebin reddine, diğer talepler yönünden hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı-birleşen davada davacı ile birleşen diğer davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı-birleşen davada davalı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin davalı şirketin müdürlüğünden azline ve şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verildiğini, şirketin kurulduğu tarihten bugüne kadar ortaklara kâr payı dağıtımı yapılmadığını, bu nedenle dağıtılmamış tüm kâr paylarının davacıya ödenmesini talep ettiklerini, ayrıca çıkma kararının kesinleşme tarihindeki değeri üzerinden davacının şirketteki hissesinin karşılığının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek 40.000,00 TL'nin reeskont faiziyle tahsilini talep etmiş, 17.04.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 45.919,00 TL’ye yükseltmiştir.

2.Davalı-birleşen davada davacı şirket ile birleşen davada davacılar vekili birleşen dava dilekçesinde; ...'nun hesap vermediği dönem için belirlenen kâr payları toplamı 200.000,00 TL, zimmetine geçirdiği kira bedelleri için 80.000,00 TL, haksız ödenen maaş, prim, sigorta gibi giderler için 20.000,00 TL, şirkete kayyım atandığı dönemde kayyımın şirkete maliyeti nedeni ile 10.000,00 TL, şirkete ait bir kısım eşyaları kendi iş yerine götürmesi nedeni ile 1.000,00 TL, davalının yaptığı haksız rekabet nedeni ile 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-birleşen davada davacı şirket vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; şirket müdürü olan ...'nun görevini suistimal ettiğini, bu nedenle mahkeme kararına istinaden şirket ortaklığından çıkartıldığını, şirket müdürlüğü döneminde, ortaklara hesap vermediğini, şirket ile rekabet yapacak aynı işi yapan şirkete ortak olduğunu, eşini ve kardeşini müvekkili şirkette çalışıyor gibi göstererek maaş ödediğini, sigortalı yaptığını, sahte imzalarla kâr payının ödenmiş gibi gösterdiğini savunarak asıl davanın reddini istemiştir.

2.Davacı-birleşen davada davalı vekili birleşen davaya yönelik cevap dilekçesinde; müvekkilinin ortak olduğu.'nin aslında davacı şirketten çok daha önce faaliyete başladığını, müvekkilinin ise 1997 yılında ortak olduğunu, haksız rekabet yapıldığı iddiasının ortaklığa dayandığını, müvekkilinin bu şirkete müşteri yönlendirmediğini, bu şirkete ortak olmasının da davacıların yönlendirmesi ile olduğunu, haksız rekabetten söz edilemeyeceğini, davacıların talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak birleşen davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak birleşen davada davalının yakınları olan ve yönünde tazminat talebi konusu edilen husus nedeniyle İş Mahkemesinde açılmış işçi alacaklarından kaynaklanan alacak davasının, bekletici mesele yapılması yönündeki bozma nedeniyle, Ankara 7. İş Mahkemesinin 2005/792 E. sayılı dosyasının akıbetinin sorulduğu, Ankara 7. İş Mahkemesince verilen cevapta; dosyalarında davacının , davalının İth. İhr. Ltd. Şti. olduğu ve davalı aleyhinde işçilik alacaklarına dayalı olarak açılan davada verilen kararın, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 13.04.2005 tarih ve 2004/21934 E., 2005/13159 K. sayılı ilamı ile; Mahkememiz dosyasında açılan davanın netcesinin beklenmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu, İş Mahkemesinin bozmaya uyarak, Mahkemenin birleşen dava yönünden yargılama neticesinin beklenildiğinin belirtildiği, bu haliyle her iki mahkemenin de uydukları bozma ilamı kapsamında, diğer mahkemenin vereceği karar neticesinin beklendiği, yargılamanın bu haliyle kilitlendiği, bu haliyle belirtilen Yargıtay Hukuk Daireleri ilamları arasında çelişki oluştuğu, iki dava dosyasının da sürüncemede kaldığı, son bozma kararının, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince verildiği de nazara alınarak, uyulan bozma sonrası, hak kaybının yaşanması ve kilitlenen yargılamaların çözüme kavuşturulması amacıyla, İş Mahkemesi dosyası neticesinin beklenilmesine yönelik ara karardan dönülerek, bozma konusu yapılan ve birleşen dosyada dava konusu edilen tazminat istemine ilişkin kalemlerden "ve için yalnızca sigorta primi mi ödendiği, yanında maaş ödemesi de yapılıp yapılmadığı" hususunda; iş mahkemesinde dinlenen tanık beyanları ile daha önce dosyada yapılan ticari defter ve kayıt incelenmesi neticesinde, bu zarar kalemi yönünde tespit yapılamadığı nazara alınarak, bu kalem tazminatına ilişkin istemin reddine karar vermek gerektiği, Mahkemenin 2014 yılında verdiği kararda birleşen dosyada davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verildiği, temyiz üzerine bu talebe ilişkin red kararının kesinleştiği, yine mahkemece bozma sonrası verilen 2019 yılında verdiği kararda davacıların birleşen davada, dava konusu ettikleri; davalının eşi ve kardeşinin şirkette sigortalı gösterip çalıştırdığı, bu nedenle maaş ve sigorta ödemeleri nedeniyle uğranılan zarar için talep edilen 20.000,00 TL tazminat istemi dışındaki talep konusu yapılan (kâr payı, kira bedeli, haksız rekabet nedeniyle tazminat ve şirkete ait mallar nedeniyle) zarar kalemleri toplam 381.000,00 TL'ye ilişkin ret kararının temyiz üzerine onanarak kesinleştiği, yine birleşen davada dava konusu edilen şirkete kayyım atanmasından kaynaklı zarar yönünden ise davada haklı olduğu, ancak asıl davadaki davacının alacağından mahsup edildiği ve o dosyada bu kalemin reddiyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedildiği gibi kararın bu bölümünün aslı ve ferileriyle onanarak kesinleştiği de gözetilerek bu kalem istem yönünden yeniden vekâlet ücretin yönünden hüküm tesis edilmediği, ancak; bozma kararıyla kesinleşmeyen tazminat istemi yönünde yapılan inceleme sonunda davanın reddi gerektiğinden bu kalem istem yönünden 17.900,00 TL vekâlet ücretinin, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hükmedildiği gerekçesiyle asıl davada davacının davasının kısmen kabulü ile çıkma payı karşılığı davalının alacağı mahsup edildikten sonra kalan 30.000,00 TL'nin 16.05.2002 tarihinden itibaren avans faizini aşmayacak şekilde reeskont faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine dair mahkemece verilen hükmün asıl alacak ve ferileri yönünden onanmasıyla kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen dosya davacıların davalarının davacının davalının kayyum masrafı yapılmasına sebebiyet vermekten ve bunun tazminine yönelik 10.000,00 TL tutarındaki davasının mahsup işlemi yapıldığı anlaşılmakla alacağı mahsup olduğundan bu konuda karar vermeye yer olmadığına dair talebi konusunda önceden verilen hüküm onanarak kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, mahrum kalınan kâr, mahrum kalınan kira bedeli, davalı tarafından alınan ve yeni işine götürülen faks cihazı, karabiber değirmeni, iki adet teraziye ilişkin talebinin, haksız rekabet hukukuna aykırı davranışı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri konusunda önceden verilen ret hükmü aslı yönünde onanarak kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, çalışmadıkları halde çalışmış gibi gösterilen davalı eşi ve kardeşi için ödenmiş SGK primi, maaş, vergi vs.'ye ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı- birleşen davada davacı ile birleşen diğer davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, mahkemece şirket ortaklığından çıkarma kararına istinaden ortaklıktan çıkma payının tahsili , birleşen davada ise maaş ve sigorta ödemeleri nedeniyle uğranılan zarar, kâr payı, kira bedeli, haksız rekabet nedeniyle uğranılan zarar ve şirkete ait alınan malların bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Dairemizin 26.05.2022 tarih, 2021/2102E., 2022/4087 K. sayılı bozma ilamında maaş ve sigorta ödemeleri nedeniyle uğranılan zarar bakımından, Ankara 7. İş Mahkemesinin dava neticesinin beklenmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiş ise de, Ankara 7. İş Mahkemesi dosyasında Yargıtay 9. Hukuk Dairesince işbu dava dosyasının neticesinin beklenmesi yönünde bozma kararı yapılmış olmasına ve Mahkemece, Ankara 7. İş Mahkemesindeki çalışmaya ilişkin delillerinin de değerlendirilip oluşan sonuca göre karar verilmiş olmasına göre, davalı-birleşen davada davacının bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. SONUÇ: Davalı-birleşen davada davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.