Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5613 E. 2025/134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uluslararası ticari satım sözleşmesinin feshi ve davacı tarafından ödenen ön ödemenin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözleşme konusu malın teslimini kararlaştırılan süre içinde gerçekleştirememesi ve temerrüde düşmesi nedeniyle davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği ve ödediği ön ödemeyi geri isteme hakkına sahip olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması ve Yargıtayca da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1556 Esas, 2024/1071 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/358 E., 2023/23 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 567.540,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 165 adet kullanılmamış ZRY32/40L dik damar esnek tahkimat ve müştemilatı ile 20 adet madenci baş lambasının satışı konusunda 22.11.2019 tarihli sözleşme düzenlendiğini, davacı şirketin ön peşinat olarak davalının hesabına 152.000,00 USD yatırdığını, ancak üretim ve nakliye için belirlenen süre geçmiş olmasına karşın malzemeler üretim yeri olan Çin'den yüklenmediği gibi sözleşmede belirlenen süre içerisinde davacıya teslim de edilmediğini, üretim ve teslim sürelerinin taraflarca birlikte kararlaştırıldığını ancak davalı şirketin süresi içerisinde borcu ifa etmediğini, sözleşmenin feshinin karşı tarafa bildirilmesi ve ön ödeme miktarının müvekkili şirkete iadesi için davacı şirket tarafından ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin cevabi ihtarnamesi ile malın kabul işlemlerinin başlanmasına ilişkin cevap verilmediği gerekçesi ile yükleme işleminin yapılmadığını, sözleşmeden doğan teslim yükümlülüğünün gereğini yerine getirmediğini beyan ettiğini, ayrıca davacının ön ödeme olarak davalıya ödediği miktarı da iade etmeyeceğini belirttiğini, davalının temerrüde düştüğünü, alıcı davacının da devir isteminden vazgeçtiğini derhal satıcı davalıya bildirdiğini, dava açılmadan evvel arubuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 152.000,00 USD alacağın şimdilik 2.000,00 USD'sinin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının temerrüt tarihi olan 10.04.2020 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek oranda faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından sunulan arabuluculuk tutanağının davacının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmini için görüşülen tutanak olduğunu, davacı tarafın göndermiş olduğu ön peşinat bedelinin Çin'li firmaya aktarıldığını, hemen üretime başlandığını, sözleşme konusu tahkimat üretilip bu durum davacı tarafa haber verildiğinde davacı tarafın sessiz kalarak ve edimini ifa etmeyerek malın Türkiye'ye getirilmesini imkânsız hale getirdiğini, davacının iddiasının aksine sözleşme yükümlülüklerinin davacı tarafından yerine getirilmediğini, her ne kadar sözleşmenin 7. maddesinde, vize ya da doğal sebeplerle Çin'e gidilemeyecek olmasından bahsedilmiş ise de bununla ilgili müvekkiline yazılı veya sözlü olarak bilgi verilmediğini, yine sözleşmenin 5. maddesi gereği ödenmesi gereken kalan bedelin ödenmediğini, davacıya gönderilen ihtarnameyle, kalan bedel ödendiği takdirde yükleme işlemlerine başlanacağı, aksi halde sözleşmenin hükümsüz kalmasına davacı taraf kusurlu davranışları nedeniyle sebep olmuş olacağından müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini için yasal yollara başvuracaklarının ihtar olunduğunu, sözleşme konusu malın Ocak 2020 tarihinden itibaren üretici firmada hazır bir şekilde bekletildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesinde, her ne kadar alıcının (davacının) yetkili bir kişiyi yükleme bölgesine göndereceği ve yüklemenin bundan sonra yapılacağı şartı bulunsa da maddenin devamında, alıcının göndermekle yükümlü olduğu kişiyi göndermemesi halinde dahi yüklemenin yapılması gerektiğinin belirtildiği, davalının yüklemeye ilişkin edimini zamanında yerine getirmediği, sözleşmeyle kararlaştırılan ön peşinat bedelinin davacı tarafça yatırıldığı, bakiye miktarın sözleşmeyle satın alınan malların gemiye yüklenmesi ve yükleme belgelerinin alıcıya yani davacıya gönderilmesi ile ödenmesi gerektiği, davalı tarafın sözleşmenin 7. maddesinde bahsedilen temsilcinin gelmemesi nedeniyle malı yüklemediği, bu hususun davalının da kabulünde olduğu ancak sözleşmeye göre, temsilci gönderilmese dahi yüklemenin yapılması gerektiği, yüklemeyi yapmayan davalının kusurlu olduğu, davacının belirtilen hususu davalıya ihtar ederek haklı nedenlerle sözleşmeyi feshettiği, davalı, davacının sözleşmenin 11. maddesi gereği ön peşinat bedelinin iadesini isteyemeyeceğini savunmuş ise de davalının sözleşmeyle üstlendiği edimini zamanında yerine getirmediği ve sözleşmenin davalının kusurlu davranışları sebebiyle feshedildiği gözetilerek bu savunmaya itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2.000,00 USD'nin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının ihtar tarihi olan 10.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 11.04.2023 tarihli kararıyla, davalı vekilinin istinaf başvurusu miktar itibariyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince temyize başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ek kararıyla, davalı vekilinin temyiz istemi aynı gerekçelerle reddedilmiş, ek kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12.06.2023 tarih, 2023/3502 E. ve 2023/3677 K. sayılı ilamıyla, Bölge Adliye Mahkemesinin davalı aleyhine hükmedilen tutarın istinaf kesinlik sınırının altında kaldığına ilişkin gerekçesinin doğru olmadığı, başvurunun esastan incelenmesi gerektiği belirtilerek ek kararın kaldırılmasına, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun usulden reddine dair asıl kararının bozulmasına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak esastan yapılan inceleme sonucunda, taraflar arasındaki 22.11.2019 tarihli sözleşmenin 5. maddesine uygun olarak alıcı davacının satıcı davalıya 152.000,00 USD peşinatı ödediği, sözleşmeye göre geri kalan satış bedelinin karşı liman yükleme evrakları ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu sebeple davacının kalan satış bedelinin ödenmesi için yükleme evraklarının davalı tarafından davacıya ibraz edilmesi gerektiği, malın teslim süresi olarak sözleşmede peşinatın ödenmesine müteakip üretim süresi 60-70 gün, Çin-Türkiye nakliye süresinin ise ortalama 35 gün olarak kararlaştırıldığı, yine sözleşmede satıcı firmanın alıcı firmadan 1 kişiyi üreticiye götüreceği, teknik ve miktar onayına müteakip yükleme yapılacağı, vize ve doğal sebeplerden dolayı üreticiye gidilememesi durumunda da malzemelerin yükleme işinin sözleşme maddelerine göre yapılacağı, alıcı firmadan 1 kişinin gelmesinin beklenmeyeceği hususlarının da düzenlendiği, bu sebeple davacı tarafından Çin'e gidecek personellerle ilgili evraklar davalıya ulaştırılmamış olsa bile davalının, sözleşmeye göre zamanında limanda yükleme edimini yerine getirmek zorunda olduğu, davalı bu edimini yerine getirmediğinden ve belirlenen sürede mal teslimini gerçekleştiremediği ve temerrüde düştüğü, davacının 12.03.2020 tarihli noter ihtarnamesi ile teslim için belirlenen sürenin geçmiş olduğunu ve borcun ifasının kendisi için yararının kalmadığını belirterek sözleşmeyi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 125/2 hükmü gereğince feshettiği ve aynı Kanun'un 125/3 hükmü gereğince verdiği peşinatı davalıdan isteyebileceği, ayrıca davacının kendisine verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde dava tarihinden önce 24.06.2020 tarihinde düzenlenen arabuluculuk son tutanağını da 08.12.2020 tarihinde dosyaya sunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.