"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2024/53 Esas, 2024/214 Karar
HÜKÜM :Davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 41. sınıfta "TEKFEN EĞİTİM KOLEJİ" ibareli marka başvurusuna davalı Vakfın eskiye dayalı kullanım ve kötü niyet gerekçeleri ile yaptığı itirazın reddedildiğini, davalı vakıf her ne kadar Tekfen Eğitim, Sağlık, Kültür, Sanat ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı adı altında eğitim faaliyetlerinde bulunduğunu iddia etse de davalının iddia ettiği faaliyetlerinin, birebir davacının başvuruya konu marka başvurusu ile örtüşmediğini, davalı Vakfın 41. sınıfta tescilli “Tekfen” ibareli bir markasının ya da başvurusunun bulunmadığını, eğitim alanında yoğun kullanımını ispat edemediğini, davalı Vakfın Tekfen Holding'in bünyesinde, faaliyet alanı genel olarak “inşaat sektörü” olan şirketlerin markasını kullandığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/3 hükmünde belirtilen “eskiye dayalı kullanım” şartlarının oluşmadığını, “Tekfen Filarmoni Orkestrası” faaliyetlerinin eğitim sektöründen uzakta olduğunu ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2018-M-6303 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Vakıf vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ağırlıklı olarak faaliyetlerini eğitim alanında öğrenci bursları ve okul inşaatı, kültür alanında ise yaşatmakta olduğu Tekfen Filarmoni Orkestrasının oluşturduğunu, “Tekfen” markasının, müvekkili ve Tekfen Grubu içerisindeki çok sayıda şirket tarafından kendi alanlarında 1950’li yıllardan beri yoğun bir şekilde kullanıldığını ve tanınmış bir marka haline geldiğini, müvekkilinin “Tekfen” markasının gerçek hak sahibi olduğunu, markasını 41. sınıftaki hizmetlerde de kullandığını, müvekkilinin isminin ilk iki kelimesinin doğrudan davacı tarafından dava konusu marka başvurusuna konu edildiğini, davacı başvurusunun kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı Vakfın senedi incelendiğinde gerek kuruluş tarihinin dava konusu markanın başvuru tarihinden önce olduğu, gerekse iştigal alanının eğitim ve öğretim hizmetlerini kapsadığının anlaşıldığı, davacının başvurusunda davalı Vakfın unvanında ayırt edici unsur olan ''TEKFEN'' ibaresinin de yer aldığı, bu durumda davacı tarafın başvuru markasının davalı Vakfın iştigal alanını işaret etmesi ve markasal seçenek özgürlüğünün de kötü niyetli kullanım niteliğinde olması nedeniyle YİDK tarafından verilen kararın yerinde görüldüğü, dava konusu marka kapsamında yer alan "eğitim ve öğretim hizmetleri" yönünden emtiaların ilişkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.