Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6028 E. 2024/7947 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın daha önce onadığı bir karar hakkında davacı vekilinin tavzih talepli karar düzeltme dilekçesi vermesi üzerine, bu talebin hukuki dayanağının olup olmadığı ve kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'da karar düzeltme müessesesinin bulunmadığı, davacı vekilinin tavzih talebinin daha önceki temyiz aşamasında değerlendirildiği ve bu nedenle talebin kötü niyetli olduğu değerlendirilerek, tavzih talebinin reddine ve davacıların para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2021/60 Esas, 2022/231 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.06.2024 tarihli ve 2023/1455 Esas, 2024/4724 Karar sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.

Davacılar vekili tavzih talepli karar düzeltme dilekçesinde; temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarlayarak hükmün tavzihi ile onama kararının kaldırılmasını ve dilekçeden belirtilen sebeplerden kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

Davacılar vekili tarafından kararın tavzih gerekçesi ile düzeltilmesi istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) "Hükmün tashihi" kenar başlıklı 304 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir :

" (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. ... "

Dosya içeriğine göre davacılar vekilinin tavzih talepli karar düzeltme dilekçesi olarak sunduğu dilekçede dayandığı olguların temyiz aşamasında Dairemizce değerlendirildiği, tavzihe konu bir husus bulunmadığı, 6100 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesi uyarınca herhangi bir maddi hata bulunmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin tavzih talebine dayalı karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, İstinaf ve Temyiz olmak üzere iki olağan kanun yolu öngörülmüştür. Mülga 1086 sayılı HUMK’da düzenlenen Karar Düzeltme müessesine ise yer verilmemiştir. Buna rağmen birçok dosyanın, varolmayan bu yöntem üzerinden yeniden Yargıtay’a gönderildiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Hak arama hürriyeti veyahut mahkemeye erişim hakkı kapsamında Dairemize intikal ettirilen bu tür dosyalar, Dairemiz esasına kaydedilmekle; müteakiben gelen birçok dosyanın, temyiz inceleme sırasını ötelemenin yanı sıra, kararın kesinleşme sürecini de akamete uğratarak; lehine karar verilen tarafı da mağdur etmektedir.

“Dürüst Davranma” başlıklı Türk Medeni Kanunun 2 nci maddesi “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” hükmünü amirdir.

Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemelerinin fiilen devreye girmesinden sonra istinaf ve temyiz denetiminden geçen bir kararın her ne ad altında olursa olsun yeniden Yargıtay gündemine taşınması kötüniyetli kanun yolu başvurusu addedilip, talep reddinin yanısıra, para cezası tayinini de gerektirir.

Tartışmalar esnasında; “karar düzeltme ve buna bağlı kötüniyetli başvuruyla ilgili bir yaptırım düzenlenmediğinden disiplin para cezası tayininin” kanunilik ilkesine aykırı olup olmadığı değerlendirilmesi de yapılmıştır. Neticede, olağan kanunyollarından olan temyiz ve istinaf taleplerinin kötüniyetli yapılması halinde bile ceza öngören kanun koyucunun, kanunda hiç yer almayan “karar düzeltme” yoluna özel yaptırım getirmemiş olmasının yegane sebebinin müessesenin kanun metninde yer almamasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Doğal olarak kanun metinleri, bünyesinde düzenleyip tarif ettiği hususlara ilişkin düzenlemeler içerir. Dolayısıyla kanunda hiç yer almayan ve dolayısıyla kötü niyetin en bariz şekilde tezahür ettiği bu halin yaptırımdan muaf tutulduğu sonucuna varmanın kanunun özü ve ruhuyla bağdaşmayacağı izahten varestedir.

O halde, kötü niyetle istinaf yoluna başvurmaya dair 6100 sayılı Kanun'un 351 inci ve kötüniyetle temyiz başlıklı 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddelerinin atıfta bulunduğu aynı Kanunun 329 uncu madde metinlerinin özünde, mahkemeye erişim hakkının kötüye kullanıldığı tüm halleri kapsadığı kanaatine varılmakla; haksız ve yersiz talep reddinin yanısıra disiplin para cezasını içeren aşağıdaki hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin tavzih talepli karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE,

Bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmayıp karar düzeltme talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 329 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca maddi hataya dayalı karar düzeltme talep eden davacı asılların takdiren 5.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,

Para cezasının İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.