Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6603 E. 2025/1970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Denizde meydana gelen çarpışma nedeniyle oluşan maddi hasarın tazmini istemiyle açılan davada, sigorta şirketinin sorumluluğunun olup olmadığı ve kaptanın kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sigorta poliçesinin olaydan sonra düzenlendiği ve kaptanın olay anında teknede bulunmadığı gözetilerek sigorta şirketinin ve kaptanın sorumluluğuna dair davanın reddine, diğer kaptanın kusurlu olduğunun tespit edilmesiyle aleyhine tazminata hükmedilmesine ve vekalet ücretine ilişkin yapılan yanlış hesaplamanın düzeltilerek kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/640 Esas, 2023/670 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Su Ürünleri Yetiştiricilik Belgesi kapsamında İzmir İli Çeşme İlçesi Alaçatı Beldesi Çırakan Adası Mevkiinde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz alanında su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetinde bulunduğunu, müvekkilinin kullanmakta olduğu işletmenin ağ kafeslerinden birine 10.03.2016 tarihinde ABD bayraklı SAMINA II adlı yatın sularında çarpması neticesinde maddi hasarın oluştuğunu, davalı gerçek kişilerin yatın kaptanı olarak sorumlu olacağını, davalı ... şirketine de yatın sigortalandığını, bu nedenle sorumluluğunun bulunduğunu, zararın tespiti için Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat edildiğini, 2016/26 Değişik İş sayılı dosyada zararın 66.592,43 euro olarak belirlendiğini ileri sürerek belirsiz olan alacağın şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Dairemiz bozma ilamından sonra davacı davasını, tam eda davası olarak nitelendirerek dava değerini 214.427,63 TL olarak göstermiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin 10.03.2016 tarihinde saat 16.41 de düzenlenen poliçe ile yatın paket poliçesi yaptığını, poliçede toplam prim bedelinin 2.205,85 USD olarak belirlendiğini ve primin 10.03.2016 tarihinde ödenmesini kararlaştırdığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1434. maddesine göre sigorta priminin ödenmemesi halinde temerrüt oluşacağını, poliçenin 29.03.2016 tarihli zeyilname ile başlangıçtan itibaren iptal edildiğini, müvekkili sigorta şirketine 117016781 nolu yatın paket sigorta poliçesi ile sorumluluk yüklendiğini, ancak sözleşmenin fesh edilmesiyle birlikte tazminat yükümlülüğünün bulunmadığını, poliçenin olaydan sonra tanzim edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Samina II adlı teknenin kaptanıyken 01.03.2016 tarihinde imzalanan sözleşme ile teknenin ... Oto Ltd. Şti.'ne satıldığını, teknenin satın alınmasıyla Çanakkale’ye yeni tekne sahibinin kaptanı olan ...'le götürüldüğünü, Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/679 sor. sayılı dosyası ile takipsizlik kararı verildiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, balık havuzunun haritada gösterilen yerde bulunmadığını, ışıklandırma ve ikaz cihazlarının olmadığını, halatların kesilmesiyle teknenin karaya oturmasına sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu olanın davacı olduğunu, balık kafeslerinin olmaması gereken bir alanda olduğunu, radar ve GPS cihazlarının o bölge için çapa işareti verdiğini, yarım saat kadar yol aldıktan sonra teknenin makinalarının çarpma etkisiyle stop ettiğini, kafeslerin kazanın hemen arkasından olması gereken alana çekildiğini, müvekkilinin kazaya karışan Samina II adlı teknenin kaptanı olarak sorumluluğunun henüz başlamadığını, translogta isminin yer almadığını, tüm yetki ve sorumluluğun kaptan ...'da bulunduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının 16.11.2022 tarihli eksik harcı tamamlama dilekçesinin bir ıslah dilekçesi olarak kabul edildiği, zira davanın kısmi dava olarak nitelendirildiği, buna göre davacının davalılar ... Sigorta A.Ş. ve ...'e karşı olan davasındaki 1.000,00 TL'lik kısım yönünden davanın görüleceği, zira işbu davalıların ıslah ile artırılan kısıma ilişkin zamanaşımı def'ilerinin yerinde bulunduğu, diğer davalı olan ... vekili ise zaman aşımı def’inde bulunmadığından bu davalı yönünden zarar miktarı olan 214.427,63 TL bakımından değerlendirme yapılacağı, davacının 10.03.2016 saat 03:30 sularında davalılardan ...’ın kaptan olarak bulunduğu teknenin gerekli gözcülük kurallarını yerine getirmeksizin (COLREG KURAL 5) sadece elektronik harita sistemi cihaz ile teknenin seyrine devam ettiği, teknenin hızının emniyetli hız sınırını aştığı (COLREG KURAL 6) ve içinde bulunduğu durum ve koşullara uygun olarak eldeki mevcut araçların tümünün kullanılmadığı, sadece harita sisteminden faydalanılarak yol alındığı ve bu nedenle kazaya sebebiyet verildiği, teknenin yağış nedeniyle görüşün sıfıra düşmesi göz önüne alınarak Mersinli Koyuna sığınması gerekli olduğu halde ağır hava koşullarında yol almaya devam ettiği, diğer davalı olan ...’in ise tekneyi satın almak isteyen...’ın görevlendirdiği kaptan olarak tekneyi kullanmadığı, tekneyi kullanan donatan ... Ltd.' nin kaptanı olan ... olduğu, ...’in sorumluluğunun ise kendi aralarındaki anlaşmayla ancak Çanakkale Boğazını geçtikten sonra başlayacağının belirlendiği, bu nedenle anlatılan kazada ...’in sorumlu olmadığı, teknenin sigorta ettireninin..., sigortalının ise .... Ltd olarak belirlendiği, sigorta poliçesinin yapılma tarihinin 10.03.2016 tarihi saat 16:41 olduğu, sigorta başlangıç ve bitiş tarihlerinin poliçede 07.03.2016 -07.03.2017 olarak gösterildiği, ancak rizikonun gerçekleştiği tarih olan 10.03.2016 saat 03:30 dan sonra yani riziko gerçekleştikten sonra sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigorta korumasının başlaması ve devam etmesi için sigorta poliçesinin düzenlendiği tarih itibariyle rizikonun gerçekleşmemiş veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmamış olması gerektiği, bilirkişi heyeti sözleşmenin 07.03.2016 tarihinde yapıldığı, poliçenin ise 10.03.2016 tarihinde düzenlendiğini belirtmiş ise de bu tespiti ve iddiayı ispatlayacak her hangi bir delil bulunmadığı, sigorta ettiren...’ın bu olaydan doğrudan haberi olduğu, sigorta priminin tamamının veya taksitle ödenmesi halinde ilk taksidin sigorta yapıldığında ödenmesi gerekli olup, 6102 sayılı TTK'nın 1421'deki sigortacı sorumluluğunun ancak o zaman başlayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalılardan ... Sigorta AŞ’ye karşı açmış olduğu davanın bu davalının sigorta sözleşmesi kapsamında sorumluluğu doğmadığı ve geçmişe yönelik sigorta şartlarının bulunmadığından reddine, davalılardan ... yönünden açılan davada ise; bu davalının davacının iddia ettiği üzere geminin sevk ve idaresinde yer almadığı, sorumluluğunun bulunmadığı bilirkişi raporları ile de belirlenmiş olduğundan reddine, davalılardan ... yönünden açılan davada ise; davacının uğradığı zarar miktarı olan 214.427,63 TL’nin olay tarihi olan 10.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, haksız fiile dayalı olarak açılan alacak davasıdır.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda nihai kararın 21.09.2023 tarihinde verildiği, davacı tarafın davalı ... aleyhine açılan davasının tümüyle kabul edildiği, bu durumda davacı taraf lehine 21.09.2023 tarihinde Resmi Gazetedeki yayımı ile yürürlüğe giren 2023-2024 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3. kısmında gösterilen oranlar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu cetvel üzerinden yapılan hesaplamada davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin 34.164,14 TL olarak tespit edildiği, ancak mahkemece 33.019,87 TL'ye hükmedildiği anlaşılmıştır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/ 2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davacının İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 11. bendinde yer alan “33.019,87 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “34.164,14 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.