Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6834 E. 2025/2185 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı şirketin marka başvurusuna yaptıkları itirazın Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedilmesi üzerine, bu kararın iptali ve tescil durumunda markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebiyle açılan davada, markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/4. maddesi uyarınca bozma kararına uygun hüküm vermesi ve delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davalı şirket vekili ile katılma yoluyla davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/239 Esas, 2024/288 Karar

HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı şirket vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı şirketin 2011/15983 sayılı "..." ibareli marka başvurusuna, "..." ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, diğer davalının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2014-M-233 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa müvekkillerinin kuyumculuk sektöründe 1983 yılından itibaren “... Kuyumculuk” ismiyle faaliyet gösterdiğini, “..." markalarının müvekkillerinin uzun zamandan beri ve yoğun kullanımı neticesinde bilinir hale geldiğini, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve aynı malları kapsadığını, müvekkillerinin "..."' ibareli markanın gerçek hak sahibi olduğunu, başvuru sahibinin müvekkillerinin tanınmış markalarından haksız avantaj sağlayacağını, davacı markalarının ayırt edici karakterini zedeleyeceğini, itibarına zarar vereceğini, ayrıca başvurunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek YİDK kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; "..." markasının gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, bu ibareyi marka olarak ilk defa müvekkilinin kullandığını, “...” markasını kuyumculuk sektöründe Türkiye ve dünyada maruf hale getirdiğini, müvekkilinin 20.12.1999 tarih ve 99/022220 sayılı “...” ibareli markayı davalı Kurum nezdinde tescil ettirdiğini, dava konusu 2011/15983 sayılı “...” ibareli markanın ise ilk markayı tamamlayıcı, onunla bağlantılı farklı karakter yazısıyla yapılan ikinci marka başvurusu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, YİDK iptaline yönelik açılan davanın bozma ilamı üzerine kesinleştiği, buna ilişkin kesinleşme şerhinin düzenlendiği, hükümsüzlük talebi yönünden bozma ilamında belirtildiği şekilde davalı şirkete ait 1999/ 022220 sayılı markanın hükümsüzlüğüne yönelik dava dosyasının sonucunun beklenmesine karar verildiği, davanın gelinen aşamada hükümsüzlük istemli dava olduğu, bu dosyada verilen karara göre; "davacı ...’ün, dava konusu markayı tescil tarihinden önce sadece 14. sınıftaki mücevherler, değerli taşlar, değerli metaller ve benzeri kuyumculuk eşyası bakımından kullandığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle asıl dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile; davalı adına tescilli 99/022220 sayılı ''...'' markasının tescilli olduğu 14. sınıfta yer alan ''Kuyumculuk eşyaları (Taklitleri dahil); Altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil)'' mal ve hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne sicilden terkinine; birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalı adına tescilli 99/022220 sayılı ''...'' markasının tescilli olduğu 14. sınıfta yer alan ''Kuyumculuk eşyaları (Taklitleri dahil); Altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil)'' mal ve hizmetleri dışında kalan tescilli olduğu mal ve hizmetler yönünden kullanılmama nedeni ile iptaline, sicilden terkinine, 14. sınıfta yer alan ve asıl dava ile hükümsüzlük kararı verilen mal ve hizmetler yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakta bu mal ve hizmetler yönünden hüküm kurulmasının yer olmadığına" şeklinde karar verildiği, kararın 21.02.2024 tarihinde kesinleştiği, davalının müktesep hak veya önceye dayalı hak olarak ileri sürülen 99/022220 sayılı markanın hükümsüzlüğüne yönelik kararda geçen 14. sınıfta yer alan ''Kuyumculuk eşyaları (Taklitleri dahil); Altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil)'' emtialar dahil 14. sınıftaki tüm emtialar yönünden açısından bu dosyaya konu olan 2011/15983 sayılı marka hakkında 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8/3 maddesi kapsamında davalının müktesep hakkı veya gerçek hak sahipliği olmadığına kanaat getirildiği, davalı şirketin "..." ibareli 2011/15983 sayılı marka başvurusu ile davacıların "...+şekil", "...+şekil"...+şekil" ibareli markaları arasında 14 ve 25. sınıftaki tüm emtialar ile 37. sınıftaki ve 43. sınıftaki tüm hizmetler yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, 14, 25, 37 ve 43. sınıftaki mallar ve hizmetler yönünden davacıların yukarıda ismi geçen markalı mal ve hizmetlerini almak/yararlanmak isteyen tüketicinin davalının ... ibareli mal ve hizmetlerini satın almak/yararlanmak şeklinde bir yanılgıya düşebileceği, bu mallar ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasın oluştuğu, davaya konu edilen 2011/15983 sayılı markanın kapsamında yer alan 14. sınıftaki tüm emtialar açışından davalının 99/022220 sayılı “...” ibareli marka dolayısıyla önceye dayalı veya müktesep hakkı bulunmadığı, bunun dışında kalan tüm emtialarda ise hükümsüz kılınmayan kısımlarda davalının 2011/15983 sayılı başvuru markası açısından 99/022220 sayılı “...” ibareli marka dolayısıyla müktesep hakkı olduğu gerekçesiyle hükümsüzlük talepli açılan davanın kısmen kabulüne, davalı şirkete ait 2011/15983 sayılı markanın kapsamında yer alan 14. sınıftaki tüm emtialar yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili ile katılma yoluyla davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekili ve katılma yoluyla davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı şirkete yükletilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde davacılara iadesine, 27.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.