"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/243 Esas, 2024/294 Karar
HÜKÜM : Direnme (ret)
Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve hükümsüzlük davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 13.02.2024 tarih, 2022/4775 E. ve 2024/1018 K sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına İlk Derece Mahkmesince direnilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2005/04501 ve 94/012780 sayılı "..." ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "... TEKNOLOJİ+şekil" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, 2017/98748 kod numarasını alan başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkili markaları ile dava konusu başvurunun görsel, işitsel ve alfabetik olarak aynı olduğunu, marka başvurusunun kapsamındaki mal ve hizmetlerin de müvekkili markalarının kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle benzer bulunduğunu, dolayısıyla markalar arasında karıştırılma tehlikesinin olduğunu, dava konusu başvurunun tescili halinde müvekkili markalarının tanınmışlığının zarar göreceğini, davalı ... başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline, tescili halinde tüm sınıflar yönünden dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; dava konusu marka başvurusu ile davacı şirket markalarının benzer olmadığını, taraf markalarının tamamen aynı ya da benzer mal ve hizmetleri de kapsamadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, başvuru kapsamında yer alan bir kısım mal ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer oldukları, marka işaretlerinin ise benzer olmadıkları, buna göre her ne kadar dava konusu marka ile davacı markalarının kapsamlarındaki emtia kısmen benzer olsa da, marka işaretleri bakımından işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunmaması nedeniyle dava konusu marka ile davacıya ait markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalı şirketin başvurusunun kötü niyetli yapılmadığı, Yargıtay 11. HD'nin 15.02.2024 tarihli ve 2022/4812 Esas, 2024/1126 Karar sayılı ilamında ve Yargıtay 11. HD'nin 03.04.2024 tarihli ve 2022/5803 Esas, 2024/2725 Karar sayılı ilamında benzer mahiyette kararlar verildiği gerekçesiyle eski hükümde direnilmesine, bu çerçevede davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6762 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.