"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2123 Esas, 2022/1717 Karar
DAVA TARİHİ : 09.08.2017
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/158 E., 2019/367 K.
Taraflar arasındaki tasarım hakkına tecavüzden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde manevi tazminat talebine ilişkin bir itirazı bulunmadığından katılma yoluyla temyiz dilekçesinde bu itiraz ileri sürülse bile değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin manevi tazminat kalemine ilişkin temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz dilekçesi ile davacı vekilinin maddi tazminat istemine ilişkin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... markası altında üretip satışa sunduğu ürünler ile bayan giyiminde öncü firmalardan biri olduğunu, müvekkili adına tescilli 2015/09104 - 28 sıra nolu tasarım, 2017700353 - 01 sıra nolu tasarım ve 2015/07766 - 05 sıra nolu tasarımlarının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığını, İstanbul 4.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/44 D.iş dosyası ile alınan bilirkişi raporu ile davalının adresinde tespit edilen ürünlerin müvekkilinin tasarım hakkını ihlal ettiğinin bildirildiği ve müvekkilinin tasarım hakkına haksız tecavüz ve haksız rekabet tekil eden fiilinin sabit olduğunu, davalının basiretli tacir ilkesine aykırı davranışı sebebi ile müvekkilinin satışlarının etkilendiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, davada bahsi geçen ürün modellerinde tasarım geliştirme açısından çok geniş bir seçenek özgürlüğü bulunduğunu, davalının, davacı müvekkilinin ürününün ucuz ve daha kalitesiz muadilini sattığını, davalının ürününün bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karışıklığa sebep olduğunu, davalının kullanımının davacı müvekkilinin Sınai Mülkiyet Kanunundan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL maddi (ıslah ile 5.656,69 TL) ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı tarafın tecavüz ve haksız fiilinin vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, mahkemece takdir edilecek itibar tazminatına hükmedilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; 2017/00353-01, 2015/07766-05 ve 2015/09104-28 numaralı tescilli ürünlerle, tespiti yapılan ürünler arasında model, kalıp, kumaş kalitesi, etiket, düğmelerin yapısı, pardesünün boyu, model kodu, satış fiyatı vs hususlarında hiçbir benzerlik olmadığını, bahsi geçen ürünlerden 2017/00353-01 numaralı üründen iş yerinde biri mankenin üzerinde olmak üzere 6 adet, diğer ürünlerden sadece birer adet manken üzerinde numune olarak bulunduğunu, sadece model olarak sergilenmek üzere konulduğunu, iş yerinde satışa arz şeklinde bulunmadığını, bu ürünlerden hiçbir şekilde satış yapmadığını, firmalarının kendisine özel modelleri bulunduğunu, pardesünün genel yapısı itibari ile zaten birbirine benzemekte olduğunu, modelleri birbirinden ayıran aksesuar, kemer, kalıbı farklılıklar arzettiğini, iş yerlerinde çalışılan modellerin bol kesim, belden oturtmasız, orta yaş grubu modeller olup, davacı modelleri ile bu yönüyle de benzerlik taşımadığını, davacının müşteri kitlesi ile kendilerinin müşteri kitlesinin farklı olduğunu, iş yerinde toplam benzer olduğu iddia edilen ürün sayısı sekiz adet olup, üçünün manken üzerinde model olarak bulunduğunu, bu modellerin benzerlik taşımasa bile kendilerince üretimi ve satışı dahi yapılan ürünler olmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının haksız ve yersiz olarak iş yerlerinde tespit ve inceleme yaparak işyerlerini küçük düşürdüğünü, davacı tarafın ne şekilde zarara uğradığı hususunu defter belge ve kayıtlar ile ispatının gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafça üretim ve satışı yapılan ürünlerin davacıya ait 2017/00353 (01) nolu tescilli tasarıma genel görünüm açısından tescilli ürüne birebire yakın derecede benzer olduğu, diğer tasarımlar yönünden davalıya ait ürünlerin gerekli ayırt ediciliğe sahip olduğu, davacının tazminat talebi yönünden mali müşavir bilirkişi tarafından davalının tecavüzü olmasaydı davacının elde edecek olduğu muhtemel gelire yönelik olarak ilgili tasarıma ilişkin olarak stokta kalan mal adedi üzerinden hesaplama yapılmış ise de bu tür davalarda tazminat miktarının net olarak tespitinin mümkün olmadığı, farazi hesaplamalar üzerinden yapılan değerlendirmelerin doğrudan hükme esas alınamayacağı, bu talep yönünden dosya kapsamı, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 3.000,00 TL tazminatın yerinde olduğu, yine dosya kapsamı itibarı ile itibar tazminatı şartlarının oluştuğu, zira davalı tarafından davacıya ait tescilli tasarımın taklitlerinin piyasaya sunulduğu, bu talep yönünden de takdiren 500,00 TL'nin uygun olduğu, davacının manevi tazminat talebine ilişkin olarak tecavüze konu ürün sayısı eylemin ağırlığı, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın takdir edildiği gerekçesiyle davalı tarafça üretim ve satışı yapılan ürünlerin davacıya ait 2017/00353 (01) nolu tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men'ine, durdurulmasına, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda davalı uhdesindeki ürünlerin toplatılarak el konulmasına ve imhasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, takdiren 3.500,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, hüküm özetinin karar kesinleştiğinde traji en yüksük üç gazeteden birinde masrafları davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus olmak üzere ilanına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; mahkemece aldırılan bilirkişi kurulu kök ve ek raporunun yeterli teknik analizleri içerdiği, tarafların iddia ve savunmalarını irdelediği, sonuç olarak denetime elverişli olduğu; raporda somut ve dosyaya yansıyan verilere göre maddi tazminat yönünden davacının davadaki talebine uygun olarak hesaplama yapıldığı, raporun bu yönüyle de isabetli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna ve tazminat hesabına ilişkin istinaf istemleri yerinde görülmediği, mahkemece tespit edilen ve ispat edilen eylemin ağırlığı dikkate alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının yerinde olduğu. haksız rekabetin tespiti yönünden davacı lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesinin usule olduğu, davalının kendisini vekil ile temsil ettirmemiş olmasına rağmen, karar tarihinden sonra sunulan vekaletname uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdiri hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça üretim ve satışı yapılan ürünlerin davacıya ait 2017/00353 (01) nolu tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men'ine, ortadan kaldırılmasına ve durdurulmasına, bu kapsamda davalı uhdesindeki ürünlerin toplatılarak el konulmasına ve imhasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, takdiren 3.500,00 TL'nin (3.000,00 TL SMK 151/2-a kapsamında, 500,00 TL SMK 150/2 kapsamında olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hüküm özetinin karar kesinleştiğinde traji en yüksük üç gazeteden birinde masrafları davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus olmak üzere ilanına karar verilmiş, kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6769 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi, 81 inci maddesi ve devam hükümleri.
3. Değerlendirme
1.6769 sayılı Kanunun 81 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, tescilli tasarımın aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin izinsiz üretim, pazarlama ve benzeri ticari amaçla kullanımının tasarıma tecavüz oluşturacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun 56 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin son cümlesi gereğince de tasarım karşılaştırmasında ayrıntılardaki farklılıklar yerine genel görünümün esas alınacağı belirtilmiştir.
Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda ise ayrıntıdaki benzerlik esas alınarak sonuca gidilmiştir. Rapor, bu haliyle hükme esas alınamaz. Bu durumda içerisinde tasarım uzmanı ve sektör bilirkişisi de bulunan yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yukarıdaki ilkelere uygun rapor alınıp varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
2.Bozma sebebine göre davacı vekilinin manevi tazminat istemi dışında kalan, davalı vekilinin ise yukarıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. SONUÇ: Hüküm giriş kısmında açıklanan nedenle davacı vekilinin manevi tazminat istemine ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harçlarının istekleri halinde ilgililere iadesine, 10.10.2024 oy birliğiyle karar verildi.