Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4997 E. 2024/7129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından lehtar olunan ve davalı banka tarafından düzenlenen iki teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Teminat mektuplarının konusu olan riskin ortadan kalktığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI :2020/363 Esas, 2022/1667 Karar

HÜKÜM :Davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2018/273 E., 2019/866 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/173 Değişik İş sayılı ihtiyati tedbir dosyasına tedbir teminatı olarak, ... Bankası Bandırma Şubesince düzenlenen 22.10.2002 tarih, 3134 numaralı 476.386,00 USD bedelli teminat mektubunun sunulduğunu, ihtiyati tedbirin verildiği uyuşmazlıkla ilgili esas davanın İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/46 E. sayılı dosyasıyla görüldüğünü, yargılama sırasında teminatın miktarının düşürüldüğünü, bu durumda fiilen 476.386,00 USD tutarlı teminat mektubunun tutarının banka kayıtlarında hukuken 153.000,00 USD'ye indirildiğini, İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesinin 2007/374 E. sayılı dosyasıyla görülen davada ihtiyati tedbirin mürtefi olduğu ve tedbir teminatı mahiyetindeki işbu teminat mektubunun müvekkiline iade edildiğini, taraflarınca iade alınan mektubun bankada veya firmalarında kaybolduğunu, bankaya defalarca müracaat edilerek teminat mektubunun konusuz kalmasından bahisle banka kayıtlarından düşürülmesinin talep edildiğini, ancak banka tarafından talebin kabul edilmediğini, ayrıca müvekkilinin banka kayıtları incelendiğinde, TEK Edirne Müessese Müdürlüğüne hitaben düzenlenen 10.03.1993 tarih 1499/4323 numaralı 75,00 TL bedelli bir teminat mektubunun daha varlığının tespit edildiğini, ilgili kuruma müracaat edilerek teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini, Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından söz konusu teminat mektubunun ... Bankası Uzunköprü Şubesine iade edildiğine dair cevap verildiğini, kurumun bu cevabı üzerine davalı bankaya bilgi vererek mektubun kayıtlardan çıkartılmasını talep ettiklerini, bankanın talebi üzerine ilgili kuruma yeniden başvuru yaptıklarında ilgili kurum tarafından mektubun 03.07.2012 tarihli yazı ekinde banka şubesine iade edildiğinin bildirildiğini, ancak davalı bankanın bu cevabı kabul etmeyerek işleme koymadığını, her iki teminat mektubunun verilişine neden olan işlemin sonlandığını, ilk teminat mektubunda işlemin sonlanarak Mahkemece müvekkili lehine karar verildiğini ve mektubun müvekkiline teslim edildiğini, ikinci teminat mektubunun ise lehtar kurum tarafından bankaya iade edildiğini, davalı bankanın konusuz kalan işbu teminat mektupları için yıllık yüklü miktarda komisyon ücreti aldığını ileri sürerek konusuz kalan teminat mektuplarının banka kayıtlarından çıkartılması gerektiğinin tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; teminat mektuplarının gayrı nakdi krediler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davacının rizikolarına güvence olmak üzere üçüncü şahıs ve Mahkemeye sunulmuş olan teminat mektuplarının, teslim olunan kurum, kişi, mercii ya da taraflarında kaybolmuş olmasının, teminat mektuplarının kesin ve süresiz olarak tanzim edilmeleri itibari ile müvekkili bankanın teminat mektubundan kaynaklı riskini sona erdirmediğini, teminat mektubunun aslı olmasa dahi muhatabın tazmin isteme imkanı bulunduğunu, tarafına teslim olunan teminat mektubunun korunmasında, gösterilmesi gereken özeni göstermemiş olan davacının zayi olduğundan bahisle konusuz kaldığını iddia ettiği birinci teminat mektubu açısından davacının kendi kusurunun bulunduğunu, ikinci teminat mektubunun ise müvekkili bankaya teslimine dair kabul edilebilir nitelikte kayıt ve belge sunulmadığını, banka kayıtlarında teslimi doğrular evrak ve işlem bulunmadığını, muhatabın beyanının bankanın yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını, davacının açtığı davanın hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacı lehine davalı banka tarafından 2 adet teminat mektubu verildiği, Balıkesir Bandırma Şubesinin 22.10.2002 tarih 3134 numaralı 476.386,00 USD bedelli teminat mektubunun ilgili mahkemeye sunulduktan sonra asıl davanın İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesine açıldığı, yargılamanın İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/46 E. sayılı dosyasında sürdürüldüğü, bu dosyada öncelikle teminat mektubu riskinin 153.000,00 USD'ye indirildiği, akabinde 17.01.2011 tarihinde ilgili teminat mektubunun iadesi hususunda karar oluşturularak 18.01.2011 tarihinde Avukat Sevil Öztürk'e iade edildiği, sonradan söz konusu teminat mektubunun davacı ya da davalı banka uhdesinde kaybolduğu, teminat mektupları hangi somut olaya ilişkin verilmiş ise ancak onun için paraya çevrilebileceği, söz konusu teminat mektubunun Mahkeme tarafından davacıya iade edilmesi sebebi ile artık banka nezdinde söz konusu teminat mektubunun ödenme riskinin bulunmadığı, bu itibarla ilgili teminat mektubunun hükümsüz kaldığı, davacı tarafça hükümsüz kaldığının tespiti istenen ikinci teminat mektubunun ise ... Bankası Uzunköprü Edirne Şubesinin 10.03.1993 tarih 1499/423 numaralı 75,00 TL bedelli olduğu, söz konusu teminat mektubunun dosya içinde mevcut iadeli taahhütlü mektupla davalı bankanın Uzunköprü Şubesine lehdar Trapaş A.Ş. tarafından iade edildiği, bu teminat mektubu yönünden de riskin sona erdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, teminat mektuplarının hükümsüz kaldığının ve riskin sona erdiğinin tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu her iki teminat mektubu bakımından da mektupların teminat altına aldığı riskin ortadan kalktığı anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, davalı vekilinin riskin mevcut olduğuna yönelik ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde olmadığı, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti isteminin, mektup bedeli üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcına ve dolayısıyla nispi vekalet ücretine tabi olduğu, Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi gereğince davacı lehine mektupların bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesinden sonra, davacı vekilince yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinden feragat ettikleri, işbu dava nedeni ile herhangi bir tazminat taleplerinin olmadığı yönünde, davalı vekilince de herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı yönünde beyanda bulunulması üzerine Bölge Adiye Mahkemesinin 19.07.2024 tarihli ek kararı ile davacının feragati nedeniyle Dairelerinin 2020/363 E., 2022/1667 K. sayılı 24.11.2022 tarihli kararının davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine ilişkin kısımlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacının lehtarı bulunduğu, davalı banka tarafından düzenlenmiş olan teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 ve 371 inci maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 146 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 07.10.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.