"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/864 Esas, 2024/619 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında mobilya satımı hususundaki ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalı tarafa 21 adet 420.000,00 TL tutarında çek verildiğini, toplam 280.000,00 TL tutarındaki çek karşılığının ödendiğini, ancak davalının yalnızca 192.555,88 TL tutarında mal teslim ettiğiini, sözleşme gereğince teslimi gereken kalan mallar teslim edilmediği gibi müvekkili aleyhine haksız olarak takibe girişildiğini, esasen iadesi gereken çeklerin iade edilmeyerek takibe konu edildiğini ileri sürerek aleyhine girişilen takipler nedeni ile borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilince taraflar arasında akdedilen 2014 bağlantı sözleşmesi başlıklı belge gereğinin yerine getirilesine karşın davacının gerekli ödemeleri yapmadığını, teslim fişleri ile davacının alması gereken tüm mal ve malzemelerin teslim edildiğini, ödeme yükümlülüğü yerine getirilmemesi üzerine teslim edilmiş olan malların faturalarının kesilmediğini, davacının malları almasına karşın kötü niyetli olarak dava açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma kararı doğrultusunda, malların teslim edildiğini ispat yükünün davalıda olduğu, davalının bu hususu ispata yarar bir delil sunamadığı, bunun üzerine yemin deliline dayanan davalıya bu hususun hatırlatıldığı ve davalı yanca davacıya yemin teklif edildiği, davacının yemini kabul ve ifa ederek malları teslim almadığını belirttiği, davalının malları teslim ettiğini ispat edemediği, davacı yanca kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davalının kötü niyetle takip başlattığı hususunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Davacı, satın aldığı mobilyalara karşılık olarak toplam tutarı 420.000,00 TL olan 21 adet çeki davalıya avans olarak verdiğini ancak davalının sadece 192.535,88 TL tutarında mal teslim ettiğini iddia etmiş, davalı ise teslim yükümlülüğü eksiksiz olarak yerine getirdiğini, teslim edilmediği iddia edilen malların davacıya 16.10.2014 ve 28.11.2014 tarihli 2 ayrı depo çıkış fişiyle teslim edildiğini savunmuştur.
2.16.10.2014 tarihli depo çıkış fişinin "Teslim Alan " başlıklı kısmında, davalı "..." adına atılan bir imza yer almakta olup, 28.11.2014 tarihli depo çıkış fişinin teslim alan kısmında ise herhangi bir isim bulunmamakta sadece bir imza yer almaktadır.
3.Davacı sözü edilen teslim fişlerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu fişlerle kendisine ya da personeline mal teslim edilmediğini savunmuş, Mahkemece, bu beyana itibar edilip başkaca bir inceleme yapılmaksızın davalının teslim fişleriyle mal teslim ettiğini ispat edemediği kabul edilmiş, bu kabule istinaden, başkaca bir delil de sunamayan davalıya yemin hakkı hatırlatılmış, davacı, davalı tarafından teklif edilen yemini kabul ederek ifa etmiş, Mahkemece bunun üzerine yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak sözü edilen teslim fişlerindeki imzaların, davacıya veyahut davacının mal teslim almaya yetkili çalışanlarına ait olup olmadığı araştırılmaksızın salt davacının bu husustaki inkarına dayalı olarak teslim fişlerine itibar edilmemesi doğru olmadığı gibi belirtilen hususlar araştırılmaksızın icapsız olarak henüz sırası gelmeyen yemin teklifi ve ifa edilen yemine dayalı olarak karar verilmesi de doğru olmamıştır.
4.Bu itibarla, Mahkemece, 16.10.2014 ve 28.11.2014 tarihli depo çıkış fişlerindeki imzaların, kime ait olduğunun ve davacıya veyahut çalışanlarına ait olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve icapsız olarak teklif ve ifa edilen yemine dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
V. SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.