Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6299 E. 2025/2083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödenmeyen cari hesap alacağı nedeniyle açılan itirazın iptali davalarında, alacak miktarının tespiti ve icra takibinin devamına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Asıl davada, temyiz edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz isteminin miktar itibariyle reddine, birleşen davada ise mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olması ve delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2023/91 Esas, 2024/304 Karar

HÜKÜM : Asıl davada kısmen kabul, birleşen davada kabul

Taraflar arasındaki davanın bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, taraf vekillerinin asıl davaya yönelik temyiz dilekçelerinin miktar itibari ile reddine, birleşen davaya yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan borcun davalı tarafından ödenmemesi üzerine müvekkilince, Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2010/1719 E. sayılı takip dosyasında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2010/1720 E. sayılı takip dosyasında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili asıl ve birleşen dava cevap dilekçelerinde; davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, davalının Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2010/1719 E. sayılı icra takibine vaki itirazının 19.840,18 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar için devamına, davacının koşulları oluşmayan %40 icra inkâr tazminatı talebinin reddine; birleşen davadaki davacının, düzenlediği faturalardaki döviz tutarının toplamda 305.454,04 USD olduğu, bu faturalardan 31.12.2008 tarihli 12.705,70 USD tutarlı kur farkı faturasının mahsubu halinde toplam tutarın 292.748,34 USD olarak hesaplandığı, davalı tarafından birleşen davacıya yapılan ödemelerin toplamının 267.064,13 USD olduğu, dolayısıyla davacının 25.684,21 USD cari hesap alacağının bulunduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2010/1720 E. sayılı icra takibine vaki itirazının 25.684,21 USD üzerinden iptali ile takibin bu miktar için devamına, davacının koşulları oluşmayan %40 icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, asıl ve birleşen davalara ilişkin verilen hükümler taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Taraf vekillerinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 427. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca "Miktar veya değeri 2.190,00 (İki bin yüz doksan) Türk Lirasını geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir." 2024 yılı için temyiz kesinlik sınırı 20.520,00 TL’ye yükseltilmiştir.

Dosya içeriğine göre, asıl davanın 19.632,00 USD üzerinden açıldığı, bu meblağın dava tarihindeki kur üzerinden karşılığının 30.036,96 TL olarak hesaplandığı, mahkemece verilen kısmen kabul kararına göre, davalı aleyhine hükmolunan miktarın 19.840,18 TL, davacının reddedilen talebinin ise 10.196,78 TL olduğu, bu itibarla karar tarihi itibari ile tarafların temyize konu ettikleri miktarların, kesinlik sınırı olan 20.520,00 TL’nin altında kaldıkları anlaşılmıştır.

Kesin olan kararların temyiz itirazları hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden taraf vekillerin asıl davaya yönelik temyiz istemlerinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin asıl davaya yönelik temyiz istemlerinin miktar itibari ile ayrı ayrı REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 24.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.