Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6633 E. 2025/1413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının ürünlerinde kullandığı işaretlerin davacının tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ile davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında hükümsüzlük davası yönünden bozma kararı verilmiş olmasına rağmen, tecavüz ve haksız rekabet davası yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin de bu hususları değerlendirmeden davanın tümden reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1259 Esas, 2024/1617 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/51 E., 2020/148 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dünyaca ünlü ve tanınmış ... markasının sahibi olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde de başta 2014/429.... tescil numaralı marka olmak üzere ... ibareli markalarının bulunduğunu, davalının...ibareli marka başvurularının reddedildiğini, bu kez Lüxprin ibaresi ile yaptığı başvurunun 2016/648...numarası tescil edildiğini, davalının www.truvakozmetik.com.tr internet adresinde ... ve...işareti ile ürünler tanıtıp satışa sunduğunu, bu ibarelerin kullanılmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, Lüxprin markasının ise müvekkilinin markasına çok benzediğini, karıştırılma ihtimaline sebebiyet verdiğini, ... ibaresinin öne çıkarılarak kullanılmasının davalının kötüniyetini gösterdiğini ileri sürerek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, davalının ..., ... ..., ... ibareli ürünlerin tanıtımının, imalinin, ithal ve ihracının, pazarlanmasının, dağıtımının ve ticaretinin durdurulmasını ve önlenmesini, 2016/64897 tescil numaralı ... markasının hükümsüzlüğünü talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... ve ... markalarını müvekkilinin kullanmadığını, ihtarname geldikten sonra bu ibareyi taşıyan ürünlerin imal edilmediğini, satışa sunulmadığını, internet sitesindeki anılan ürünlere ilişkin kısımların kaldırıldığını, İngilizce kısmındaki görsellerin sehven silinmediğini, hatayı farkedince hemen kaldırdıklarını, müvekkilinin Lüxprin markasının davacının markası ile karıştırılma ihtimaline sebebiyet vermeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının "..." esas unsurlu markalarının ve "..." ibareli tanınmış markasının bulunduğu, davalının ise 2016/64897 tescil numaralı "..." ibareli 3. ve 5. sınıfta tescilli markasının olduğu, davacıya ait ''...'' markası ile davalı adına tescilli ''...'' markası arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere iltibas tehlikesinin doğmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasıyla davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile davalıya ait markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 373/3 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacının marka hakkına davalının "...", "... ...", "..." ibareli markasal kullanımlarının tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, tecavüzün durdurulması, men'i, ref'i ile davalı adına tescilli 2016/64897 numaralı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin davada; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle davalıya ait 2016/64897 tescil numaralı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğüne, davalının "...", "... ...", "..." ibareleri ile ticari ürün üzerinde kullanımının davacının "..." markalarına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, aynı eylem nedeniyle davalının haksız rekabet eylemde bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına ve engellenmesine karar verilmiş; kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının sadece tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılması talebi yönünden yerinde görülmediği gerekçesiyle kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmek suretiyle; davanın kısmen kabulüne, davalıya ait 2016/64897 tescil numaralı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğüne, davalının "...", "... ...", "..." ibareleri ile ticari ürün üzerinde kullanımının davacının "..." markalarına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, davalının internet sitelerindeki kullanımının kaldırıldığı anlaşılmakla bu konudaki ref talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, aynı eylem nedeniyle davalının haksız rekabet eylemde bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına, engellenmesine karar verilmiş, anılan karar taraf vekillerince temyiz edilmiş; kararı temyizen inceleyen Dairemizin 02.05.2024 tarih ve 2023/389 E., 2024/3505 K. sayılı ilamında, SMK'nın 25/1 hükmünün yollaması ile aynı Kanun'un 6/1 hükmü gereği tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunması halinde itiraz üzerine başvurunun reddedileceğinin düzenlendiği belirtildikten sonra, davacıya ait ''...'' markası ile davalı adına tescilli ''...'' markası arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere iltibas tehlikesinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı yanın temyiz itirazları incelenmeksizin, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince de yukarıda yazılı şekilde, davanın markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile davalıya ait markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu belirtilmesine rağmen tecavüz ve haksız rekabete ilişkin dava hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın bozma ilamımızdaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

HMK'nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297. maddesinin 1/c bendinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri ihtiva etmesi gerektiği belirtildikten sonra aynı maddenin ikinci fıkrasında ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekliliği belirtilmiştir.

Bununla birlikte, davalıya ait markanın hükümsüzlüğü ile davacı markasına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı tarafından tüm bu hususlarda temyiz edilmesine rağmen, sadece hükümsüzlük davası yönünden kararın bozulmasına ilişkin Dairemizin anılan ilamının sebep ve şekli dikkate alındığında; bozma ilamımızda markaya tecavüz ve haksız rekabet hakkındaki temyize dair bir değerlendirme yapılmadığı, böylece anılan hususun temyizen inceleme dışında tutulduğu, eş anlatımla anılan hususlardaki temyiz itirazlarının açıkça bozma ilamında reddedilmemiş olması nedeniyle davalı taraf yararına tecavüz ve haksız rekabet davasının da reddedilmesi yönünde bir usuli müktesep hak oluşmadığı kabul edilmelidir.

Şu halde Bölge Adliye Mahkemesince, hükümsüzlük davası konusunda Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozan Dairemiz ilamına uyularak oluşacak bu durum karşısında tecavüz davasına yönelik de bir inceleme ve değerlendirme yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece hükümsüzlük davasına ilişkin değerlendirmeyle, tecavüz davası hakkında herhangi bir değerlendirmede dahi bulunmaksızın, davanın tümden reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.