"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/1102 Esas, 2024/622 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
Mahkemece verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilinin eşi ... aleyhine İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/19519 E. sayılı dosyası ile 200.000,00 TL bedelli kambiyo senedine dayalı icra takibi başlattığını, senedin müvekkilinin eşinin ölümünden 3 ay önce düzenlendiğini, o tarihte müvekkilinin eşinin kanser tedavisi gördüğünden kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, senetteki imzanını müvekkilinin eşine ait olmadığını, aksi ihtimalde imzanın hileyle alındığını ileri sürerek müvekkilinin davaya konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %20 haksız takip tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; borçlu tarafça lehine düzenlenen bononun bizzat borçlu ... tarafından protokol kapsamında düzenlenerek tarafına teslim edildiğini, bununla beraber bahse konu bononun tarafınca takibe konulduğunu, ödeme emrinin bizzat borçlu ...'e tebliğ edildiğini, herhangi bir itiraza uğramaksızın kesinleşen icra takibinden aylar sonra borçlunun vefat ettiğini, mirasçı eşi tarafından huzurdaki kötüniyetli ve haksız davanın ikâme edildiğini, herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla bononun mücerret ve bağımsız borç ikrarını içerdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacı vekilinin 16.05.2024 tarihli dilekçesinde senedin tanzim tarihinde müteveffanın bilincinin/ şuurunun yerinde olup olmadığı hususunda rapor talep ettiklerini beyan ettiği, davacının talebi doğrultusunda sahte imza araştırması yapılmadığı, tanığın görgüye dayalı beyanın bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından düzenlenen raporda vefat eden ...'ün işlem tarihinde fiil ehliyetini müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede akıl hastalığı, akıl zayıflığı, bunama hali veya organik defisiter araz içinde bulunduğunu gösteren tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığının tespit edildiği, kendisinde mevcut sistematik hastalıkların da tek başına fiil ehliyetini etkilemeyeceği, işlem tarihinde telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi ile istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceğinin bildirildiği, bu sebeple tanığın beyanına itibar edilmeyerek ATK raporu doğrultusunda takibe konu edilen senedin müteveffa tarafından ayırt etme gücü altında imzaladığı, ispat külfetinin davacıda olduğu, davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.