"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI :2024/1058 Esas, 2024/973 Karar
HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ :Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2023/464 E., 2024/79 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, sonradan terkin edildiği anlaşılan dava dışı İpeknur Gıda Pazarlama İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. şirketi ile arasında devam edip sonuçlanan dava sonucunda lehlerine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri alacaklarının tahsili için başlattıkları takipte adı geçen şirketin 15.04.2015 tarihinde feshedilerek ticari kaydının silindiğini öğrendiklerini ileri sürerek anılan şirketin tüzel kişiliğinin ihya edilerek tesciline, ek tasfiye işlemleri yapılmak üzere tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde; söz konusu şirketin 15.04.2015 tarihinde feshedilerek ticaret sicil ve vergi kayıtlarının silindiğini, davacı ile şirket arasında tazminat davasının bulunduğunu, davacının, tasfiye döneminde şirketten herhangi bir muaccel hak ve alacağı bulunmaması nedeni ile hukuki yararının bulunmadığını, İzmir 27. İcra Dairesi'nin 2023/11408 takip sayılı dosyasının, tasfiyeden çok sonra açıldığını, şirketin tasfiyesinin üzerinden 5 yıldan fazla bir zaman geçtiğini, bu nedenle dava açmak için gerekli hak düşürücü sürenin geçtiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; ihyası istenilen sözkonusu şirketin tasfiye işlemleri usul ve yasaya uygun olarak tamamlandığından müvekkilin herhangi bir sorumluluğu olmadığı gibi yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden de sorumlu tutulamayacağını, aynı şekilde şirketin ihyasına karar verilecek ise sadece ihya sebebine ilişkin işlemlerin yapılabilmesi için yetki verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı Kurum davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/716 E., 2021/186 K. sayılı ilamından kaynaklanan vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili için İzmir 27. İcra Dairesi'nin 2023/11408 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi sırasında ihyası istenilen şirketin ticaret kaydının silinmesi nedeniyle icrai işlemlerin yapılamaması üzerine eldeki davanın açıldığı, şirketin 15.04.2015 tarihinde feshedilerek kaydının silindiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünce gerekli ilanın yapıldığı, İzmir 27. İcra Dairesi'nin 2023/11408 E. sayılı dosyasında şirketin ihya edilerek temsil edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre şirketin genel kurul toplantısı sonucunda tasfiye edilmesine karar verilip tasfiye memuru olarak ...'ın görevlendirildiği, tasfiye memuru adayının tasfiye memurluğuna ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürmediği, yapılan icra takibinin tasfiye işlemlerinden sonra gerçekleştiği ve davada yasal hasım olan davalılardan Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün davanın açılmasına sebebiyet vermediği, diğer taraftan diğer davalı olan tasfiye memurunun ihyası istenen şirketin taraf olduğu derdest dava dosyası bulunduğu aşamada dosya akıbetini takip etmeksizin tasfiye işlemlerini eksik olarak yaptığı ve bu sebeple davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan dava dışı şirketin derdest dava ve icra takibi nedeniyle yeniden ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30.09.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.