"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına tescilli "..." ibareli tanınmış markaların bulunduğunu, davalı ...'in ise 2019/87931 sayılı "..." ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı başvurusunun, müvekkili markaları ile birebir aynı bulunduğunu, taraf markaları ile sunulan mal ve hizmetler arasında da kısmi benzerlik olduğunu, davalının, müvekkilinin tanınmış markasının yurt içinde ve yurt dışında sahip olduğu itibardan haksız olarak faydalanmak maksadıyla dava konusu başvuruyu yaptığını, müvekkiline ait "..." ibareli markaların, yapılan ciddi yatırımlar sonucu tüketiciler nezdinde kaliteli hizmet algısına sahip olduğunu, davalı tarafından kullanılacak "..." markasının bu algıya zarar verebileceğini, aynı zamanda birebir aynı harfler kullanılarak oluşturulan marka adı ve ayniyet derecesinde benzerlik ihtiva eden logonun, müvekkiline ait markaların ayırt edici karakterinin zedelenmesi tehlikesini doğuracağını, davalının marka başvurusunun haksız rekabete de yol açacağını ileri sürerek TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2021/M-3563 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru kapsamında yer alan malların, davacı markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadığını, davacı markalarının tanınmışlığı nedeniyle de başvurunun reddi koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacının farklı sektörlerde faaliyet gösterdiklerini, tertip tarzları ve hitap ettikleri tüketici kitlesinin farklılığı gibi nedenlerden dolayı taraf markalarının karıştırılmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markanın kapsamındaki malların tamamının, davacının 2017/118752, 2018/12975, 2018/12957, 2018/25188, 2019/05682, 2019/05734 sayılı ve “...”, “... ...”, “...”, “...”, “... ...”, “...+” ibareli markaların kapsamında ilişkili olarak yer aldığı, dava konusu marka başvurusu ile davacının belirtilen markaları arasında marka işaretleri bakımından benzerlik bulunduğu, taraf markaları arasında dava konusu mallar bakımından karıştırılma ihtimali olduğu, davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK'in 2021/M-3563 sayılı kararının iptaline, davaya konu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı gerçek kişinin 2019/87931 sayılı "..." ibareli marka tescil başvuruna karşı, davacının ... esas unsurlu markalarını mesnet göstererek yapmış olduğu itirazın nihai olarak reddine dair TÜRKPATENT YİDK'in 2021/M-3563 sayılı kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 28.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.