"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/496 Esas, 2024/967 Karar
HÜKÜM : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2022/46 E., 2022/195 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından toplam 580.000,00 TL bedelli 3 adet fatura tanzim edilerek davacı şirkete gönderildiğini, müvekkilinin böyle bir borcunun olmaması nedeniyle faturaların iade edildiğini, akabinde davalı tarafından davacı şirkete satılan ve ücreti ödenmeyen taşınmazlar nedeniyle anılan faturaları tekrar gönderdiğini ihtar ettiğini, ihtarname ile tekrar iade edildiğini, davacı şirketin davalı şirket ile ticari ilişkisinin olmadığını, dava konusu gayrımenkulleri malikleri adına vekaleten ...'dan satın aldığını, satış bedeli olan 310.000,00 TL'yi yine ...'ya imza karşılığı teslim ettiğini, davalı tarafın buna karşılık Düzce İcra Dairesinin 2018/21229 E. sayılı dosyası ile işbu faturaları takibe koyduğunu, arada bir ticari ilişkinin bulunmadığının ticari defterlerin incelenmesi sonucunda ortaya çıkacağını ileri sürerek Düzce İcra Müdürlüğünün 2018/21229 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan takip dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile toprak sahipleri arasında taşınmazlar üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, dava konusu taşınmazları doğrudan satış sağlayabilmek adına toprak sahipleri tarafından ..., ..., ..., ...'ı vekil tayin ettiğini, toprak sahipleriyle yaptığı anlaşma ile hak sahibi olduğu taşınmazların 580.000,00 TL bedelle davacıya satıldığını ve tapu devrinin gerçekleştirildiğini, davacının 31.05.2018 tarihli 310.000,00 TL bedelli gider pusulasını tamamen reddettiklerini, gider pusulasındaki bilgilerin tamamı gider pusulası muhasebe evrakları için gerekli denilerek 10-15 tane evrakla birlikte vekile tapuda alelacele imzalatıldığını, söz konusu 3 taşınmazın 310.000,00 TL bir bedelle satılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava konusu taşınmazları toplam 310.000,00 TL bedelle satın aldığı, satış bedelini ise devir işlemini vekil sıfatıyla gerçekleştiren ...'ya ödemiş olduğu, davalı ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olan kişilerin vekili sıfatıyla hareket eden ...'nun kendisine verilen vekaletname çerçevesinde dava konusu üç adet taşınmazın satış bedeli olarak davacıdan 310.000,00 TL aldığına ilişkin belgeyi imzaladığı, taraflarca inkar edilmeyen Gider Pusulası başlıklı belge gereğince dava konusu üç adet dairenin satış bedeli olarak belirtilen 310.000,00 TL'nin vekil sıfatıyla ... tarafından tahsil edildiği gibi davanın niteliği gereğince ispat yükü üzerinde olan davalı tarafa yemin hakkının bulunduğuna ilişkin ve yemin edilecekse yemin metnini sunmak üzere ihtarat içeren davetiye çıkarıldığı, davalı vekilince 24.02.2022 tarihli dilekçe ile yemin teklif etme hakkından vazgeçildiği bildirildiğinden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 30.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.