"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2024/31 E., 2024/155 K.
HÜKÜM : Ret
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi başlıklı belge karşılığında para alındığını, ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, Türk Ticaret Kanunu (TTK), Bankalar Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) hükümlerinin ihlal edildiğini, anılan kanunlar uyarınca müvekkilinin şirket ortağı yapılmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 336. maddesi uyarınca davalı ...'ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 35.790,43 euro alacağın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i, hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, dava dilekçesinde Almanya'da kurulu bulunan şirkete ortak olduğu belirtildiğinden müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının müvekkili şirketin ortağı olmadığını, müvekkili ... hakkında ileri sürülen iddiaların dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak davalıların eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, davalılar tarafından süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunulduğu, işbu davada zamanaşımı yönünden davacı lehine bir kazanılmış hak bulunmadığı, cezanın üst sınırına göre ceza zamanaşımı süresinin 765 sayılı Yasa'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca 5 yıl, uzamış zamanaşımı süresinin ise 7,5 yıl olduğu ve dosyaya ibraz edilen belgedeki 29.07.2000 tarihi ile dava tarihi 04.03.2010 tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, davanın alacak talebinin zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tesbiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. SONUÇ: Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.