"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/341 Esas, 2024/342 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki anlaşma gereği davalının Sakarya Üniversitesi kampüs girişinde yaptırdığı öğrenci yurdu inşaatı için gerekli inşaat malzemelerini müvekkili şirketten aldığını, davalıya siparişi doğrultusunda teslimi yapılan inşaat malzemelerine ilişkin faturalar düzenlenip teslim edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, satın aldığı malzemelere karşılık 13.06.2014- 12.08.2014 tarihlerinde toplam 40.800,00 TL ödediğini, bakiye 81.308,01 TL'nin ödemesinin yapılmadığını, bu alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalının müvekkili ile hiçbir ticari ilişki içerisinde bulunmadığını ileri sürdüğünü, noter aracılığıyla tebliğ edilen bir kısım faturaya da itiraz ettiğini, itiraza ilişkin 19.11.2014 tarihli ihtarnamede, "... Yapı Mühendislik San ve Tic Ltd. Şti.-... ile 30.12.2013 tarihinde tüm inşaatın malzemeleri dahil her türlü işçilik ve giderler müteahhit firmaya ait olmak üzere sözleşme yaptığı, davacı şirketten kendi adına herhangi bir mal almadığı, herhangi bir mal alımı ve borç söz konusu ise müteahhit firmaya rücu edilmesi gerektiği" şeklinde itirazlarda bulunduğunu, davalıya ait inşaatta kullanılan inşaat malzemelerinin müvekkili şirketten satın alındığının gerek faturalar ve sevk irsaliyeleri, gerekse ticari defter ve kayıtları ile belli olduğunu, betonun müvekkili şirket tarafından bayiliğini yaptığı ... Beton A.Ş.'den temin edildiğini, davalının faturalara istinaden farklı tarihlerde 30.000,00 TL ve 10.800,00 TL olmak üzere iki ödeme yaptığını, müvekkili şirketle başkaca hiçbir ticari ilişkisi olmayan davalının müvekkili şirket adına yapmış olduğu bu ödemelerin fatura alacağına ilişkin olduğunu ileri sürerek toplam 81.308,00 TL faturaya dayalı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin 19.11.2014 tarihinde ... Kargo aracılığıyla gönderdiği kargoda bir takım faturalar olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davacı tarafla hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığından müvekkilinin, bu faturaları iadeli taahhütlü olarak yasal süresinde iade ettiğini, kötüniyetli davacının faturaların kargo şirketi aracılığıyla tebliğ edileceği gün huzurdaki davaya konu icra dosyası ile faturaları dayanak gösterdiği takibi başlattığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmede tüm inşaat yapım maliyetinin mal sahibi olan davalı tarafından ödeneceğine dair düzenleme yer almış ise de davalının buna dair tüm inşaat giderini yükleniciye ödediği, davalının malzeme alımları veya beton alımına dair davacı şirket ile ticari ilişkiye girdiğine dair iddianın ispatına yarar herhangi bir yazılı delil dosyaya sunulamadığı, davacının dayandığı banka ödeme dekontlarının dayanağı olan paranın da kendi personeli tarafından banka hesabına yatırıldığı, davacı şirketin basiretli tacir gibi hareket etmesinin gerekmesi, ispatı istenen işlemin tanıkla ispat edilemeyecek tutarda olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının tanık dinletme talebine itibar edilmediği, basiretli tacir olan davacının ticaret yapmakta iken sattığı ürün ile ilgili sözleşme veya mal teslimine ilişkin tarafların imzasını ihtiva eden irsaliye gibi bir evrakı düzenleyerek kayıtlarına alması gerektiği, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, fatura alacağının tahsili istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince HMK 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.